Güneşin ilk ışıklarıyla gözlerimi açarken yüzümü buruşturdum ve yana dönerek yastığa gömdüm.Lanet olsun!Yine sabahın köründe uyanmıştım.Yani bu erkenden uyanma işim ne olacaktı bilemiyorum.Bu alışkanlık haline gelmişti artık ve bende emir gibi uykuma düşkün olsam ne olurdu sanki...Çok uyuduğu için kızıyordum ama bu ona özenmediğim anlamına gelmiyordu.Hiçbirşeyi düşünmeden rahat bir uyku çekmesini biraz kıskanıyordum açıkçası.Dünya yıkılsa umrunda değildi adamın.Esneyerek kolumu yatakta ileri doğru uzatırken hissettiğim boşlukla öylece kalakaldım.Bakışlarım yanımdaki boşluğu bulurken gözlerim şaşkınlıkla açıldı.Emir yoktu.Uyanmış mıydı,
erkenden?Yanlış görmüyordum değil mi?Emir gerçekten erkenden uyanmıştı ve yatakta yoktu.Bonyodanan gelen su sesiyle gözlerim banyo kapısına dönerken banyoda olduğunu anlamam uzun sürmemişti.Sahi sabahın köründe kalkıp neden banyoya girmişti ki bu adam?Erkenden bir yere mi gidecekti acaba?Hiç bahsetmemişti ama.Derin bir nefes alarak düşünmeyi sonraya ertelerken gözlerimi kapattım ve uykuma devam ettim.Kolumu yastığın altından geçirdim.Biraz daha uyusam ne olurdu ki sanki?Güneş daha yeni yeni açıyordu.Kahvaltı hazır olana kadar çoktan uyanırdım.Aradan geçen dakikaların ardından derinden gelen sesle yavaş yavaş kendime gelmeye başlarken beni tatlı bir mahsunlukla kendine mahkum eden uykudan sıyrılmaya başladım. Sabah sabah güzel uykumu bölen kimdi böyle?
"Öykü,uyan."
Gözlerimi zorlukla açarken bakışlarımı işittiğim sesin sahibine yönelttim ve 'ne var' anlamında başımı salladım.Sabahın köründe beni neden uyandırıyordu ki beni bu adam?Kendi uyandığı yetmezmiş gibi beni de mi uyandırması gerekiyordu?
"Kalkmayacak mısın?"
Gözlerimi ovuşturarak başımı olumsuzlukla sallarken kalan uykuma devam ettim.Uyuyan birine sorulan en saçma soru olabilirdi bu.Hala uykum olduğunu düşünürken kalkacak gibi mi duruyordum sence?
Emir kaşlarını kaldırdı ve kollarını göğsünde birleştirdi."Emin misin?"
Başımı tekrar belli belirsiz salladım ve sessiz kaldım.Uykum vardı benim.
Emir yatağa oturarak sırtını yatağın başlığına yasladım ve kıstığı gözleriyle bana baktı."Saatin kaç olduğundan haberin var mı?"Başımı tekrar olumsuzlukla salladım ve omuz silktim.Şuan saatin kaç olduğunu umursamıyordum bile.
"Umrumda değil."dedim uykulu çıkan sesimle."Demek öyle.Saat sekiz buçuktu en son ama."
Gözlerim irice açılırken"O kadar oldu mu ya?"diye söylendim ve yattığım yerde hızlıca diklendim.Tatlı tatlı beni mayıştıran uyku yerini şaşkınlığa bırakırken derin bir nefes aldım."Kalkamamışım."
Emir uykulu surat ifademe bakarken tebessüm etti ve başını belli belirsiz salladı."Dün olan olaylardan dolayı üzüldün.O yüzdendir."
Sırtımı onun gibi yatağın başlığına yaslayarak yüzümü sıvazlarken ellerimi iki yana açarak esnedim ve yüzüme dökülen saçlarımı geri ittim.
Esneyerek bakışlarımı ağır ağır emire yöneltirken yaşadığım ilkleri yüzüme yansıttım ve onu süzmeye başladım.
Bir dakika,emir erken kalkmıştı değil mi?Hemde benden önce..."Sen,benden önce mi kalktın yoksa yanlış mı görüyorum?"
Emir ters bir bakış atarken"Uyandık, işte"dedi.
"İnanamıyorum."dedim başımı sallayarak.Beni o kadar uğraştırıyordu uyanmamak için... Baksana kendi kendine nasıl da kalkmış.Bunu bilerek yaptığına şuan yemin edebilirdim ama kanıtlayamam."Seni uyandırmak için o kadar uğraşıyorum oysaki.Ama bak kendin kalabiliyormuşsun."
Emir derin bir nefes verdi ve yüzünü sıvazladı.Ardından yataktan kalkarak kapıya doğru yürüdü.Elini kapının koluna uzatırken omuzunun üzerinden tekrar bana baktı."Babam seni çağırıyor?Konuşacakları varmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADAĞ
General FictionUğraşma yarim kalbime girmeye.. Ben seni zaten alırım... !!!!!!!! © Kurgu ve kitap sadece bana aittir.Çalıntı yapılamaz.Alıntı yapılması, alınması ve kopyalanması takdirde resmi işlem başlatılacaktır.© © Dediklerimi dikkate almanızı öneririm.©