🌸 19. Bölüm 🌸

2.7K 118 42
                                    

"Senin burada ne işin var? Gitmedin mi?" diye sorduğumda Yavuz bakışlarını bana çevirip gözleriyle beni süzdü ve ağladı ağlayacak bir tavır takınıp alkışlamaya başlayınca şaşkın ve öfkeli bir şekilde onun bu yüzsüz halini tiksintiyle izledim, hem beni aldatıyordu hemde aldatmakla suçluyordu hemde Marcus'la beni yan yana görünce erkeklik taslıyordu.

"Bravo sana İncir, bir hatam yüzünden bu pisliğe gittiğine inanamıyorum" dediğinde Marcus hareketlendi ve bir adım öne gitti ama hemen önüne geçip engel oldum bakışlarını bana çevirip dişlerini sıkınca başımı hafifçe eğdim.

"Değmez" dediğimde kolumu ve belimi tutup kenara çekti belimi barmenin masasına dayadı ve kendini bana bastırdı.

"Değer" deyip beni serbest bıraktı ve arkasını dönerek Yavuz'a döndü, aralarındaki şiddetli şimşekleri deli gibi damarlarımda ve yüreğimde hissediyordum, tam engel olmak için ileri gitmiştim ki Alex kolumu tutup başını iki yana salladı.

"Bu iyi bir fikir değil"

"Kavga edecekler"

"Bırak ne yapıyorlarsa yapsınlar" dediğinde başımı iki yana salladım, Yavuz Marcus'a ters ters bakıp eliyle beni gösterdi.

"Bir yarış teklif ediyorum, hani sen diyorsun ya ölümüne diye!" bağırınca gözlerimi büyütüp ileri gittim Marcus'la Yavuz'un arasına girip ikisine de baktım.

"Yarış falan yok, bitti. Hatanı kabul et ve git nereye gidiyorsan tamam mı?"

"Beni postalayamadın Marcus, ne o? Beceremedin beni ülkeye yollamayı?" diye sorarcasına ona baktığında kaşlarımı çatıp öfkeyle iç çektim, Yavuz elimi tutup kendisine çekince Marcus hemen ileri atladı ondan önce davranıp o beni tutup kendisine çekince şaşırıyordum artık, Marcus beni arkasına çekip öfkeyle Yavuz'a baktı ve sıktığı yumruklardan anlaşılacak olursa baya sinirli ama sakin olmaya çalışıyordu. "Bak, şuan ne yeri nede zamanı, aklın varken bizim topluluğumuzdan ve İncir'den uzak dur" dedi ve arkasını dönüp bana doğru yürümeye başladı.

Yavuz yine onu kışkırtmak için laf attı ve bir adım öne gitti.

"Sen kim oluyorsun da onun yerine kararlar veriyorsun ha?" diye bağırınca Marcus gözlerini bana çevirdi, bende ona tedirgin bakıp ellerimi önümde birleştirdiğimde çenesini oynatıp gözlerime daha uzun baktı milletin bu kavgayı ve bize bakışlarını görünce yanaklarım kızarmaya başlamıştı Marcus gözlerini yüzümde gezdirip yutkundu ve bir hışımla arkasını dönüp oda öfkeyle bağırdı.

"Sevgilim olduğu için!" diye gürleyince bağırmasına mı korksam yoksa benim hakkımda sevgilim demesine mi şaşırsam bilememiştim.

Yavuz kinli bir şekilde ikimize sertçe bakıp yürümeye başlayınca Dora ve Natalia şaşkın ama benim adıma mutlu olmuş gibi bana bakıp sırıtıyorlardı Alex ve Loren 'Biz zaten biliyorduk' bakışını atmışlardı nedense? Ben şaşkın şaşkın ona bakarken o bana hiçbir şey olmamış gibi bakması beni deli etmişti.

"Sen ne..."

"Odamızda konuşalım" diye lafımı kesip elimi tutunca şaşkınca ona baktım, Dora ve Natalia ağzı açık gülümserken ona küfür ettim Yavuz 'Biliyordum onunla aranda bir şey olduğunu' deyip bağırarak konuşuyordu, Loren ve Alex onun kollarını tuttuğunda bir kere daha dram yüzünden küfür ettim merdivenlerden çıkarken kolumu çekmeye çalıştığımda bırakmadı, odaya gelip beni içeri soktuğunda kendisi de içeri girip kapıyı kapattı, öfkeyle ona bakıp ellerimi belime koydum.

"Senin benimle ne alıp veremediğin var? Hah! Ne istiyorsun benden, her yerde karşıma çıkıyorsun yetmiyor millete sevgilim diyorsun? Kendi kafana göre öpüyorsun çekip itip kakıyorsun? Ne yapmaya çalışıyorsun?" diye bağırdığımda elleri ceplerinde dişlerini sıkıyordu.

"Bir an önce kökünden halletmek istedim, seni rahatsız etmesin diye"

"Ne kadar düşüncelisin, ama yemem! Başka bir şey var" dediğimde öfkeyle duvara bir yumruk indirince ufak bir çığlık atıp geri kaçtım, oda bağırdı.

"Evet var, ne olacak!" diye gürleyince gözlerim dolmuş bir şekilde korkarak geri giderken az kalsın düşüyordum oda hemen beni tutmak için ileri gelince elimi kaldırıp durdurdum.

🌸 Baş Belası 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin