Bölüm 39

4.9K 275 60
                                    

Son zamanlarda artan okumalar için çok teşekkür ederim. Bazıları hikayeyi okuma listesine ekliyor, çok mutlu oluyorum. 💖 Daha önce de dediğim gibi yorumlarınız benim için önemli çünkü bu aklımda olan bir kurgu falan değildi. Tamamen her bölüm spontane gelişiyor. Tekrar okuyan herkese çoook teşekkür ederim.

Alp'ten

Gece'ye çarpan arabayı gördüğümden beri kendime gelemiyordum. Onu kaybetme düşüncesini de aklımdan atamıyordum. Keşke ona son zamanlarda böyle davranmasaydım diye kendimi yiyip bitiriyordum. Ne hıçkırarak ağlayan sevgilim Su ne de bir başkası şu an benim için Gece'den önemli değildi.

Yanıma oturan Deniz ile kafamı ona çevirdim. Elini omzuma koyup sıktı.

"Merak etme."

"Nasıl etmeyeyim? Kim bilir şu an nasıl?"

"Defne ameliyata girdiği zaman bana ne dediğini hatırlıyor musun?"

"Onun bu dünyada çok sevdiği insanlar varken sizi bırakıp gitmez demiştim."

"Aynen öyle. Gece için de aynısı geçerli. Kafandaki olumsuz düşünceleri at."

"Burda böylece oturup beklemek bana çok koyuyor."

"Biraz daha sabret kardeşim. Yakın zamanda iyi haberini duyacağız."

Umarım bu hastaneden çıkarken gözlerimden akan yaşların tek sebebi mutluluk olurdu.

Su'dan

Gece'yi öyle gördüğümden beri hıçkırıklarım ve ağlamam kesilmiyordu. Ateş bana göre biraz daha soğukkanlı dursa da içinde fırtınalar koptuğunu biliyordum, Alp kendini tamamen bırakmış sadece gözlerini bir yere odaklayıp ağlıyordu, Deniz hepimizin yanına gelip hepimizi sakinleştiriyordu. Doruk ise...

Doruk çok kötü durumdaydı. Kendini suçluyordu. Çok bir tepki vermiyor ama durmadan ağlıyordu. Alp dışında kimseyle pek konuşmamıştı. Yanına oturan Deniz'i sadece dinlemiş, ağzını açıp tek kelime etmemişti. Bir robot gibiydi. Tek farkı sürekli ağlamasıydı.

Yerimden kalkıp Doruk'un yanına gittim ve oturdum.

"Seni sevince kendini çok suçladı."  Bana dönüp baktı ve kaşlarını çattı.

"Neden?"

"Abimin en yakın arkadaşını nasıl sevebilirim diye. Senin onu kardeşi gibi gördüğünü düşündü."

"Onu çok seviyorum. Yemin ederim her şeyden çok."

"Biliyorum. Gözlerinden ona olan sevgin anlaşılıyor."

"Su, ben çok korkuyorum."

"Gece çok güçlü biri. İnadı da inattır. Bizi bırakıp gitmez öyle. Değil mi?"

"Öyle bir düşünceyi düşünmek bile istemiyorum. En son ablam ameliyata girdiğinde böyle hissetmiştim. O zaman bana destek olan kimdi biliyor musun? Gece. Şimdi o da beni tutup bu çukurdan çıkaramaz ama."

"Sizin yaşayacağınız çok güzel bir hayat var. Olumsuz şeyler düşünme."

"Var değil mi?"

"Tabiki de." Gülümseyip ona baktım. Resmen küçük bir çocuk gibiydi şu an karşımda.

Gözlerimi ondan çekip tekrar etrafta dolandırmaya başladım. Bu sırada ameliyathanenin açılan kapısıyla hemen ayaklandım ve oraya doğru koştum. Beni gören diğerleri de hemen ayaklandı ve beni takip etti. Hepimiz heyecanla doktorun ağzından çıkacak kelimeleri beklemeye başladık. Bu sırada yanımdaki turuncu saçlı bir bedenin ayağımın ucuna yığılmasıyla çığlık attım.

"Ateeeeeş!"

Zürafa|yarı texting [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin