Nihat amcayı karşımda görünce içimde iki duyguyu birlikte yaşıyordum. Birincisi beni bırakıp gittiği ve hiç bir şekilde haber vermemesinden kaynaklanan bir öfke, aslında bir kırgınlıktı. İkincisi ise onu yeniden karşımda görmenin verdiği mutluluktan kayanklanan göz yaşlarıydı.
İkinci taraf birincisine göre daha ağır basmaya başladığında tüm karamsarlıklarımı bir tarafa bırakıp koşarak Nihat amcaya sarılmayı seçmiştim. Hem şu hayatta ondan başka tanıdığım bir akrabam ya da dostum yoktu.
Nihat amca ve babam arasında bir kan bağı olmasa da onlar kardeşti. Bu da Nihat amcayı benim amcam yapardı. Olmayan amcam.
Ona sarıldıktan sonra geriye çekilip, "Nihat amca beni bir daha yalnız bırakmayacaksın değil mi?" Dedim.
"Bak ben de seni burada yalnız bırakmak istemiyorum ama bir süre burada kalman gerekiyor. Bana bu konuda söz verir misin? Senin kaçmaya çalıştığını söylediler. Bunu bir daha yapmamanı istiyorum. Anlaştık mı?"
Bir süre gözlerimi yere dikip bekledikten sonra kararlı bir ses tonuyla Nihat amcaya dönüp, "Peki öyle olsun. Senin istediğini yaparım. Ama sen de bana söz ver her zaman olmasa da arada sırada benim ziyaretime geleceksin olur mu? O zaman sözümü yerine getirebilirim."
"Tamam ben de sana söz veriyorum. Fırsatını bulduğum her an da gelip seni ziyaret edeceğim. Merak etme burada tek başına kalmayacaksın."
Nihat amca ile bir süre köşede ki çardakta oturup hasret giderdikten sonra Nihat amca yarın gelip beni çok seveceğim bir yere götüreceğini söyleyip bana da biraz harçlık verdikten sonra geriye dönüp gitti.
O gidene kadar arkasından baktıktan sonra odama gittim. Merdivenlerden geçerken yüzümde ki gülümseme Hülya ablanın dikkatini çekmiş olacak ki bir an da beni durdurdu.
"Asya sonunda gülümsediğini görebildim. Umarım bundan sonra hep böyle olursun. Yüzün hep böyle güler." Dedi.
"Evet Hülya abla bundan sonra kaçmak ya da sorun çıkarmak yok. Nihat amca bana söz verdi. Arada sırada gelip beni ziyaret edecek. Artık hep buradayım. Ta ki gitmem gereken zamana kadar. Şimdi odaya gitmeliyim."
"Görüşürüz."
Hülya ablayı geride bıraktıktan sonra hızla basamaklardan çıkıp odaya doğru koştum. İçeri girdiğimde kızlar bir araya toplanmış meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. Yatağıma oturduktan sonra onlara Nihat amca dan bahsettim. Anlattıklarım onlara tıpkı bir masalmış gibi geliyordu. Onlara babam ve Nihat amcanın hikayesinden bahsettim.
Dedemin Nihat amcaya nasıl sahip çıktığından, babamla neler yaptıklarından tek tek hepsinden bahsettim. Onlar ise hiç ses etmeden sadece oturup beni dinlediler. Bütün bunları ilk kez duyduğumda tıpkı ben de babamları aynen onların yaptığı gibi durmuş dinliyordum.
Anlattıklarım bittiğinde ise hepsi şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Sonra birlikte yemeğe inip bir şeyler yedik. Belki bunda Nihat amcanın geri dönüşümün etkisi de vardı ama artık bu yurda ve içinde ki insanlara farklı bir açından bakmaya başlamıştım.
Odamda ki kızlar bana birer aile olmuşlardı. Damla' nın ise ben de farklı bir yeri vardı. Her şeyini paylaşabileceğim bir dost edinmiştim burada.
Nihat amcanın beni ziyarete geldiği o ilk gün benim için bir milat olmuştu. Onun gelişiyle tüm umutsuzluklarımı, çaresizliklerimi bir kenara bırakıp sadece yaşadığım bu ana şükretmeye başlamış ve bu yurdu evim, içindekileri de ailem olarak görmüştüm.
Nihat amca o günden sonra sık sık ziyaretime gelip bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soruyor ve bazen Damla ile beni gezmeye götürüyordu.
Bir gün yurda gelip Damla ve beni aldıktan sonra beni çok seveceğim bir yere götüreceğini söyledi. Neresi olduğunu o kadar çok merak etmiştim ki yolda gidene dek sabırsızlıkla gideceğimiz yerin neresi olduğunu düşünmüştüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Operasyon: Mühendis (Tamamlandı.)
General FictionNihat Öztürk adında ülkenin önemli bir mühendisi, yıllar önce bir uçak kazasında kaybolur ve herkes onun öldüğüne inanirken bir gün geçmişte tanıdığı ve ona yardım ettiği genç bir mühendis olan Asya şans eseri bir iş gezisinde onun yaşadığını öğreni...