| KARADAĞ| 7

1.3K 26 9
                                    

2 hafta sonra

Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açarken burnumu çektim ve yan dönerek yüzümü yastığa gömdüm.
Uyanmak istemiyordum.Bütün gerçeklikler ortaya dökülüyordu çünkü uyanınca.Ne kadar olanları düşünmemeye ve buraya alışmamaya çalışsamda bazı şeyler hemen kabullenilmiyordu.Sıkıntıyla iç çekerek yanaklarımı şişirdim.Bunları düşünmek sadece beni üzüyordu.Bu olanlar diğerlerinin umurlarında bile değildi.Üstümdeki yorganı hızla tekmeleyerek üzerimden atarken yatakta diklendim ve sırtımı yatağın başlığına yasladım.Neredeyse saçımdan düşecek olan tokamı elime aldıktan sonra saçlarımı toparladım ve yataktan kalktım.

Yatağı düzelttikten sonra lavobaya doğru yürüdüm.Lavobadaki işlerimi kısa bir sürede hallettikten sonra üzerimi değiştirdim ve acıyan koluma parmaklarımın ucuyla dokundum.
Kedinin çizdiği yerler oldukça belirgindi ve sızlıyordu.Ne kadar umursamamaya çalışsamda bazen acısına katlanamayacak duruma geliyordum. Masanın üzerindeki çantamı tutarak yanıma çekerken içerisindeki kremi çıkartım ve hafifçe koluma sürmeye başladım.Umarım yakın zamanda iyileşir ve izler kaybolurdu.

Kremi tekrar çantanın içine attığımda telefonumuda elime alarak odadan çıktım.Merdivenlerden inerek salona ulaşırken masanın başında toplanan insanlar çekti dikkatimi.Yanlarına yaklaştım ve"Günaydın"dedim kısık sesimle.Masadaki yerime oturdum ve bana karşılık veren kişilere baktım.

"Günaydın kızım."dedi ilk Salih bey gülümseyerek.Ardından melis karşılık verdi bana."Günaydın."

Emir ve adını yeni öğrendiğim ve daha önce hiç iletişime geçemediğim ege ise sessiz kalarak sadece başını salladılar.

Derin bir nefes alarak onlara bakmayı keserek önüme döndüm ve tabağımı doldurmaya başladım.Salih beyin üzerimde olan bakışlarını halen hissederken boğazını temizledi ve "Okula mı gideceksin yine?"diye sordu kenardan çantamı işaret ederek.Başımı kaldırmadan kirpiklerinin altından ona baktım ve onu onayladım."Evet,okula gideceğim."

"Sınavın mı var?"diye sordu bu kezde.Tekrar başımı salladım ve sessiz kaldım.Burnumu çekerek çaydan birkaç yudum aldım.

"Sınavların kaç gün sürecek?"

Çatılan kaşlarımla beraber başımı yaşlı adama çevirdiğimde"Neden soruyorsunuz?Bir sorun mu var?"
diye sordum.Sorularında neden bu kadar ısrar ediyordu?Yaşlı adamın yüz ifadesindeki değişiklikler çatışan kaşlarımı düzeltsede bana sürekli sorular sorması hiç hoşuma gitmemişti.

"Yok kızım hemen yanlış anlama.
Sadece merak ettiğim için soruyorum."

"Bugün son.Sorularınız bittiyse kahvaltı etmek istiyorum."

Yaşlı adam gülümseyerek başını salladı ve"Tamam daha soru sormuyorum.Umarım sınavların güzel geçer ve iyi not alırsın."diye mırıldandı.Gözlerimi devirdim ve "Sağolun."diye söyledim.

"Seni biz bırakırız,değil mi abi?"

Melisin sözleriyle bakışlarım ilk ona ardından emire doğru döndü.
Tabağında olan bakışları hızla kalkarken gözleri gözlerimde takılı kaldı.Gözlerini kısarken melise bakmakta tenezzül bile etmemişti. Başını salladı ve"Tamam."dedi tek kelimeyle.

Onu onayladım ve bakışlarımı kaçırarak tabağına indirdim.Sessizce kahvaltımı yapmaya devam ettim.
Daha fazla gözlerine bakmamıştım çünkü.Aradan geçen dakikaların ardından kahvaltı faslı biterken salih bey ve ege koltuklara geçmişti.Bizde ise evden çıkarak yola koyulmuştuk.
Emir dünki gibi ilk beni bırakacaktı.
Sonra melisi.

"Kaçta bitecek sınavın?"Emirin sorusuyla arabadaki sessizlik bozulurken bakışlarımı ona doğru çevirdim ve dudaklarımı aralayarak sorusuna cevap verdim."9'da başlayacak ve yarım saat sürecek."

KARADAĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin