*satır arası yorumları unutmayalım
(multi : Bâyezid)
Bu bölüm süprizli soruya doğru yanıt veren @PakizeOktay3 'a ithaf 🎈
Osman Çalaphan'dan 🖤
Gözlerim odamın penceresinden görünen derin mavilik, kalbim o maviliğin kıyısına çarpan hırçın dalgalarıyla doluyordu. Sabah namazı için uyandığımdan beri gözüme uyku girmemiş, seherin eşsiz lezzetini doya doya yudumlamıştım . Doğduğum ve büyüdüğüm bu yalının çatısı altındaydım. Sınandığım imtihanım geride kalmış,, hayatımda ilk kez hakim karşısına çıkmıştım. Vicdanım rahattı. Kendi nefsim için değil, bir insana bir kadına yardım etmek için işlemiştim o suçu . Lakin yalan yok, Nâre'nin ifadesi ve babam Ertuğrul Çalaphan'ın himayesi olmasa, değil ceza almamak, kasten adam öldürmeye teşebbüsten yargılanıp müebbet yemem işten değildi. Şüphesiz adalet sistemimizde bir takım noksanlar vardı ve umuyorum ki tez zamanda düzelirdi. Yoksa insanların yardım etmekten çekineceği, bir insanı mağdur halde görse de sesini çıkarmadan önüne bakacağı günler göreceğimizden endişeliydim.
Ellerimi yavaşça eşofmanımın ceplerine koydum. Aklıma gelen görüntü ile yüzümde minik bir tebessüm oluşmuştu. Nâre... Beni görmeye gelmek için Mihrimah'ın kıyafetlerini ödünç alıp başına örtü takması nedensizce hoşuma gitmişti. Boğazımdan bir yutkunma geçtiğini hissettim. Lacivertin o koyu tonuyla çevrelenen çehresi ve yüzünün ortasında kalan iki parlak hazine misali çakırları nasıl güzeldi... Üzerinden ne kadar vakit geçerse geçsin o anın etkisinden çıkamayacağım aşikardı. Hele ki ağlayarak koşup boynuma sarılması... Onunla ikinci sarılışımız oluyordu bu. Lakin bu defa şaşkınlık yerine ilkel bir dürtüye kapılıp sarmak istemiştim onu. Sarmak ve saklamak tüm kötülüklerden... Gözlerine kimse bakmasın , o her zaman topladığı ama benim omuzlarına serili halde defalarca gördüğüm çiçek kokulu saçlarını kimse görmesin istiyordum. Nedensizce...
Kafam öylesine karışıktı ki, başıma gelen bu son olaylar beni iyice allak bullak etmişti. Bana iyi gelecek şeyi biliyordum. Ve bugünü onu yaparak bitirecektim. Dönüp komidin üzerindeki varak detaylı davetiyeye bakış attım. Gülce ve ailesi olanları öğrenmiş, fakat Gülce her ne kadar kızgın olduğunu fark etsem de yine sessiz kalmayı yeğlemişti. Sorun çıkmasın diye çabaladığının farkındaydım. Başkası olsa nişan arefesinde yabancı bir kız için tutuklanan sözlüsüne apayrı davranırdı. Ama o susmuştu, sadece susmuştu. Derinden bir iç çekip kulağıma dolan gürültülerin kaynağına yoğunlaştım. Sesler her zamanki gibi ikizlerin odasından geliyordu. Kim bilir bu kez neyi paylaşamayıp boğuşmayı tercih etmişti haytalar! Yüzümde alaycı bir gülüş belirirken hızlı adımlarla odamdan çıkıp onların odasına yöneldim. Henüz kapıyı açtığımda beni havada uçan bir adet oyuncak iskelet karşılamıştı. Refleks ile başımı eğip son anda kafama gelmesinden kurtulmuştum. Tam tahmin ettiğim gibi yine boylarına poslarına bakmadan dalaşıyorlardı. Gidip zorlukla ayırdım ve ikisinin enselerinden tutup araya duvar oldum.
-Sabah sabah neyi paylaşamıyorsunuz lan siz?'dedim ciddi bir tavra bürünerek. Bâyezid çatık kaşlarıyla Mehmed'e son bir hamle yaptığında tekrar alevlenmeye çalışan ikiliyi göğüslerinden ittirdim.'Lan oğlum! Ne oluyor diyorum size?' Mehmed nefes nefese geri çekilip üzerindeki tişörtünün yakasını düzeltti. Yüzünde Bâyezid'i kızdırdığında takındığı gülüşü asılıydı. Diliyle dudaklarını ıslatıp ikizine 'sen görürsün' bakışı attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOŞNÜMÂ (tamamlandı) MUÂŞAKA SERİSİ 🌿
Fiction générale🌺 🌿MUÂŞAKA SERİSİ 🌿 🌺 Oldum olası sevilmedim ben.. Bir el olsun okşamadı şefkatle sırma saçlarımı.. Benim lügatımda erkek ; şefkat yoksunu bir karabasandı daima.. Taa ki onu tanıyana dek.. Benim adım Nâre.. Bu dünyaya kor olup yanmaya, bed...