10*Telefon

1K 81 3
                                    


YORUM YAPARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM GENCOLAR...

KEYİFLİ OKUMALAR...

*

 Kendimi olabildiğince geriye atmış, mahalledeki telaşı seyrediyordum. Herkes toplanmış Aslan'ı askere uğurluyorlardı. Hemen yanımda duran Özgürle birlikte kendi evimizin kapısının önündeydik. Özgür elini koluma sarmış başını omzuma koymuştu, bende dalgın dalgın etrafa bakıyordum. Ona bakmıyordum, bakarsam ağlayacağımı biliyordum, benim ağladığıma bir çok kez şahit olmuştu zaten, bir kez daha olsun istemiyordum. 

"Zeliş, Aslan'la vedalaşmayacak mısın kuzum?" Aslıhan ablanın sesiyle bakışlarımı Aslan'a çevirdim. Bana bakıyordu o da. Özgür kolumdan çıkarken kendimi zorlayarak Aslan'ın yanına vardım. İnsanların arasında kalmış sadece ona bakıyordum. Üzgündüm, abim zaten gitmişti o da gitmek zorunda mıydı?

"Kendine dikkat et Aslan abi." dedim sadece. Siyah gözleri gözlerimdeyken gülümsedi, başını salladı usulca daha sonra bana sarıldı. Ama öyle bir sarıldı ki saniyelik gibiydi, sanki ayıp olmasın diye, sanki bir yabancıymışım gibi. Onun bu hareketine içerlenirken ona kırık bir bakış atıp uzaklaştım yanından. Özgür'ün yanına geldiğimde hadi der gibi içeriyi işaret ettim. Mahalleye kısa bir bakış atıp önden içeri girdi. Herkes dışardaydı zaten evde kimse yoktu. Eve girdiğimizde direk odama girdik, Özgür yatağıma oturup yatağa iki kere vurunca yanına ilerleyerek hemen yanına oturdum. 

"Anlat."  Derin bir nefes aldım, gözlerim dolu doluydu zaten, bunu çocukluk arkadaşım anlamayacaktı da kim anlayacaktı ki zaten. 

"Ben tam geri zekalıyım!" derken sesim çok kısık çıkmıştı. Özgür bana yaklaşıp yüzümü inceledi. 

"Ne zamandır seviyorsun Aslan abiyi?" Burnumu çekerken bakışlarımı ona çevirdim.

"Bilmiyorum. Sadece son zamanlarda ona bakınca..." diyip elimi kalbimin üzerine koydum. "Burası çok farklı atıyor. Bir de olmayacağını bilmek... Özgür ben nasıl bu hale geldim? O benim abim gibiydi ama son bir kaç aydır o kadar tuhaf hissediyorum ki ona karşı..." Özgür önüne gelen saçlarını geriye iterken kendini geriye çekip konuştu. 

"Zeliş; Aslan abi, Yalçın abiyi kurtarmak için çok uğraşmış ya, Barış abiyle Devran abi anlatmıştı. Belki ona minnet duyuyorsundur, onların anlattıkları belki seni bu duyguya itiyordur, hayranlıktır belki."  Özgür'ün söylediklerini düşünmeden edemedim. Belki de haklıydı, ama  neden bana beni unut dediğinde kalbim  o kadar kırılmıştı?  Başımı iki yana sallarken omuzlarımı da silkiyordum. 

"Bilmiyorum." diye fısıldadım. Bunu zamanla görecektim, eğer hayranlıksa gittiğinde ve onu uzun zaman görmediğimde anlayacaktım. 

*

  Önümdeki yemekle ilgilenirken, babam ve annem kendi aralarında konuşuyorlardı. Annem daha iyiydi, ilk günlerde ki gibi sessiz değildi. İlk günlerde yemek bile yemiyordu, alışmaya başlıyordu artık ve bu beni nedensizce endişelendiriyordu. 18 yıldır aynı evde olduğunuz bir insan gidiyordu ve siz onu bir daha göremiyordunuz, sesini duyamıyordunuz. İlk başlarda inanamıyordum, kapı her çaldığında abim sanıyordum, sanki bir yerlerden çıkıp gelecekmiş gibiydi. Yaklaşık iki ay olmuştu, abim tam iki aydır yoktu. Ne evimizde ne soframızda ne de bahçemizde... Yoktu. 

"Kızım yarın seninle gidip dershanelere bakalım olur mu?" Babamın sesiyle bakışlarımı yemekten çekip babama çevirdim. 

"Gerek yok baba, evde de çalışabilirim ben. Zaten geçen sene gittim eksiğim pek yok soru çözmem gerek sadece." Babam başını sallarken elindeki kaşığı bana uzatıyordu. 

GECE YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin