Roi'nin Günlüğü - Çark

71 3 0
                                    

Düşündükçe gecelerce, -daha doğrusu nefesimin gidişine atadığım sonsuzluğum mevkisinden sonraki gecelerce- yıllar boyu anlamsızlaştırdığım ama bir o kadar da kuşku ile baktığım yaşamın manasını şimdi daha emin bir biçimde önemsizleştirmiştim. İnsanın ırmaklar aşar gibi gölgesi ama güneş hep ışıldar dağlarında ne de olsa. Farzet ki, suda yalnız bir adam ve koşar gibi, işte o adamın sesleri uzaktır üflenen bedenlere ve bir kış bir rüzgarın uğultusunda bir çiçeğin kokusunda gizlenir gibi bir lahit tortusuymuş tüm mana. Bir devrim gibi! Çark eder insan düze indiğinde semavi tüm aşk sözleri. Sesler yanıltır ışığı elbet bir mukaberat cehenneminde ve düşer cenin zevk içinde. Ama bazen yalnız bir taç giyer boynu eğik bir kadının imdat esintisidir tüm gizem ve alçak dişleri kocaman bir hançer gibi canavarın dişleri, yalnızlığa yedi dağda bir kılıç boynunda bir müteferrah.

Küller dönerek bir dağın yangınındanbir destan yazar ve ölüm beklenmeyen bir anda çıkar aydınlığa. Denize uzak ama en çok denize yakın. Çünkü simegelerse bir tek o simgeler sonsuzluğu enginler. Ve hem altındadır cennetin hem de üstünde toprak sandığın, konuşur gibi aklın sohbetine dağıldı mı bu güzel rüyada kaçırır esrarı. Tökezleye tökezleye varmak için durağa, kanatırsın diz kapaklarını.

DÜŞLER KRALLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin