Bölüm 57

3.9K 194 68
                                    

Zürafa: Birtanem, hazırsan geliyorum.
Gece: Doruk ben yapamayacağım sanırım.
Zürafa: Gece, yeter artık.
Zürafa: Alt tarafı ablamla tanışacaksın.
Gece: Ya panikledim işte ne yapayım?
Gece: 5 dakikaya hazır olurum.

Üzerimdeki siyah kot pantolon, gri salaş kazak ikilisine bakıp kendimi tekrar onayladım ve telefonumu alıp odamdan çıktım. Kapıya doğru ilerlerken kapının çalmasıyla adımlarımı biraz daha hızlandırdım ve kapıyı açtım. Kapıyı açmamla sırıtarak bana bakan Doruk'la karşılaştım.

"Montumu almayı unuttum. Alıp geliyorum hemen." Cevabını vermeden geri dönüp odama koştum ve dolabımdan montumu alıp giydim. Tekrar kendime aynada bakıp saçlarımı düzelttim ve geri Doruk'un yanına gittim. Kapının önünde duran ayakkabılarımı da giydikten sonra evin kapısını kapattım ve Doruk'a döndüm.

"Gidebiliriz." Doruk bunu söylememle bana sarıldı.

"Özledim kızım. Bir izin vermedin sarılayım. Sürekli hareket halindesin." Ben de kollarımı ona dolayıp konuştum.

"Of Doruk gerildim ya ondandır. Ben de özledim. Ama stresten gözüm seni bile görmedi bir an."

"Hadi gel gidelim artık." Elimi tutup evin önüne park ettiği arabaya yürümeye başladı.

"Tatil de yaklaşıyor. Var mı bir planınız?"

"Abim ders çalışmak ister herhalde, bir yere gitmeyiz. Sizin var mı planınız?"

"Ben de evde durup ders çalışacağım. Geçen haftalarda çalışamadım çok, telafi ederim belki."

Geçen haftalarda çalışamamasının nedeni tamamıyla ben ve geçirdiğim kazaydı. Onların yaşantısına engel oldum diye biraz vicdan azabı çekiyordum doğrusu.

"Asma suratını. Seni bırakıp Newton'un bulduğu kanunlarla mı uğraşacaktım Gece?"

"Sizi engellemiş gibi hissediyorum yine de."

"O yola atlamanın nedeni de benim ona bakılırsa."

"Hayır tabiki de Doruk."

"Ne zaman alınacak dikişlerin?"

"Pazartesi gideceğim hastaneye. Kontrol edip uygunsa alacaklar."

"Tamam birlikte gideriz." Konuşmamız tam onların evine geldiğinde bitmişti. Daha önce de bu eve gelmiştim, domates çorbası için.

Doruk arabadan indikten sonra kolunu omzuma atıp benimle birlikte evlerinin kapısının önüne yürümüştü.

"Rahatla biraz artık. Kötü bir şey olmayacak tamam mı? Aksine çok iyi anlaşacaksınız. Hem bak ben de yanındayım, sorun çıkmayacak." Doruk cümlesini tamamlar tamamlamaz kapıyı çaldı. Kesinlikle kapıyı açmasını beklediğim kişi annesi değildi. Gözlerimi belertip bir annesine bir de Doruk'a bakmaya başladım.

"Gece'cim hoş geldin. Geçsene içeri."

Yüzümdeki gergin gülümseme ile annesini selamladım. "Merhaba efendim."

Aslında Doruk'un annesinin daha önce bizim eve geldiğini hatırlıyordum. Annemle arkadaşlardı ama ben o zaman pek odamdan çıkmazdım.

"Efendim ne demek kuzum. Yıldız abla de şimdilik ilerde inşallah başka şeyler de dersin."

"AMİN ALLAH'IM İNŞALLAH YARABBİM LÜTFEN." Doruk'un aniden bağırmasıyla ikimiz de şaşkın bakışlarımızla Doruk'a döndük.

"Yani inşallah o günleri de görürüz demek istemiştim."

Zürafa|yarı texting [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin