Kapadokya da gezmemiş yer bırakmayıp hepsini bir de mükemmel fotoğraflamıştık. Şimdi ise uçak kalkışına bir kaç saat vardı ve yatakta çektiğim fotoğraflara bakıyordum.
"Bak bu da çok güzel. " dedim Gio'ya dönerek.
"Evet. " Dedi.
Saçımla oynayıp duruyordu. Pek hoşlandığım söylenemezdi ama çok da rahatsız etmemişti. Yine de onu uyarıp durmaktan geri kalmıyordum.
"Çek elini. "
"Hmm." Deyip oynamaya devam etti.
"Çeksene elini. "
"Tamam. " Hayır işin kötüsü benim saçımla oynadıkça onun uykusu geliyordu.
Elini tuttum ve sertçe ısırdım. Elini çekmek gibi bir harekette bulunmadı. Ama yüzünü buruşturmuştu.
"Seni defalarca uyardım. " dedim. Önce göz devirdi sonra ise sarıldı.
"Yarım saat uyuyayım. "
"Ne... hayır gitmemiz lazım. " dedim kızar gibi.
"Yarım saat. Kendim uyanırım. " Dedi. Bir şey demeyerek uzandım öylece. Gio pek uyumak istemezdi. O yüzden sesimi çıkarmamıştım. Ve söylediği gibi de yarım saat sonra kendisi uyanmıştı.
"Robot gibisin. " dedim.
"Aklında yarım saat sonra uyanmak olursa sende uyanırsın. Bana özel bir şey değil. " dedi.
"Gidelim mi?" Dedim. Kalktı.
"Gidelim. "
...
Uçaktaki ,mavi gökyüzünde, yemeğimizden sonra Trabzondaki havaalanına iniş yapmıştık. Bu sefer bizimle sadece Paulo vardı. Abim yakınımızda bile değildi ki İzmir'e gitmişti. Bir kaç işi vardı. Bize otel de ayarlayacaktı. Biraz da o keyif yapacaktı. Ki bunu ben istemiştim. Gio da buna karşı çıkmamıştı.
Uçaktan indiğimde istemsizce suratıma ağır bir oksijen çarpmıştı. Derin bir nefes almadan duramadım. İndiğimiz yerin karşısı sadece yeşildi. Güneş yok sayılırdı ama hava çok hoşuma gitmişti.
Bulut'un tavsiyesiyle bir şoför tutmuştuk. Ben dağ bayır gidemezdim ve Gio yolu nokta kadar bilmiyordu. Gerçi kimse bilmiyordu.
"Gio Chedollin. " dedi birisi yanımıza yaklaşıp.
"Evet. " dedim ben. Adam Türkçe konuşuyordu.
"Türkçe biliyorsunuz. " Dedi adam.
"Ben biliyorum. Ne tarafa gideceğiz? Uzak mı?"
Adam eliyle bir dağın en tepesini gösterdi.
"En az 40 dakika sürer, efendim. Bu taraftan. " dedi adam bir tarafa yönelerek. Paulo bizi arkamızdan takip ediyordu. Gio'nun omzuna başımı koymuştum. Arabanın camı açıktı. O da dışarıyı izliyordu.
"Tatile çıkmaya senin de ihtiyacın varmış değil mi?" Dedim. Bana döndü.
"Seninle tatile ihtiyacım varmış. " dedi. Güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğün Sahibi ¦Watty's 2019¦ +18
ChickLit"Aslı ben öleyim, sen ölme. " Dedi yalvarır gibi. "Sen benim özgürlüğümsün, Aslı. Ben herkesin özgürlüğünü satın alırım. Ama sen ölürsen benim özgürlüğüm sahipsiz kalır. " - Gio Chedollin ...