20*Beni burda bırakmayın

993 63 5
                                    

BEĞENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN...

KEYİFLİ OKUMLAR CANLAR...

*

 Aslanla eve geldiğimizde ikimizde bitap haldeydik. Bu gece bir şey fark etmiştim, Aslan abimin ölümünde sandığımdan da fazla yara almıştı. Arabayı evlerinin önüne park edip bana döndü. Sokak lambasının yaydığı loş ışıkta yüzünü görüyordum, yorgun gözlerle baksa da yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Onu affettiğimi biliyordu, başka türlüsü elimden gelmezdi ki zaten.

"İyiyiz değil mi?" diye fısıldadı sessizce Başımı salladım evet der gibi. İyiydik, hep iyi olmalıydık. Yüzündeki gülümseme genişledi ama çok değildi. Gülümsemeye bile mecali yok gibiydi. İç çektim.

"Hadi eve gidip uyu, çok yorgun görünüyorsun." Başını sallayıp bakışlarını sokakta gezdirdi bir an ardından bana  tekrar döndü.

"Beraber uyusak nasıl olur acaba?" diye söylendi. Söylediği şeye cevap veremedim, çok ani olmuştu. Bakışlarımı ondan çekerken iç çekip devam etti. "Sana sarılarak uyumaya öyle çok ihtiyacım var ki..." Dudaklarımı birbirine bastırırken emniyet kemerimi çıkarıp Aslan'a yöneldim. Bakışları ne yaptığımı anlamaya çalışır gibiydi, kollarımı ona dolayıp başımı boyun girintisine gömdüm, çok geçmeden onunda ellerini belimde hissetmiştim. Gülümseyip burnumu boynuna gömüp derin bir iç çektim, onunda aynı şekilde derin derin iç çektiğini duyuyordum. "Zeliha..." diye fısıldadı beni kendinden çekip elleriyle saçlarımı önümden çekerken. "Sana da yanlış geliyor mu bu yaşadıklarımız?" sesi o kadar kısıktı ki sesinden çok dudaklarına baktığım için anlamıştım. Söylediklerinin nedenini az çok anlıyordum.

"Abim yüzünden mi?" derken bakışlarımı kendisinden çekmiş camdan dışarıya çevirmiştim bakışlarımı. Anlıyordum anlamasına da aramızda böyle bir duvarın varlığı beni çok korkutuyordu. Soruma cevap vermeyerek saçlarımı okşamaya devam etti. Bakışlarını yüzümün her zerresinde hissediyordum. Yutkundum. "Abim senin için çok değerliydi Aslan ben bunu çok iyi biliyorum. Siz beraber büyüdünüz. Hatta büyüdük. Abimin rızasını duymanı bende çok isterdim. Böyle olmak zorundaymış." dedim kısık sesimle. Bir an duraksar gibi oldu söylediklerime ardından beni kendinden tamamen uzaklaştırıp kemerini çözdü. 

"Burda konuşmayalım biri görecek." Söylediklerine karşılık başımı sallarken arabadan çıkmak için hamle yaptım, aynı şekilde o da çıkmıştı. Arabadan çıktıktan sonra mahallede şöyle bir göz gezdirdim fakat kimse yoktu. Aslan'ın kendi evlerinin binasına doğru dönmüş beni bekliyordu. Yanına vardığımda beraber apartmana girdik. Ben evlerine gideceğimizi düşünürken o devam edip çatıya çıktı. Derin bir nefes almaktan geri kalamadım. Bu çatıda en son yaşadıklarımız istemsizce  gözlerimin önüne gelmişti. Aslan çatının tam ortasına geldiğinde bana dönüp ellerimi tuttu. Bakışlarım yüzünü buldu anında. Ellerimden çekip beni kendine yasladığında titremekten kendimi alamadım. Ellerini boynuma dolayarak beni kendi göğsüne yasladı, başım anında göğsünde yer edinirken, dudaklarını saçlarımda hissettim. Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama bir süre sonra beni kendinden çekip alnını alnıma yasladı.

 İkimizde konuşmuyorken kendini bir adım çekip kendini benden uzaklaştırdı ve öylece yüzüme bakmaya başladı. Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum, derin bir nefes çekti içine ardından avuç içinin bileğini birleştirdiği yerleri gözlerine yasladı. Avuçları gözlerindeyken kurumuş dudakları hafif aralık kalmıştı. "Olmuyor!" dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle, elleri gözlerinde kulaklarına gitti bu sefer. Kızarmış gözlerle bana bakarken kulaklarına bastırdı bu sefer avuç içlerini. "Yemin ediyorum deniyorum ama olmuyor!" Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum ama anlamıyordum.  Yutkundu, aynı anda gözlerinden akan bir yaş yanağından dudaklarına doğru bir yol çizmişti. "Kokuna öyle çok ihtiyacım var ki Zeliha..."  Ellerini kulağından çekip başını iki yana salladı. "Nasıl olacak, nasıl yapacağım bilmiyorum... Böyle..."  

GECE YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin