Beş Yıl Sonra.
Burnumu sıkan ufak eller yüzünden uykumun en tatlı yerinden uyandırılmıştım ve istemeyerek gözlerimi açıp baktığımda kızım Luna bana sımsıcak gülümsemiş bir halde bakıyordu o sırada yatağın üzerinde zıplayıp duran Andrev'e baktığımda gözlerimi baydım, iki çocukta zıplamaya devam edince Marcus hazretleri mırın kırın edip gözlerini açınca ona gülümseyerek baktım, oda bana sırıtarak baktı ve uzanıp alnımı öptü, çocukların kahkahaları odayı sese verince ikimiz de gülümseyerek onlara baktık. "Anne hadi kalkın ama birazdan Ruslan gelecek" dediğinde gülmeye başladım.Ruslan bizim meşhur küçük hanımın sevdiği oğlandı? O oğlanda tabi ki Alexandır'ın beş yaşındaki oğluydu!
Natia ve Alex'in bir oğlu iki kızı olmuştu, sonra bize kızıp durmuşlardı 'Evleneneli iki yıl oldu bir çocuk bile yapmadınız?' Marcus o günden sonra ısrar edip durmuştu bebek yapalım diye bizde o gece de yaptık ve ilk oğlumuz doğdu, sonra bir sene geçti kızımız olmuştu, Marcus yerinde doğrulup kızımıza ters ters baktı şakadan.
"Bana bak küçük hanım Ruslan falan yok, sen babanın aşkısın" dediğinde Luna sarı saçlarını arkaya atıp ellerini beline koydu ve babasına dudak büktü.
"Ben onunla evleneceğim baba, sonsuza kadar bana bakamazsın" dediğinde Marcus daha derin kaş çattı.
"Sus bakayım? Evlilikmiş? Bücür seni! Sen evlenmeyeceksin babayla beraber yaşayacaksın" dediğinde gülerek onların tatlı kavgalarını izliyordum.
"Evleneceğim tamam mı? Karışamazsın bizim aşkımıza" dediğinde ben gür bir kahkaha atıp ağzımı tutarken Marcus bana dönüp sitemle yüzüme baktı.
"Karıcığım kızımıza bir şey söyler misin orada öyle manda gibi güleceğine?" dediğinde omuzunu tutup destek alarak yerimde doğruldum ve kızımı tutup kendime çektim ona sıkıca sarıldığımda Marcus bizi kollarına aldı Andrev de bize katılıp babasının koynuna girdiğinde kızımın saçlarını okşadım.
"Benim kızım kimi istiyorsa onunla olur babası, daha yaşı küçük ama elbet oda bizim gibi evlenecek" Marcus tam bir şey söylemek üzereyken Luna hemen başını kaldırıp bana kızgınca baktı.
"Ben küçük değilim anne büyüdüm, Ruslan'la evleneceğim" dediğinde Marcus burnundan derin bir nefes alınca kıkırdayarak ona döndüm.
"Marcus"
"Kız babası olmak cidden çok kötü" dediğinde genizden güldüm ve kolunu ısırıp burnumu yanağına sürtüm.Natia ve Alex geldiğinde Ruslan ve Luna hemen bahçeye çıkıp oynamaya başlamışlardı bizim küçük beyde Dora'nın kızı Nesy'e takmıştı kafayı oda ona aşıktı?
Bizim çocuklar şimdiden düğün yoluna gidiyordu!
Dora'nın en büyük kızı Nesy'di onun bir de bir tane oğlu vardı adı Nicolay, çok şeker bir çocuktu? Aynı Loren'in küçüklüğüne benziyordu, eh genetiklerinin çoğunu babadan alıyorlardı, Dora ve Natia ile ben bahçede masaya oturmuş çaylarımızı içiyorduk erkeklerimiz ise kendi aralarında iş konuşuyorlardı karnıma ağrı girince hafifçe inleyip elimi karnıma tuttuğumda Marcus hemen endişeyle bana bakıp karnımın üzerindeki elimi tuttu ve yutkundu. "Güzelim"
"Hafif bir tekme" dediğimde Natia ve Dora gülümsedi Loren ve Alex de sırıtarak bana bakmıştı. "Ah yaramaz durmuyor"
"Ay çabuk doğsalar da sevsek? Maşallah iyi dayanıyorsun ama" dedi Dora araya girerek, gözlerimi büyüttüm.
"İkiz bebeleri taşımak sence ne kadar zor biliyor musun?" dediğimde herkes güldü, sırıtarak onlara baktığımda Marcus hala endişeli bir şekilde bana bakıyordu.
"Derin nefes alıp vermeyi unutma, bak böyle unutma sakın" deyip derin nefes aldı ve ağzından verdi bana göstererek, Alex gür bir kahkaha atınca hepimiz gülmüştük? Marcus ona ters ters bakınca Alex kahkahalarının arasında konuştu.
"Ulan iki tane çocuğun oldu hala endişe ediyorsun? Tecrübe edindin zaten"
"Seni de biliyoruz Alex bey, 'Açılın lan karım ölüyor!' diye ortalığı yıktın, yetmedi bir ay evden dışarı çıkmadın onların başından ayrılmamak için? Benden beterdin sen lan konuşma fazla" dediğinde hepimiz kahkaha attık.
"Evet Alex ortalığı birbirine katmıştın hastanedeki herkes bize manyak gözüyle bakmıştı" dediğimde Alex güldü.
"O ilk çocuk olduğu içindi bir kere"
"Hadi sende Alex? İkiz kızlar doğduğunda 'Onların erkek arkadaşları olursa öldürürüm' diye ağlayıp bayılmıştın" dediğinde hepimiz bir kere daha kahkaha attığımızda Alex sırıtarak bize baktı.
"En azından Marcus'un oğluyla bir tanesini hallettik? Yabancıya gitmeyecek en azından" dediğinde Marcus gülümsedi ve geriye çekilip sırtını sandalyeye yasladı.
"Neden olmasın? Hele bir büyüsünler" dediğinde çaylarımızı içmeye devam ettiğimizde bahçenin kapısından Markov'u girerken gördük, Luna Markov amcasını çok ama çok seviyordu? Markov benimle tanıştığında Luna'ya hamileydim kızımın olacağını öğrendiğinde ona şimdiden altın bir bilezik almıştı? Doğum sancım geldiğinde Marcus beni hastaneye götüremedi iş çıkışı trafiğe takılmıştı Markov bana yetişmişti ama dayanamamıştım beni hastaneye götürürken arka koltukta doğum yapmıştım.Markov bana hiç bakmadan ceketini vermişti ve hastaneye yetiştirmişti, sedyeyle beni almaya geldiklerinde Markov kızımı kanlı kanlı kucağına almıştı, o görüntüler aklımdan hiç gitmiyordu? O günden beri Markov sık sık kızımı görmeye geliyordu, bizimle zaman geçiriyordu? Ve kızım onu babası gibi seviyordu, Luna Markov'un geldiğini görünce hemen sevinç çığlığı atıp kollarını açarak ona doğru koşmaya başladı, hepimiz bahçenin kapısına baktığımızda Markov tek dizinin üzerinde durup kollarını gülümseyerek açtı ve bekledi.
"Biriciğim" dediğinde Luna hemen boynuna sarıldı Markov'un, Markov gülümseye devam ederek onu kucağına alıp sıkıca sarılarak Luna'yı kokladı ve bize bakıp içtenlikle gülümseye devam ederek yanımıza geldi. ""Merhaba gençler"
"Hoşgeldin Markov" dedim gülümseyerek herkes de selam verince oda bana başını eğdi hafifçe.
"Hoşbulduk yenge"
"Savina nasıl doğumdan sonra onu görmemiştim" Savina Markov'un eşiydi ve iki tane kızları vardı.
"İyiler çok şükür, evdeler? Birazdan onların yanına gideceğim" dediğinde Marcus araya girdi.
"Ne yaptın başındaki adam işini iyi yapıyor mu? Baktın mı?" diye sorduğunda Markov başını salladı.
"Evet iyi merak etme" dediğinde Markov kızımla oynamak için onunla ilgilenmeye başlayınca Marcus Alex ve Loren'e döndü, Markov'un evleneceği kadının öldürüldüğünü, mafya işine girdiğini hepsini biliyordum Marcus söylemişti, şimdi oda bir aile kurmuştu ve kendi şirketinde kendi alemlerinde yaşıyorlardı?Derin bir nefes alıp verdim ve kızlara baktığımda havadan sudan konuştuk, o sırada Nesy kızgınca bağırınca hepimiz ona döndük? Andrev elinde papatya tutuyordu ve Nesy'in elini tutup ona kızgınca baktı.
"Bana bak kadın, benimle çıkacaksın? Karım olacaksın? Al sana çiçek veriyorum, Nesy lütfen ama" dediğinde hepimiz güldük, Loren hemen araya girdi.
"Oğlun aynı sen Marcus? Hiçbir fark yok" dediğinde hepimiz kahkaha attık. Bizim hikaye böyleydi işte, o kadar şeyden sonra bu mutlululuğu bulabilmiştik, keşke her mutlu son sadece kitaplarda ve filmlerde olmasaydı? Ama biz kitaplardaki gibi bir mutluluk bulmuştuk çok şükür ki...Son
🌸
Evet Arkadaşlar, belki çoğunuz üzüldü biliyorum ama nereye kadar uzun yazabilirdim bilmiyorum çok sıkmak istemedim tadında bırakmak istedim her şeyin fazlası zarar derler Ya hani? O anlamda. Ve maalesef ki her şeyin bir sonu vardır yeni kitaplar için. 😊 Bu kitabı da yazıp sizlere sundum elimden geldiğince güzel yazıp beklentilerinizi azda olsa yükseltmeye çalıştım, bu kitabıma destek verenlere çok ama çok teşekkür ederim, okuyup çok sevenlere de teşekkür ederim eksik olmayın sizler sayenizde kocaman aile olduk hep birlikte yanımda olup destek verdiğiniz için tekrar sizlere çok teşekkür ediyorum, sizleri çok ama seviyorum, kendinize iyi bakın. Yeni kitapta buluşmak üzere hoşçakalın. 🙏🏻♥️😊😍
Sevgilerimle...🌸
♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌸 Baş Belası 🌸
RomanceHiç istemediği bir ülkeye götürülmek zorunda kalan İncir annesine karşı çıksa da bir türlü uçak biletlerini iptal ettiremiyordu, Rusya gibi bir yerde ne yapabilirdi ki? Kendisine göre koca bir hiçti. Annesinin tayini üzerine ve orada çok yakın oldu...