27🎭

5.5K 491 802
                                    

Parka yaklaştığımda beni bekleyen Min Ho'yu görebiliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Parka yaklaştığımda beni bekleyen Min Ho'yu görebiliyordum. Yüzümde anında bir gülümseme oluşurken daha hızlı adımlarla ona yaklaştım. Sırtı dönük olduğu için beni görmemişti henüz. Tam arkasında durdum.

"Lee Min Ho~"

Dönüp bana baktığında onun da yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Selam."

Onunla randevuya çıktığıma hala inanamıyorum. Kim tahmin edebilirdi Hamlet adında bir hesap açıp ona anonim olarak mesaj atmamın işe yarayacağını? İlk mesajı attıktan sonra beni engelleyeceğine neredeyse emindim. Şimdi geldiğimiz nokta... Ah, cidden.

"Gidelim mi?"

Elini uzattığında içimde sevinç patlamaları yaşayarak elimi uzattım. Parmaklarımızı birbirine kenetleyip ilerlemeye başladık.

"Sabah arayıp kahvaltı yapmadan gelmemi söylediğinde tam da sofrayı kurmak üzereydim. Aç kalırsam bu randevuyu mahvederim biliyorsun değil mi?"

Hafifçe gülüp; "Merak etme, güzel planlarım var."

"Nereye gidiyoruz? Sinemaya falan mı?"

Aniden durup bana döndüğünde kaşlarımı kaldırarak ben de ona döndüm.

"Karşında bir tiyatrocu olduğunun farkındasın değil mi?"

Gerizekalısın Lu Yin.

"Ay... Üzgünüm."

Tavşana benzettiğim gülüşünü sundu. "Dalga geçiyorum." İlerlemeye devam ettik. Bir minibüs durağına gelmiştik. Dalga geçiyor olsa da bu hayat bir tiyatro aşığına 'sinemaya mı gidiyoruz?' diye sorması kadar saçmaydı.

Şey gibi daha çok... Sayısalıcılara şiir okumak.

Minibüs geldiğine binmiş ve boş koltuklara geçmiştik. Min Ho yol boyunca elimi bırakmamıştı. Gözlerini de gözlerimden ayırmadan sohbet etmiştik. Nereye gideceğimizi asla söylemiyordu. Tek bildiğim minibüsten indikten sonra bir şeyi halledip tekrar başka bir minibüse bineceğimiz, ve bu sefer ki yolculuğun daha uzun süreceği idi.

Minibüsten indiğimizde Gangnam'da olduğumuzu fark ettim. Merkezi tiyatro binasının gişe kısmına ilerleyip bilet almıştı Min Ho ikimiz için. Ancak izleyeceğimiz oyunun saatine baktığımda akşam saatlerinde başlayacağını görmüştüm. Biletleri şimdiden almış olmamızı anlıyordum ancak akşama kadar ne yapacağız ki? Üstelik uzun bir yolculuğa çıkacağımızı söylemişti değil mi?

Binadan ayrılıp minibüs durağına ilerledik. Dayanamayıp sordum.

"Tiyatroya gideceksek neden bu kadar erken geldik? Akşama kadar ne yapacağız?"

"Güzel planlarım olduğunu söylemiştim."

Oflayarak önüme döndüm. O ise bu halime gülmekle yetindi. Merakta kalmaktan hiç hoşlanmıyordum.

I Did İt | Lee Min Ho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin