BÖLÜM OTUZ DÖRT

49 7 12
                                    

"Hey, sizin kafanız mı güzel!"

"Sadece oturuyoruz!" diyen Arzu ile göz devirdim.

"Kucak kucağa oturacaksanız yatak odasına çıkmaya ne dersiniz?" abim göz devirdi. Arzu koltuğa geçti.

"Mira nerde?"

"Senin odanda. Uzanacağını söyledi."

"Sizi fırsatçılar." parmağımı sallayarak konuştum. Yukarı çıktım. Bu kız buraya ne zaman gelmişti acaba? Bulut işi çıkıp gitmişti sabah. Ondan sonra gelmemiş olmalıydı. Kapıyı tıkladım.

"Mira?" ses gelmediğinde girdim. Yanına gittiğimde gözü yaşlı uyuduğunu gördüm.

"Mira, bebeğim. Hey. Uyan. Ne oldu?" sıkı sıkı kapalı olan gözlerini açtı. Gördüğü an sarılmıştı bana.

"E-e-eser! Yine yaptı yapacağını!"

"Ne oldu?"

"Babam ben buraya gelmeden İstanbul'daki evi sattı. Ve sana söyleyemedim bu karmaşa da ama burda okumamı istediğini beni çoktan bir üniversiteye yazdırdığını söyledi. Bana dedi ki Eser ile kalırsın. Eser başta herşeye tamamdı ya da öyle göründü. Siz gittikten sonra bana benim evime adım dahi atma dedi. İnanabiliyor musun? Sanki onun kardeşi değilim. Bana bunu nasıl dedi? Aklım almıyor hala Aslı. "

" Tamam. Sakin ol. Burda kalabilirsin."

"Sorun kalacak yer değil Aslı! Sorun o!"

"Tamam. Iıı. O konuda elimden bir şey gelmiyor bebeğim. Ama yardım edebileceğim bir şey olursa lütfen söyle bana olur mu?"

"Aslı... Mert... Eğer bir iş bulamazsa Türkiye de kalmak zorunda kalacak. Ben aramızda mesafe istemiyorum."

" Şey... Ben Gio ile denizle falan konuşurum. Bir yolunu buluruz. Eğer o da burda kalmak istiyorsa."

"O yüzden benimle geldi. Bir kaç şirkete başvuru yapmıştı ama bir Türk'ü kim istesin? Onca Amerikalı çalışan varken."

"İngilizce'de çok iyi duruyor aslında."

"İyi zaten. Babası küçükken göreve gittiğinde Meksika için tabi. Uzun olacağından onları da götürmüş. Ve Mert daha üç yaşında falanmış yirmi yıl öncesinden bahsediyorum neredeyse. Anadili gibi konuşuyor resmen."

"Ama Türk diyorsun."

"Evet."

"Ben Gio ile falan konuşayım bilmiyorum ne yapabilirim?"

"Tamam."

"Carlo'yu ziyarete gidelim mi?" başını salladı. "Olur."

"Tamam. Hadi bakalım. Casper götürür bizi."

"O korkunç şeyle gitmek istemiyorum!"

"Ayıp ediyorsun."

"Sen ne zamandır izliyorsun bizi." dedim kapıda kolları birbirine bağlı Casper'a.

Özgürlüğün Sahibi ¦Watty's 2019¦ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin