Yorum yapmayı unutmayın canlar.
KEYİFLİ OKUMALAR...
*
Sağ dizimi kendime çekmiş karşımdaki görüntüyü izliyordum. Abim ve Aslan yan yana oturmuş konuşuyorlardı, derin bir iç çekerken hemen yanımda duran Özgür koluyla beni dürtüp 'ne yapıyorsun?' der gibi bir bakış attı. Kaşlarım çatılırken gözlerimi kısıp 'ne yapmışım?' der gibi baktım. Bana doğru yaklaşıp sessizce kulağıma fısıldadı. "Kedinin ciğere baktığı gibi bakıp durma adama, biri görüp yanlış anlayacak!" Gözlerimi devirip önüme döndüm. Sanki yanlış anlaşılan şey doğru değildi.Özlemişim onu, gerçekten özlemişim. Kapıda ilk gördüğümde resmen nefesim kesilmişti. Onu beklemiyordum ki ben, karşımda görünce ne yapacağımı şaşırmıştım, o ise sadece baş selamı verip içeri geçmişti. Bu üzmüştü biraz.
"Kalk kız kalk, valla biri görecek şimdi!" Özgür'ün söylemlerine göz devirip ona döndüm.
"Nereye?" Burnunu havaya kaldırıp söylendi sessizce.
"Aslanın olmadığı bir yere!" Oturduğu yerden kalkınca ben de el mecbur ayaklandım. Beraber salondan çıkacakken abimin sesiyle duraksadım.
"Zeliş nereye güzelim?" Özgür'e kısa bir bakış atıp gülümsedim.
"Mutfağa abi, bir şey ister misin?" Abim oturduğu yerden kalkıp yanıma gelince içeridekilere kısa bir bakış attım. Herkes abime bakıyordu ama o bana bakıyordu. Onun bana baktığını umursamamaya çalışıp abime döndüm. Gözleri bendeydi.
"Gel biz seninle biraz konuşalım!" Abim elini omzuna koyup salondan çıkmamıza neden olurken Özgür'e baktım. Yerine oturmak için harekete geçmişti bile.
Abimle odama girdiğimizde penceremin önünde duran iki tekli koltuklardan birine oturdu bende hemen karşısındaki koltuğa oturdum. Abim elini uzatıp ellerimi ellerinin arasına aldı. "Bayadır seninle abi kardeş sohbet etmiyorduk." Abim dedikleriyle gülümsedim ama içimden söyleniyordum. Başka zaman mı yoktu arkadaş?
"Öyle." dedim gülümseyerek. Uzun zamandır onu bu evde görmüyordum. Yaklaşık 5 yıldır.
"Senin büyüdüğünü göremedim ben." derken sesi dertli dertli çıkmıştı. Gülümsemeye çalıştım, ne diyeceğimi bilemeden yüzüne bakıyordum. Kimin hatasıydı bu bilmiyordum, annem ve babamın mı yoksa abimin mi gerçekten bilmiyordum. Sonuçta anne ve babanın yetiştirme tarzı çok önemliydi. Evet abim o zamanlar çocuk değildi, 25 yaşındaydı fakat belki de geçmişte yaşadığı ilgi eksiksizliği yüzünden bütün onları yapmıştı.
"Nereye daldın öyle." Abimin seslenişiyle yerdeki bakışlarımı ona çevirdim. Dudaklarımı ıslatıp konuştum.
"Sadece neden bu durumda olduğumuzu sorguluyorum." diye mırıldandım. Abim gülümsemekle yetindi. Cevap vermedi. Abim siyah saçlarını geriye doğru tarar gibi yapıp bakışlarını pencereden dışarıya bakmaya başladı. Esmer tenine ve kara gözleriyle çok yakışıklıydı gerçekten abim. Ama çok farklıydık, ben sarışın beyaz tenliyken o esmerdi, hem de çok çok esmer. Uzun boylu yapılı bir vücudu vardı ve her kızın gördüğünde tekrar dönüp bakacağı bir tipi vardı. Evet, baya yakışıklı bir abim vardı.
Abimin dışarı pür dikkat baktığını gördüğümde bakışlarım pencereden dışarıya gitti. Aslıhan abla evlerinin olduğu karşı binaya giriyordu. Gözlerim kısılıp kaşlarım çatılırken abime döndüm. Bakışları Aslıhan abladaydı, benim varlığımı unutmuş gibiydi. Aslıhan abla içeri girdikten sonra bir süre girdiği kapıda gezindi bakışları sonra bana dönüp gülümsedi. Ben de zoraki bir şekilde gülümsedim. Hadi ama abi, Aslıhan abla ne alaka?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE YARASI
General Fiction"Zeliha olmuyor!" dedi başını iki yana sallarken. Elini kalbine götürdü sertçe vururken. "Yemin ederim ki burası senin için atıyor ama burası..." Derken elini başına götürmüştü. "Burası var ya... O kadar şey söylüyor ki ne susturabiliyorum nede haks...