18*Kavga

1.2K 73 21
                                    

BEĞENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN CANLAR...

KEYİFLİ OKUMALAR...

*

   Özgür, elindeki çay kupasını bana uzattığında hiç bekletmeden aldım, hava soğuktu ama mersin soğuğunda ne kadar soğuk olursa işte. Özgür hemen karşıma oturmuştu dalgın gibiydi sanki. Ayağımla onu dürttüğümde bakışlarını bana çevirdi. "Neyin var senin?" elindeki bardağı bana pencerenin önüne koyup başını iki yana salladı.

"Yok bir şeyim!" diye mırıldandı. Söylediği şeye tek kaşımı kaldırıp bakmak istesem de yapamadığım için vazgeçtim. 

"Hiç öyle durmuyor ama!" derken sesim biraz fazla çıkmış gibiydi. Başını iki yana sallayıp omzunu silkti. Yüzünde yorgun bir ifade vardı, üstelememeye çalışıp çayımdan bir yudum aldığım sırada gelen gürültüyle Özgür ile birbirimize bakakaldık. Elimdeki kupayı pencerenin önüne koyup ayaklanırken Özgür de çoktan kapıya ilerlemişti bile. Galiba kavga oluyordu, abimle Barış abinin sesiyle inliyordu resmen apartman. 

 Kapının önüne geldiğimde abim, Barış abinin yakasına yapışmış bağırıp çağırıyordu, ne dediği pek anlaşılmıyordu, küfürler savurup duruyordu. 

"Yalın bırak, Yalın!" Annemin ve Feride yengemin araya girmesiyle olay hepten  kopmuştu. Ne olduğunu anlamamıştım, neden böyle birbirlerine girdiler onu da anlamadım. Merdivenlerden Devran abi göründü, koşar adımlarla yanımıza gelip Barış abiyi abimin elinden kurtardı. Barış abinin koluna girmiş yukarı çıkarırken bir abime bir de yaka paça yukarı çıkarılan Barış abiye baktım. Abim bir şeyler zırvalıyıp annemle yengemin kolları arasında kurtuldu ve tek kelime etmeden aşağı indi. Özgür'le birbirimize baktık önce daha sonra yalınayak oluşumu umursamadan yukarı koştum. Üst katın kapısı açıktı ve Babaannem kapının önünde dikilmiş öylece içeri bakıyordu. Beni gördüğünde bana dönüp konuştu. 

"Zeliş ne oluyor!"

"Bilmiyorum Babaanne!" demekten başka bir şey çıkmadı dudaklarımdan koşar adımlarla Barış abinin odasına girdim. Devran abi onu sakinleştirmek için bir şeyler söylüyordu ama Barış abinin yüzü sinirden kıpkırmızı olmuş tek kelime etmeden duruyordu. Alnında damarlar seğiriyordu ve aynı zamanda da boynunda çıkan yeşil damarlarla gerçekten sinirli olduğu belliydi. En son Devran abiye dönüp konuştu.

"Sus devran sus! Puşta bak, kendine bakmadan gelip beni tehdit ediyor!" diye bağırdı bir anda. Gözleri kimseyi görmüyor gibiydi, ne olduğunu anlamadan dolabına ilerleyip kapağını açtı. Meraklı gözlerle onu izliyordum, kapının önünde sesler geliyordu anlaşılan herkes kapının önünde birikmişti ama kimse cesaret edip kapıyı açamıyordu. Bende kapının önünde bir kapıya bir Barış abiye bakıyordum. Dolaptan çıkardığı bir tabancayla ağzım aralanırken Devran abiye baktım. Daha şoku atlatamamıştım ki açılan kapıyla bakışlarım kapıya döndü. En önde babaannem arkasında ise yengemler duruyordu, annemi kenardan görebilmiştim. Barış abi açılan kapıyı fark edince kim olduğuna bile bakmadan elindeki tabancayı kapıya doğrultunca yüreğim ağzıma geldi. Kapının önünde Babaannem kendini geri çekerken hızla kapıyı kapattım aynı anda da Devran abi Barış abinin elini tutup havaya kaldırmıştı. Silah bir kere ateşlenirken Devran abi ani bir atakla elinden almıştı silahı.

"Ne yapıyorsun lan sen! İçerde annen var Babaannen var!" Devran abi silahı alıp yatağa fırlatmıştı. 

"O puştu öldüreceğim!" O 'puşt' abim oluyordu galiba. Benim orada olduğum onların umurlarında değil gibiydi. 

"Haksız mı lan haksız mı? Ben dedim sana, o İlyas şerefsizine güvenme dedim!" İlyas abi ne alakaydı be?! Olay giderek daha çok merak uyandırmaya başlamıştı. Barış abi odada volta atarken ben hala kapının önünde dikiliyordum. 

GECE YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin