Kürsüden indikten sonra hep birlikte büyük geniş alanda yerimizi aldık. Hepimiz ellerimize keplerimizi alıp adeta gong sesini bekliyorduk. İşte o gelen işaretle birlikte bütün kepler bir an da havada uçuşmaya başladı. Gökyüzü adeta keplerle kaplanmıştı.
Kep atma töreninin ardından kampüste dolaşıp Bade' nin fakültesine doğru ilerlemeye başladım. Tam fakültenin önüne geldiğimde onların da kep atma törenlerinin başladığını gördüm.
Bade kepini attıktan sonra onun yanına gidecekken adımlarım beni geriye götürdü. Çünkü Bade' nin anne ve babası da buradaydı ve Bade yüzünde kocaman bir gülümseme ile onlara doğru ilerliyordu.
Onlarin bu aile tablosunun bozmamak için kendimi geri plana atmayı tercih ettim. Bir süre bekledikten sonra onlar sohbet ederken yanlarına gidip selam vermeye karar verdim.
"Selma teyze, Ferit amca hoşgeldiniz. Gelmeyeceğinizi sanıyordum."
"Evet, Asya bende gelmeyeceklerini sanıyordum ama sürpriz yapmak istemişler."
Durup geriden Bade' nin mutluluğuna baktığımda aslında içten içe ona özenmiştim. Şu an anne ve babamın gelip bu mutluluğuna ortak olmasını ve benimle gurur duymalarını o kadar çok isterdim ki.
Kürsüye konuşma yapmak için çıkarken evet içimde bir burukluk yaşamıştım ama şimdi Bade ve ailesini canlı olarak karşımda Bade' nin mutluluğuna ortak oluşunu görünce kendimi ağlamamak için zor tutuyordum.
Her ne kadar bu duyguyu içimde yaşıyor olsam da bunu yüzü mutlulukla gulen bu insanlara yansıtmayacaktım.
Bu yüzden Bade ye yaklaşıp ona kocaman sarılmayı tercih ettim.
"Tebrik ederim kardeşim."
"Ben de seni tebrik ederim kardeşim. Başardın sonunda birinci oldun."
Bade' nin anne ve babası da beni tebrik ettikten sonra hep birlikte Bade' nin babasının arabasına binip onları bir şeyler yemeleri için Bade ile gittiğimiz bir lokantaya götürdük.
Yemekten sonra onlara İstanbul' da görmedikleri yerleri gezdirip yeniden evimize döndük. İki gün bizimle birlikte kaldıktan sonra onlar yeniden evlerine döndüler.
Biz ise Bade ile İstanbul da kalıp iş arama çalışmalarına başlayacaktık. Bade kitap evinde kalıp hem yeni romanlar yazmaya devam ediyor hem de Murat amca ya yardım ediyordu.
Ben de gidip mühendis arayan şirketlerin iş ilanlarını değerlendiriyordum. Çoğu benim evime oldukça uzak yerlerdeki şirketlerdi bu da aldığım maaşın çoğunu yol parasına vereceğim anlamına geliyordu.
İki yıl boyunca iş bulmakla geçirmistim. Bu süre içerisinde de Murat amcanın kitap evinde çalışmaya devam ettim. Ara sıra bazı küçük çaplı işlere girdim ama o işlerde de ben barınamadım. Ben kendi istediğim iyi bildiğim, yıllarca emek verip okıduğum işte çalışmak istiyordum.
Bir gün Bade akşam balkonda çaylarımızı içerken Murat amcanın artık kitap evini satmayı düşündüğünü söyledi.
"Biliyor musun Asya Murat amca artık kitap evini satacağını söyledi."
Yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
"Sanırım senin aklında bir şeyler var. Yoksa sen orayı satın almayı mı düşünüyorsun?"
"Doğru tahmin. Yarın babamlarla görüşüp Murat amca ya teklif sunacağım. Tabi sen de bana yardım edeceksin. Orayı birlikte işleteceğiz."
"Tabii ki olur neden olmasın? O zaman hadi gidip bunu bir dondurmayla kutlayalım."
![](https://img.wattpad.com/cover/239825999-288-k561938.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Operasyon: Mühendis (Tamamlandı.)
Ficción GeneralNihat Öztürk adında ülkenin önemli bir mühendisi, yıllar önce bir uçak kazasında kaybolur ve herkes onun öldüğüne inanirken bir gün geçmişte tanıdığı ve ona yardım ettiği genç bir mühendis olan Asya şans eseri bir iş gezisinde onun yaşadığını öğreni...