21. Bölüm

464 37 4
                                    

Tam her şey bitti artık, Nihat amcayı bir daha asla göremeyeceğim derken bir an da yıllar boyunca görüşüp konuşamadığım, kardeşim, dostum dediğim Damla, adeta bir Hızır gibi imdadıma yetişmişti.

Sanki bütün yollar benim Nihat amcam olduğunu düşündüğüm adamın kimliğini ortaya çıkarmam adına o' na doğru çıkıyordu. Her şey bir yolunu bulup beni o' na götürüyordu. Şu an hiç olmadığım kadar kendimden emin olarak Erkam Bey in aslında Nihat amcam olduğunu bütün dünyaya göstermek üzere bu yola baş koymuştum.

"Bade hazır ol yarın Hindistan' a gidiyoruz."

"Ne? Nasıl?"

"Hani sana bahsetmiştim ya seni tanıdığım birine benzetiyorum diye. Yetiştirme yurdundan arkadaşım Damla aradı beni. Yıllardır konuşmamıştık. Şu an Hindistan daymış. Ve beni de yanına çağırıyor. Bade inanılıyor musun? Hindistan da. Bu sanki bir işaret Nihat amcamı Türkiye' ye götürebilmek için bir işaret."

"Şu an o kadar şaşkınım ki sana anlatamam. Bak buraya gelirken amacım seni de alıp evimize dönmekti ama şu an bu durumdan sonra artık bir şeyden eminim ki o da seninle bu yola varım. Hadi operasyon mühendis son hızıyla devam etsin."

Bade yüzünde ki kocaman gülümsemeyle gelip bana sarıldıktan sonra derin bir nefes alıp vermiştim. Kendimi şu an bir tüy kadar hafif hissediyordum.

Yeniden otele döndüğümüzde vakit çoktan öğleyi geçiyordu. Otele gidip yolculuk için işlemleri hallettikten sonra artık Hindistan' a uçmamız için önümüzde hiç bir engel kalmamıştı. Bütün eşyaları çantalara yerleştirdikten sonra sabah olmasını iple çekiyorduk.

Bir süre balkonda oturduktan sonra oturduğum sandalye de başımı geriye yaslayıp ayaklarımı önümde ki sehpaya uzattıktan sonra geçmişe doğru şöyle bir gezintiye çıkmıştım.

Nihat amcanın geçmişte bana birçok iyiliği dokunmuştu. Onu olmayan öz amcam yerine koymuştum. Bu yüzden şimdi de benim ona borcumu ödemem gerekiyordu. Ayrıca ona eğer yeniden görürsem büyük bir teşekkür borçlu olduğumu da söylemiştim kendime.

Şimdi ise bunu gerçekleştirebilmek adına önüme büyük bir fırsat çıkmıştı. İşte sırf bu yüzden bile o adamın peşini bırakmamalıydım.

Yıldızlı gökyüzüne baktıktan sonra bir süre etrafı izleyip yeni maceralara atılmak üzere yatağa döndüm.

*****

Telefonumdan gelen alarm sesiyle bir an da aniden yatağımdan fırlayıp ayağa kalktım. Daha ne olduğunun bile farkına varamamıştım ki aniden ayağımı yatağın köşesine çarpmamla ayağımı elime alıp zıplaya zıplaya balkona kadar çıkmıştım.

Neyse ki son an da balkondan aşağıya düşmeden önce son an da korkuluklara tutnmuştum. Başımı kaldırıp etrafa bakındığımda çoktan sabah olduğunu fark ettim.

Saate baktığımda Hindistan uçağının kalkmasına sadece bir saat olduğunu fark ettim.

"Bu nasıl olur?"

Telefona baktığımda alarmı tam olarak on kez ertelediğimi fark ettim. Koşarak gidip Bade' nin odasının kapısını çaldığımda o da hâlâ uyanmamıştı.

"Bade çabuk uyan bir saat içinde havaalanında olmalıyız."

Bade uykulu gözlerini ovuşturarak kapıya geldiğinde söylediklerimle bir an da uykulu gözleri kocaman olmuş bir halde bana bakarak, "Ne? Hemen geliyorum." Dedi.

"Hemen hazırlanıp aşağıda buluşalım."

Bade' yi geride bırakıp odama döndüğümde hızla üzerimi degistirip çantamı son kez toparladıktan sonra aşağıya resepsiyona indik.

Operasyon: Mühendis (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin