Özgürlüğün Sahibi ¦Watty's 2019¦ +18

BÖLÜM OTUZ BİR

O gün eline boşuna bir silah vermedim ben senin. Beni öldürmeyeceksen, gitme.

Bir kaç saat önce beni olduğum yere gömen iki cümleydi. Canım bile yanmıştı.

Onu öldürmeyeceğimi bildiği için değil gittiğimde zaten öleceğini düşündüğü için vermişti silahı elime yani.

Kalbim acıdı.

Eminim olsa bir kanadım da kırılırdı.

Parmaklarımın uyuştuğunu hissettim. Dediklerinin üzerine ne ileri ne de geri bir adım atamadım.

Belki yüzlerce kisi için sıradandı dedikleri belki yüzlerce kişi için basitti. Bunu bir başkası dese benim içinde öyleydi.

Ama Gio farklıydı biraz. Yani... Canını yakanın canını yakardı. Ona ters yapanın tüm hayatını mahvederdi,belki. Benim için kuzenini yakacak kadar delirmiş bir adamdan bahsediyordum. Bir kaç saat önce bana gitmem için onu öldürmem gerektiğini söylemişti. Kaçmam gerekiyordu.

Kaybolmalıydım.

Yanında kaldığım her saniye bir yerlerden canımı yakacak bir şeyler çıkacağını biliyordum!

Onun dünyası benim tiksindiğim bir sürü şeyle doluydu. Lanet okunması gereken adamlar ve onların kadınları, rakipleri severdim ama onun dünyasındakileri değil. Arkadan iş çeviren kimseyi değil. Ben bunlarla başedebilecek biri değildim ki! Ve ben aslında... Gitmeliydim.

Olduğum yerde sessizce oturmuş Elle'nin beni abisine şikayet edişini Casper'ın onu gülümseyerek izlemesini Gio'nun onunla dalga geçişini izliyordum.

Acaba abisinin bana dediklerini duysa ne derdi?

Elle iyi kızdı. Ama şu an bile o kadar korkmuş görünüyordu ki... Hala üzerinde bir şeyler olabilecekmiş gibi endişeli bir hal vardı.

"Ona onun suçu olduğunu söyledim. Ne dedi biliyor musun? Tamam benim yüzümden! Evine git! Bu soğuk kanlı ruh hastası ile hala nasıl birliktesin anlamıyorum! Göndersene."

"Haklı. Emin ol buradaki en büyük soğuk kanlı ruh hastası benim. Çünkü birinin kalbini söküp masaya hiçbirşey olmamış gibi koydum. Göndersene beni." Gio bana döndü.

"O ben ölsem dahi hiçbir yere gitmiyor,Elle aklına kazısan iyi edersin."

"Neden ya! Başka kıvırcık fare mi yok Tanrı aşkına?"

Kıvırcık fare?

Hakaretine karşılık verecekken Gio girdi araya.

"Birincisi benim Armonie diye... seslendiğim birine bir daha fare dersen bozuşuruz. İkincisi onunla dalga geçmene ya da onu ezmene izin vermem. Ağzını toplasan iyi edersin. Üç... Yok." içimden gülümsedim. Casper Gio'ya dediklerinden dolayı şoka girmiş gibi bakıyordu. Onu baya şaşırmış olmalıydı.

" Siz hazır buradayken ben Carlo'nun yanına gideyim. Hem doktoru ile konuşurum. " dedim Gio'ya.

" Git ya... Git tabi. Sırayla herkesi öldürmeye çalışıyorsun zaten! Başarmana az kaldı. Oksijen makinesinin fişini çekmen yeterli." Olduğum yerde kalakalırken dedikleri beynimde yankı yaptı.
Gio sert bir şekilde bağırsa bile tek duyduğum herkesi öldürmeye çalışıyorsun zaten. Başarmana az kaldı. sözleriydi. Nevrim dönmüş gözüm kararmıştı resmen. Karşımda dikilen kıza baktım.