Bölüm 23: Kumar

56 2 0
                                    

Zaman menzili olmayan bir yay cesareti. Tutup fırlatır hayallerini. Sen yaklaşırsın o tekrar eder görevini, bu sefer daha da ileriye. Elindekini bir kere gevşetirsen aç gözlü tilki kaparmış ekmeği. Bir masalda böyle dile getirilmişti kıymet bilmezlik. Tutamadı sıkı sıkı Roi. Kayıp gitti avuçlarından. Her kayıp bir fedakarlık gerektirirdi. Fazla fazla ödüyordu Roi. Neydi ki yaşamın gayesi? Herkes kendine göre bir amaç edindi. Kimde ne eksik ise ona yöneldi. Daha fazla karanlık için daha da derine inmeliydi Roi. Hepsinin bitmesi topu topu bir ölüm kadar uzak. Daha da yok ötesi tabiri caiz ise kurtulmanın. O zaman kapanır tüm dehlizler. Kelime merdivenleri o zaman kırılır ancak. Sanki uçsuz bucaksız bir zincire bağlı hayatlar, yanından geçen bu kaçıncı halkaydı bilemedi. Tanımıyordu, muhtemeldi ortak edip hayatına mahvetmek bir kez daha her hangi bir hayatı. Farkındaydı, dönüp şöyle bir geçmişe baksa, ne küfürler duyacak, ne hançerler doğrultulacak göğsüne. Süs diye yakıştırılmış bir kaç iyilik dışında kötülüğü nasıl da işlemişti öyle, önce kendine sonra hayatına dahil olan herkese ve her şeye. Bu tutarsız uğraş nasıl da yıpratıyordu Roi'yi. Maskeler takıp gülümsemek, önemsemek etrafındakileri. Bir çıkar olmaksızın üstelik yakışını gemileri... Hayli zaman alışmıştı gözleri karanlığa seçebiliyordu karanlıkta nesneleri ve kişileri. Anlamak tüm bu karmaşanın arasında gard oluyordu düşüncelerine. En uçuk fikirlerin aslı, hiç ulaşılamayacak sisifos tepesi gibi, narin bir anka kuşunun kanadıyla taşınıyordu. Yine de yarım kalmışlık o tozlu raflardan hiç bir zaman inmedi masaya. Sen, o ya da biz ne farkederdi ki artık ayaklar çamurlu, temizlenen yerlerde kirli ayak izleri kalıyor sevgili okuyucu. Yine de umut diye bir sözcüğün esiri olmuş her beyinden aynı laflar diziliyor ardı ardına. Faydasını görmemişler üstelik, öğütler bile kendimiz dışında herkese yararlı. Bu bir özeleştiri olsaydı şayet oturup ders çıkartacaktı Roi, altı senelik tıp fakültelerinde iştah kabartacak ilk canlı örnek olarak geçerdi literatüre. İnanın neyin umrumda olduğunu dahi bilmiyordu Roi. Bir kaosun ortasında savruluyordu oradan oraya. Anlık zevkleri -sigara ve kahve- gibi tatmin ediyordu onu. Bir başka nefes alanı dahi görmek istemediği zamanlar da. Kumardı bu. Zarı attıktan sonra arkasına dönüp kaçan bir joker.

DÜŞLER KRALLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin