Günler hızlı bir şekilde akarken tek yaptığımız hayatın akışına kapılıp ayakta durabilmekti.
Doktorların umutlu konuşması biraz olsun içimizi rahatlatırken,salih babanın hızlıca kendini toparlaması hem içimize bir umut kırıntısı yerleştirmiş, hemde bu hüzünlü günümüze bir sevinç ışığı serpmişti.Şimdiyse uyanmasını bekliyorduk.
Bizimle konuşmasını ve iyiyim demesini.İyileştim demesini...Tenime değen rüzgarla vücuduma hafif bir titreme gelirken ellerimi bedenime sardım.Herkes uyurken dışarı çıkmak iyi gelmişti lakin hava olduça serindi.Soğuk hava burnumu sızlatırken bir yandan da sürekli çekmeme sebep oluyordu.
Arkadan gelen birkaç adım sesleri hissedererek başımı çevirirken omuzumun üzerinden bana doğru yaklaşan kişiye baktım.Emir...
Yeni uyandığı belli olan hafif kırmızı gözleriyle eğilerek yanıma oturdu."Ne yapıyorsun burada?"
''Hiç"diye söyledim ters bakan gözlerine karşın."Sen uyumuyor muydun?"
Hafiften ensesini ovuşturdu.''Uyuyamadım."
"Doğru hiç uyuyamadın"
Derin bir nefes alarak bakışlarımı kaçırırken gülümsememi saklamaya çalıştım.Uyumayı kendine mesken olarak seçmişti ve bunu sık sık yapıyordu.Ne kadar inkar etsede.
"Dalga mı geçiyorsun sen,benimle?"
Hızla başımı salladım."Hayır,asla"
Gözlerini tehtid edercesine kısarken sözlerime hiçte inanmış gibi gözükmüyordu.Ama doğruyu söylüyordum."Vallahi öyle"
Derin bir nefes alarak yüz ifadesini düzeltirken"Sabah sabah,seni bu soğukta buraya getiren ne?" diye sordu.Omuz silktim.
"Seni getiren neyse o,emir"
Müzip bir tavırla beni süzdü."Beni senin yokluğun getirdi ama"
Kaşlarımı kaldırdım.Gözlerimi kaçırarak önüme dönerken emirin dalga geçtiğinden o kadar emindim ki?Yoksa yokluğumun onu buraya getirdiği falan yoktu.Kısasa kısas yapıyordu şuan.
''Dalga geçmesene? "
Yüzü ciddiyetle boyanırken elini omuzumum üzerine atarak beni kendine yaklaştırdı."Dalga geçer bir halim mi var?"diye sordu yüzüme doğru söylediği cümlelerle birşeyleri kanıtlamaya çalışırken.Başımı salladım.
"Evet."
Kaşlarını kaldırdı ve üzerime doğru eğildi."Ama ya dalga geçmiyorsam.Ya gerçekleri ve içimden geçenleri söylüyorsam"
Kafasını kulağıma yaklaştırarak konuştuğunda sıcak nefesi kulağımı yakıyordu.Derin nefesler almaya başladım.Bu fazlaydı.Geri çekilmeye çalışarak aramıza mesafe koyarken ''Emir...''diye başladım söze."Rahat dursana."
Ardından saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak emirin kolundan kurulurken ona ters bir bakış atıp ayağa kalktım."İçeri girelim mi?"
Muzip bir tavırla gülümsedi."Kaçıyor musun?"
"Hayır,niye kaçayım?"
Omuz silkti.Ayağa kalktı ve ellerini ceplerine sokarak derin bir nefes aldı."Bilemiyorum.Onu sen söyleyeceksin."
Gözlerimi kırpıştırarak ne cevap vereceğimi düşünürken emir burnumu parmaklarının arasına sıkıştırdı ve sıktı.Acıyla elini itmeye çalıştım."Ne yapıyorsun ya.Buraksana,acıyor."
Emir elini çekerek cebine soktu.
"Şimdi üstünde durmayacağım ama bunu daha sonra ayrıntılı birşekilde konuşacağız."Yürümeye başlayarak beni ardında bırakırken derin bir nefes aldım.Garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADAĞ
General FictionUğraşma yarim kalbime girmeye.. Ben seni zaten alırım... !!!!!!!! © Kurgu ve kitap sadece bana aittir.Çalıntı yapılamaz.Alıntı yapılması, alınması ve kopyalanması takdirde resmi işlem başlatılacaktır.© © Dediklerimi dikkate almanızı öneririm.©