"Aslı ben öleyim, sen ölme. " Dedi yalvarır gibi. "Sen benim özgürlüğümsün, Aslı. Ben herkesin özgürlüğünü satın alırım. Ama sen ölürsen benim özgürlüğüm sahipsiz kalır. "
- Gio Chedollin
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne demek o Jones? Hayır hayır hayır! Ben Bulut'u kaybedemem. Kurtar onu. " gözümden akan yaşa engel olamadım ama ağlıyor gibi de değildim.
"Yapabileceğim herşeyi yaptım bayan Alageyik. Daha fazla elimden gelen bir şey yok. Hiçbir etkiye tepki vermiyor. "Elim ağlamak için direnip vazgeçmiş titreyen çeneme gitti. Ayağa kalkmıştım ama daha fazla ayakta duracak gücü bulamadım kendimde. Sert koltuğa düştüm.
İyi
Değildim
HİÇ
"Ölmedi değil mi ?"
"Hayır ama bağlı olduğu makineler onu daha ne kadar yaşatır emin değilim. Bir hafta ? On gün ? En fazla. "
Kendimi tutmaya çalıştım.
Olmadı.
"Onu normal bir odaya alacağız yarın. " Dedi. Bu bir pes edişti.
Sonra Doktor Jones gitti.
Delirmişçesine hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Daha da sessizliğe büründüm.
Casper tam karşıdaydı. Beynimin hayal ürünü gibi değildi. Elle yanındaydı.
Aldığım haberi o da almış gibiydi. Bir anda toparlandı bedenim. İçimi daha da çökerterek.
"Yo benim suçum. Bebeğinin ölmesinin sorumlusu olduğum için özür dilerim. Ben sizi tanımasaydım bebeğin ölmeyecekti. Üzgünüm. "
"Aslı saçmalama. Sen benim hayatımı da kurtardın. Tanrım. İki kez! Lütfen. "
"Peki ben merak ediyorum... sadece. Ben onu iki kez kurtarmışken sen beni neden ikinci kez öldürüyorsun? " sorum Casper'aydı. Gözlerini kapattı.
"Öz..."
"Hayır. Sakın! Hiç-bir işe yaramayacak o cümleyi kullanma. " kendimi daha da toparladım. Böyle olmamalıydım. Daha ölmemişti. Onu hayata döndürebilirdim.
