15. Bölüm

14.8K 1.3K 854
                                    

*satır arası yorumları unutmayalım canımlar

(multi :Osman & Nâre )

Bu bölüm en favori yorumları yapan @rolery 'e ithaf 🎈

Osman Çalaphan'dan 🖤

Yıldızların gökyüzüne mutluluğumuzu izlemek için seyirci misali dizildikleri bir geceydi bu gece. Evvelâ göklerde kıyılan nikahımızın mukabili saatler evvel yeryüzünde kıyılmıştı. Nâre gayrı eşimdi benim. Refik'im, emanetim, süsüm... Yarası yaramdı, devâsı devâm. Gözünden akacak her bir inci tanesi omuzlarıma katılacak bir yüktü. Kalbinden yükselen tebessümü ise uçmaglardan bir uçmag...

Arabayı gecenin sessizliğini bozmadan yavaşça durdurdum ahşap evin önünde. Nikahtan sonra herkes yalıya dönerken ben Ahmet dedemi eve bırakmaya gitmiştim. Ve yalıya dönmeden ne bahane bulsam da Nâre'yi görsem diye düşünürken bahane ayağıma gelmişti. Annemler aramış, Gökçe halamın telefonunu Leylifer teyzelerde unuttuğunu ve almamı söylemişlerdi. Bundan daha güzel bir bahane bulabileceğimi sanmamıştım. Arabadan inip güzel gözlümün kapıda belirmesini anı anına izledim. Muhtemelen gecenin yorgunluğu ve sınav stresi ile durgun görünüyordu. Ona odaklı bakışlarımı gördüğünde bir an şaşırmış, sonra hemen gülmüştü yüzü. Kına kıyafetini çıkarıp giydiği eşofman takımıyla bana doğru yürüdü. Saçları hala bozulmamış, bukle bukle belinde sallanıyordu.

-Osman... 'dedi arabanın yanında durarak. Parıldayan gözleriyle tebessüm ediyordu.'Bıraktın mı dedeyi?' Hafif bir iç çekerek başımı salladım. Kapıda belirdiği andan beri bakışlarım hiç ayrılmamıştı ondan. Garipsediğini farketmiştim. Lakin şikayetçi değildi. Ona doğru bir adım daha yaklaşıp kolumu kibarca ince beline doladım. Dudaklarında beliren gülüşü bu yakınlıktan hoşnut olduğunu belli ediyordu. Bedenlerimiz arasında santimler bile bırakmadan başını boyun girintime yasladı. Meftunu olduğum o saçlarına gömdüm yüzümü. O kadar sabretmiştim ki bu anı yaşayabilmek için. Öyle içten istemiştim. Ve çok şükür yaşatmıştı Vedud olan Rabbim...

-Nâre'm... Güzel gözlüm... ' diye mırıldandım kapalı gözkapaklarım ardından. Kalbinin atışını hissediyordum. Heyecanla hızlanmış değilde, ritmini benim kalbimde bulmuş gibi sükunetle atıyordu. Ellerimi sırtında gezdirdim. Kollarım arasına sığsa, hep böyle göğsümde güvende kalsaydı... Yavaşça geri çekilip yüzüme baktı. Huzur doluydu bakışları...

-Osman'ım... Biz şimdi gerçekten... '

Lafını alnımı alnına dayayarak bölmüştüm. Bende inanamıyordum ki sorduğu şeye... Biz şimdi hakikaten nikahlanmıştık. Nâre'm ellerini benim için kınalamış, yarından sonra her güne benimle uyanacaktı. Ellerimi kaldırıp yanaklarına yasladım.

-Evet yüreğimin yangını... Biz şimdi gerçekten nikahlandık.'dedim kısık sesimle. Gözleri kapalı, elleri göğsüme yaslanmış vaziyette duruyordu. Burnundan derin bir nefes çekip kesik kesik üfledi. Kalbinin hızlandığını hissediyordum. Kaşları hafifçe çatılırken dudaklarını birbirine bastırıyordu. Derken hızlıca açtı çakır gözlerini. Az evvelki huzur yoktu bakışlarında. Anlamını bilmediğim ama içimi ürperten bir şey vardı. Menevişleri kehribarlarıma sertçe tutundu.

-Öpsen ya beni. 'dedi olağanca ciddi bir tavırla. Kaşlarım istemsizce havaya kalkmıştı. Söylediğini yapmak istemediğimden değil şaşkınlıktandı duraksayışım. Hem bu özel anı daha müsait bir ortamda, en doğru zamanda yaşamak uygun olandı. Ağzımı itiraz etmek için araladığımda diyeceğimi anlamış gibi asmıştı yüzünü. 'Lütfen...' dedi yine o durgunlukla. Yutkundum...

HOŞNÜMÂ    (tamamlandı)   MUÂŞAKA SERİSİ 🌿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin