Bölüm 37

4.9K 250 66
                                    

Çıkış ziliyle birlikte hemen eşyalarımı çantama atıp bahçeye koşturmuştum.

"Geceee. Beni beklesene."

"Ateş kapının orda olacağım. Acele bir işim var. Sen bana yetişirsin."

Koşarak ilk önce binadan çıktım. Gözlerimle etrafı tarayıp onu bulmayı planlıyordum. Tam okulun giriş kapısının önüne gelmiştim ki bir eli cebinde karşı kaldırımda dikilen onu gördüm.

Gece: Sobe.

Cebinden telefonunu çıkarıp kaşlarını çatarak mesaja baktı ve etrafına bakınmaya başladı. Aramızda kocaman bir cadde vardı. En sonunda gözleri benim gözlerimle kesişti. Gülümsedim ve ona doğru koştum. Koşarken unuttuğum tek şey aramızda büyük cadde olmasıydı. Korna sesiyle bana doğru koşan Doruk'a baktım ve gülümsedim. Gelen araba çok hızlıydı ve aramızda çok az mesafe vardı. Kısacık saniyede tekrar gözlerim Doruk'unkileri buldu.

"Seni seviyorum." Fısıltımla birlikte sanki her şey tepetaklak dönmüş gibiydi.

Keşke önceden cesaret edip onunla konuşsaydım, keşke abime son kez sarılabilseydim, keşke Su'yun zor zamanında yanında olsaydım, keşke Ateş'e veda edebilseydim, keşke Akın'la önceden tanışma fırsatım olsaydı, keşke anne babama bir kez daha onları sevdiğimi söyleyebilseydim. İşte hayat bu kadar değişikti. O araba tüm keşkelerimi fark etmemi sağlamıştı fakat çok geçti.

Zürafa|yarı texting [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin