Medya: Hamlet ile Ofleya sahnelerini izlemek isterseniz :)
"Nereye geldik?"
Gülerek sormama karşılık Min Ho gözünü kırpmış ve elimden tutarak sürüklemeye devam etmişti.
Bugün, dün bahsettiği o 'çok istediğim' şey olan sürprizi için buluşmuştuk. Tek bir ipucu bile vermemişti, meraktan ölüyordum.
"Geldik."
Hızla kafamı işaret ettiği yere çevirdim. Karşısında durduğumuz binayı görünce kaşlarımı çattım. Binanın ön kısmında kocaman bir yazdı vardı.
'Sound Recording Studio'
Hala kaşlarım çatık bir şekilde anlamayarak Min Ho'ya döndüm.
"Ses kayıt stüdyosu mu? Buraya niye geldik?"
"İçeri girelim, anlarsın." Elimi bırakmadan binaya ilerledi. Bir an için kaybolacağımızı düşünmüştüm. O kadar ki büyüktü içerisi. Asansöre binip üst kata çıktık ve upuzun loş ışıklı bir koridordan geçtik. Min Ho birkaç kişiye selam vermişti. Buradakilerle tanışıyor olmasına şaşırmıştım. Anlamadığım... Biz burada ne yapıyorduk?
Koridor ikiye ayrıldığında sol tarafa dönüp en sondaki kapıdan içeri girdik. Buranın kayıt odası olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
İçeriden bir adam çıktığında bizi görünce gülümsedi.
"Amca." Diyen Min Ho'ya şaşkınlıkla baktım. Amcasının stüdyosunda mıydık?
"Ah, Min Ho. Gelmişsiniz."
Adam bana bakınca hızla eğilip saygı selamı verdim. Ardınan elimi Min Ho'nun elinden çektim çünkü amcasının karşısında el ele olmak... Utandırıyordu işte.
"Merhaba kızım. Bahsettiğin arkadaşın bu mu?"
"Evet amca."
Burada neler dönüyor?
"Harika. Ben metinleri ayarlayıp geliyorum, siz de kayıt kısmına geçin, kulaklık mikrofonun üstünde."
Adam diğer kapıdan çıktığında aval aval Min Ho'ya baktım.
"Ne olduğunu açıklayacak mısın? N'apıyoruz biz burada anlamış değilim."Min Ho gülerek burnumu sıktı.
"Geçen ay Hamlet oyununun dijital animasyonu yayımlandı biliyorsun."
"Yani?"
"Yanisi... Kore dublajlı versiyonu hala hazır değil." Öylece ona bakmaya devam ettiğimde hafif eğilip yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Hamlet'i sen seslendireceksin."
"Ne?!" Yüksek sesle bağırdığım için elimi ağzıma kapayıp etrafa bir bakış attım ve sırıtan Min Ho'ya dönüp bu sefer daha kısık bir sesle konuştum. "Sen ciddi misin?"
Beni başıyla onayladı. Birkaç saniye üzerimdeki şaşkınlığı atmak için put gibi durdum, ardınan durumu tamamen kavrayarak ona sıkıca sarıldım.
"Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim!"
Kahkaha atıp o da bana sarıldı. Yanağımı öpüp geri çekildikten sonra elimi tutarak; "Hadi kayıt kısmına geçelim, amcam metni getirir birazdan."
Odadan çıkıp diğer kapıdan girerek kayıt yapılan yere geçtik. Aradaki camdan diğer tarafı görüyorduk. Min Ho'nun amcası odaya girip bize el kol hareketleri ile kulaklığı takmamızı işaret etti. Min Ho, mikrofonun üzerindeki kulaklığı başımdan geçirerek taktı ve duymak için kafasını bana yaklaştırdı. Amcasının sesini duyuyorduk.
"Min Ho gel de kağıtları Lu Yin'e ver, tüm replikler burada yazıyor."
Amcasının dediğini yapıp Min Ho kağıtları almış ve önümeki platforma bırakmıştı.
"Tamam. Şimdi Lu Yin, bir kıza göre bir ses tonu yapabildiğiniz söyledi Min Ho. Hamlet'i kafanda canlandır, ve onun bir erkeğe göre ince olan ses tonuyla kendi sesini dengeleyerek replikleri oku. Denemeden sonra kayda başlayalım. Min Ho sen bu tarafa gel."
Kafamı sallayıp gözlerimi kağıda çevirdim. O sırada Min Ho amcasının yanına geçmişti. İlk iki paragrafı, istenildiği şekilde ses tonumu ayarlayarak okudum. Min Ho'nun amcası memnun kalmışa benziyordu.
"Harika! Şimdi baştan al, daha masalsı bir biçimde oku. Kaydı başlatıyorum, filmi yukarıdan takip et."
Ekranda beliren görüntüler ile derin bir nefes aldım. Hamlet'in sahneleri geldiğinde repliklerimi okuyordum. İki kez deneme yaptıktan sonra ben metni baştan sona biraz ezber olsun diye okumuş ve asıl kayda başlamıştık.
Kağıtta yazılanları okurken gözüm arada bir Min Ho'ya kayıyordu. Bana sınıf birincisi olan çocuğuna gururla bakan bir anne edasıyla bakıyordu. Tatlı, huzurlu bir gülümseme ile.
O benim en büyük hayalimi gerçekleştirmişti.
Bugüne kadar Hamlet'i çoğunlukla kadın oyuncular seslendirmişti. Ben de onlardan biri olmak istemiştim. Sürekli 'ben yapsam nasıl olurdu?' diye düşünmüştüm.
Şimdi, Min Ho sayesinde bu gerçekleşmişti.
Teşekkür ederim... Lee Min Ho.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Did İt | Lee Min Ho
FanfictionLee Min Ho, okulun tiyatro kolunun başkanıydı. Park Lu Yin ise onun provalarını bile izlemeyi severdi. Sonunda bir cesaretle Min Ho'ya mesaj attı. Ancak bambaşka bir taktik uygulayarak. Hamlet: Oyunculuğun çok kötü. Neden tiyatro kulübünü seçtin k...