KARADAĞ

| KARADAĞ | 9

Emirin organizasyon için ayarladığı kişilerin gelmesinin ardından melisle beraber bahçeye çıkmış ve nişan için yapılacakların listesini çıkarmaya başlamıştık.Gerekli olan birkaç eksiğin seçimlerini yaparken aynı zamanda bahçede organizasyon ekibi ile hazırlanmaya başlanmıştı.Onlar aralarında oluşturdukları birkaç şeyi büyük bir ısrarla bana sormaya çalışırlarken sıkılmış halimi gizleme gereği duymadan onları onaylıyor ve sürekli'Ne zaman bitecek bu?'diye söyleniyordum.Saatlerdir bahçedeydik ama bir arpa yol gidememiştik.Tek umudum bahçenin çabuk hazırlanmasıydı.Bana sormadan hiç bir şey yapıyorlardı ve bu beni oldukça sıkmaya başlamıştı.Buna katlanmak zorunda değildim ki ben...

Dudaklarımı büzerek oflarken melis bana ters bir bakış attı ve kolumu mıncıkladı."Öykü,sızlanmak yerine yardım et hemen bitsin.Daha dışarı çıkacağız,unutma."dedi uyaran sesiyle.

Omuz silktim ve etrafa kısa bir bakış attım.Oraganizasyon ekibi umursamazca seçtiklerime rağmen melisin de katkıları ile benim fikirlerimi birleştirmiş ve oldukça göz alıcı ve şaşalı bir hazırlık ortaya çıkarmışlardı."Seçtik ya işte.O kadar şaşalı olmasına gerek yok."

"Gel buraya."dedi melis ve elimden tutarak beni kendine doğru çekti. Yapılan hazırlıkların önüne getirdi.
Gözleriyle yapılmaya devam eden hazırlıkları işaret etti."Bak buraya.Bu kadar insan senin nişanın için hazırlık yapıyorlar,öykü.Senin ise yapman gereken sadece birkaç şeyi seçmen ve fikrini söylemen.Yarın nişan var ama sen hala sızlanmak peşindesin.Böyle yaparak bu nişanı istemediğini belli etmek istiyorsun anlıyorum ama bu insanlara da yazık. Senin yüzünden saatlerdir buradalar.Bir saatte yapılacak işleri iki buçuk saattir halen yapamadık.Lütfen senden rica ediyorum.Bize az da olsa yardım et."

Duyduklarımla birlikte bakışlarım itinayla çalışanların üzerinde gezinirken içimde bir yerler cız etti. Gerçekten öyle mi yapıyordum? Onların bir suçu yoktu.Onlar sadece emir kuluydu ve ne kadar istemesem de bu nişanı hazırlamak zorundaydılar.Bense onların yoluna taş koyuyordum.Gösterdiği şeyleri seçmemek için sözlerimi evirip çeviriyordum.Dudaklarımı büzdüm ve gözlerimi kırpıştıdım.Derin bir nefes alırken büyük bir yenilgiyle omuzlarım çöktü.

"Çok mu abarttım."diye sordum,
kendimi oldukça suçlu hissederken.
Amacım onları yormak ve uğraştırmak değildi.Sadece bu nişanı istemediğimi ve bu hazırlıklara ilgilenmek istemediğimi görmek istemiştim."Ben sadece ilgilenmek istememiştim."

Melis başını salladı ve omuzumu sıktı. "Biliyorum."dedi.Ardından yüzünde ufak bir tebessüm oluştu."Ama şimdi bize yardım etmen lazım."

Onu onayladım ve derin bir nefes alarak konuşmak için dudaklarımı araladım.Arkamızdan gelen ses ile konuşmam yarıda kesilirken omuzumu üzerinden arkaya baktım ve gelen kadına bakarak"Birşey mi oldu?"diye sordum.Kadın gülümsedi ve"Size soracaklarım vardı öykü hanım."dedi.

Tamamen ona doğru döndüm ve başımı salladım."Söyleyin"dedim.Kadın bana doğru bir adım attı ve eliyle az illerdeki duvarı gösterdi."Duvar kenarına çiçek revizyonu yapmak istiyoruz.İstediğiniz herhangi bir çiçek türü var mı?"

Gösterdiği yere baktım ve sessiz kaldım.Bu nişanda emirle beraber oturacağımız masanın hemen arkasındaki duvar değil miydi? Çiçeklerle mi dolu olacaktı? Düşününce çok güzel olurdu.Birkaç saniye oluşan sessizlikten sonra melis beni dürterken bir cevap vermem gerektiği geldi aklıma.Kendime gelerek başımı iki yana salladım ve"Aslında benim için farketmez ama papatyaları çok severim."dedim.Papatyaların benim için anlamı çok fazlaydı.

Kadın beni onayladı ve gülümseyerek "Güzel seçim."dedi.Ardından
dediklerimi elindeki deftere not aldı ve izin isteyerek yanımızdan ayrıldı.
Melis yüzünde oluşan gülümsemesi ile bana doğru dönerken kolumu sıvazladı ve"Çokta zor değilmiş değil mi?"diye sordu."Tek yapman gereken
gösterilen şeylerin arasından seçim yapmak."