BÖLÜM YİRMİ SEKİZ

77 8 18
                                    

MM: Aslıhan ALAGEYİK

"Eğer şimdi gidersen bir daha beni göremezsin!"

Olduğu yerde donup kalırken dikkatlice onu izledim. Gittiği bir kaç adımı dönüp yanıma geldi.

"Beni böyle tehdit edemezsin." tehdit değildi. Tehdit barındırmıyordu bile şuanki ses tonu. Yalvarıyor gibiydi. Gerçekten!

"Bu tehdit değil. O gün bana karışmaman şartıyla kalmıştım yanında. Eğer benim kurallarımı yok sayarsan bende seni yok sayarım."

Abim bir hah! sesi çıkararak ortadan kaybolduğunda bir şey demeyerek baktım Gio 'ya. İki elini de yanaklarıma yerleştirerek alınlarımızı birleştirdi.

"Tanrım! Lütfen bunu değiştir. Aslı içinde bir periyi andırıyorsun."

İçimden zorla çıkan ama dudaklarımdan kolayca dökülmüş gibi duran bir kaç kelimedeydi aklı.

"Gidebilirsin." ikimizi ayırmak için elimi göğsüne koyup ittim onu.

"Tamam. Tamam. Nasıl istersen öyle gel."

"Zannetmiyorum. Sen beni hiç dinlemiyorsun. Git."

"Aslı, lütfen."

"Ne lütfen?"

"Sende gitme. Lütfen. Sende gidersen yapamam." aldığım nefesle ona döndüm. Gerçekten üzgün duruyordu.

"İyi. Gidelim."

𝔎

"Berbat görünüyor." dudaklarımdan dökülen şeyler İstemsizce olmuştu ama berbat görünen sadece o değildi. Bende bitmiştim şu an. Casper da buradaydı ve onunda mükemmel gözüktüğü söyleyemezdim. Elle dik durmaya çalışıyordu ama onunda Carlo'ya bakıp sürekli iç çekisinden en az bizimki kadar boktan bir durumda olduğunu anlayabiliyordum. Gio ise... sadece bir an gözünden akan yaşı gördüğüm an kayboldu ortadan.

Carlo az önce bir kalp krizi geçirmiş ve sayısı onu aşkın doktor bir anda onunla ilgilenmeye başlamış ve biz daha yanına giremeden uzaklaştırılmıştık o camdan. Casper'ın "Abim o benim girmek istiyorum. Engelleyemezsiniz beni!" deyişi hala beynimin içinde yankı yapıp duruyordu. "Elle kalbim acıyor. O aptalın kalbini söktüm ama hala kalbim acıyor." deyişi gibi. Bu yaptığı kalbimi dondurmak yerine nedense acıtmıştı.

"Gio nerede?" dedi Casper.

"Az önce ortadan kayboldu. Muhtemelen lavaboda. Ya da hava alıyor."

"Ben ona bakayım." başımı salladım.

"İyi misin? Olanları duydum. Üzgünüm."

"Ben her zaman iyiyim. Asıl sizi sormalı." dedim karnını işaret ederek.

"Biz de iyiyiz. Yani... çabalıyoruz en azından."

"Hey! Dayısı ona iyi bakmadığını öğrenirse canımıza okur." dedim gülümseyerek. Ağlamaya başlamasıyla buruk gülüşüm daha da durgunlaştı.

"Carlo da ölmemeli!" diye bir isyan bıraktığında dersten olmak adına konuştum.

"O ölmeyecek. Dedim ya yiğenini görmeden gider mi sanıyorsun? "

Özgürlüğün Sahibi ¦Watty's 2019¦ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin