Tercih sonuçlarını öğrendikten sonra önümde İstanbul'a gitmemek için hiç bir engel kalmamıştı. Okulun açılmasına son bir hafta kala valizime koymam gereken bütün her şeyi yerleştirmek, oda arkadaşlarımla son zamanlarımızı doya doya geçirmek ve belki de buraya ne zaman geri döneceğimi bilmediğim için son kez yoldaşım olan parka gitmekle, her yeri yeniden keşfetmekle geçirmiştim.
Buradan ayrılmak her ne kadar üzücü de olsa İstanbul' a gidip Nihat amcayı geçen bu bir yılın ardından yeniden görebileceğim içinse çok mutluydum.
Gideceğim gün geldiğinde sabah erkenden kalkıp kızlarla biraz daha zaman geçirmek istedim. Gaye ve Deniz benden sonra gidecekleri için onlarla son kez vedalaşıyordum.
"Kızlar bugüne dek sizinle büyük bir aile olduk. Ve birbirinden anlamlı ve güzel zamanlarımız oldu. Ve ben inanıyorum ki bugünden sonra da hep kardeş olarak kalacağız. Her ne kadar farklı yerlere gidiyor olsak da. Sizi çok özleyeceğim."
"Biz de seni çok özleyeceğiz Asya. Ama olsun istediğimiz zaman bir araya gelip geçmiş günleri yad edebiliriz. Biz artık bir aileyiz."
Hepsine birer birer sarıldıktan sonra aşağıya inip Hülya ablanın odasına yöneldiğim. Odaya girdiğimde Hülya abla bilgisayarın başına geçmiş bir şeyler yapıyordu.
"Gelsene Asya."
Kapıyı arkamdan kapattıktan sonra ona doğru yaklaşıp, "Ben artık gidiyorum bu yüzden gitmeden önce gelip sizi görmek istedim. Bana bugüne dek çok fazla destek oldunuz bu yüzden size fazlasıyla minnettarım. Ve her şey için çok teşekkür ederim."
"Demek artık veda vakti geldi. Biliyor musun Asya seni ilk kez gördüğümde kaçıp günlerce ortadan kaybolmuştun o günden sonra sana karşı farklı bir sempati duymuştum. Sen çok güçlü bir insansın. Ve eminim ki hayatının bundan sonra ki dönemlerinde de büyük işler basaracaksın. Kendine iyi bak ve Hülya ablanı da unutma sakın. Bir sıkıntın olduğunda hemen beni ara tamam mı?"
Hülya ablaya yeniden teşekkür edip sarıldıktan sonra odadan çıkıp valizimi aldım. Ototgara yalnız gidecektim. Bunu kızlardan ben istemiştim. Artık geçen zaman boyunca vedalara karşı farklı bir bakış açısı kazanmıştım. Bu yüzden ototgara yalnız gidip otobüse tek başına binecektim.
Yurt bahçesinden çıkarken son kez arkamı dönüp, veda etmek istedim. Sonuçta üç yıl boyunca beni bünyesinde misafir etmişti. Bu kadarını da hak ediyordu sanırım. Dönüp binaya baktığımda bu duvarlarla çevrili alanın her bir metre karesinde bir yaşanmışlığın izlerini görebiliyordum.
İlk geldiğim gün arkama bile bakmadan koşarak kaçmayı denemiştim. Halbu ki bunu yapmamı gerektirecek çokta geçerli bir sebebim yoktu. Belki de sadece çocukluk yapmıştım. Buraya ilk geldiğimde on beş yaşına girmek üzereydim. Şimdi ise on sekiz yaşına bastım.
Üç yıl boyunca bu duvarları aşınmış, ama içinde ki sıcacık insanlarla bir arada hayatımda çok güzel anlar yaşamıştım. Evet üç yıl boyunca burada kaldığım süreç içerisinde bina olduğu gibi kalmış hiç bir yenilik yapılmamıştı.
Bu yurt aslında bana birçok şey öğretmişti. Bana kan bağı olmasa da başka insanlarla da bir aile olunabileceğini öğretmişti mesela. Ya da bir yetiştirme yurdunun da sıcak bir ev ortamını aratmayacağını.
Burada ki insanların şu kapıdan içeri girdiklerinde buraya nasıl geldikleri önemli olmuyordu. Bu binaya girdikten sonra insan sahip olamadığı ailesine burada sahip oluyordu. Burada benzer acıları paylaştığın insanlarla bir arada olmayı öğretiyordu.
Hayat bizi buraya sürüklediğinde başlangıçta bizim kaçmak isteyebileceğimiz bir yere dönüşüyordu adeta ama burada tanıdığınız insanlarla hayata bambaşka bir pencereden bakmayı öğreniyordu insan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Operasyon: Mühendis (Tamamlandı.)
Ficción GeneralNihat Öztürk adında ülkenin önemli bir mühendisi, yıllar önce bir uçak kazasında kaybolur ve herkes onun öldüğüne inanirken bir gün geçmişte tanıdığı ve ona yardım ettiği genç bir mühendis olan Asya şans eseri bir iş gezisinde onun yaşadığını öğreni...