*satır arası yorumları unutmayalım canımlar
(multi :)
Bu bölüm en favori yorumları yapan sevgigumus1981 'e ithaf 🎈
Osman Çalaphan'dan 🖤
Kendimi bildim bileli erkenci oğlum diye severdi anneciğim beni. Saçlarımı sevgiyle okşarken nasıl sabırsızlıkla onun kucağına gelmek istediğimi, ve sonunda zor da olsa erkenden nasıl kavuştuğumuzu anlatırdı. Ve ben içime işlemişcesine hep bir erkencilik ile doluydum. Ödevlerimi okuldan gelir gelmez yapar, banyoya en önce ben girer çıkar, akşam oldu mu pijamalarıyla yatağına evvela ben koşardım. Şimdi bu ilaç kokulu koridorlar bir defa nasıl acele ettiğimi, nasıl sabırsızlıkla yanlışa düştüğümü seriyordu gözlerimin önüne.Acele etmiştim... Nâre daha kendini toplamadan, ardında süregelen belaları savuşturmadan acele etmiş ve tek ayak üzerinde bir yuva kurmaya çalışmıştım. Sonra düğün günümüzde, böyle elimde sevdiğimin alyansı ile ameliyathane kapısında kalıvermiştim...
Nâre gitmiş demişti Leylifer teyze. Gitmiş demişti ama inanmak istememişti kulaklarım bu duyduğuna. Avukatın verdiği kara haber ise perçinlemişti acımı. Yollara düşmüş, şehrin her karışını aramıştım. Yoktu... Yoktu çakır gözlü güzelim hiç bir yerde! Sonunda araya hatırlı tanıdıklar koyarak polisleri dahil etmiştik arayışa. İlk adres Azmi denilen şerefsizin evi olmuştu. Oraya gittimizde ise bomboş bir ev karşılamıştı bizi. Duvarlarda Nâre'nin çığlıklarının yankısı, çektiği acılara şahit çul çaput vardı. Ve arka oralardan birinde bulmuştuk üzerinde hala kokusu duran kıyafetlerini. Buraya gelmişti de neden gelmişti Allah bilir?...
Dur durak bilmeden sürmüştü arayışımız. Gece olmuş, gökyüzü daha dün gece onunla izlediğimiz yıldızlarla dolmuştu. Neredeydi yüreğimin yangını?... Çok acıtıyorlar mıydı canını? Kalbime saplanan bu bıçaklar onun çektiği acıya eş mi gidiyordu? Nefesim sığmıyordu göğsüme...
Sonunda bir mucize olmuştu. Ellerimizi açıp gözyaşları ile çaldığımız o kapı aralanmış, nurdan bir dua kondurulmuştu avuçlarımızın ortasına. Nâre'nin telefonundan sinyal alınmış, ve yeri tespit edilmişti. Koşmak istemiştim duyduğumda. Koşmak, yetişmek istemiştim. Sanki duyuyordum acı dolu çığlıklarını. Sanki hissediyordum ona yapılan zulümleri. Yetişememe korkusu içimi zehirli sarmaşık gibi kapladığında sabrın selametine yaslanıp Rabbime emanet etmiştim onu.
Ve sonunda bulmuştuk gözlerine tutulduğum o canânı... Per perişândı hali... Saçları... O meftunu olduğum açık kahve saçları uçup gitmişti yerinden. Acı doldu göğsüme. Yutkunamadım. Ama o mutluydu. Helalime hıyanet getirmediğine ferahtı içi. Kollarım yine sarıp sarmalamıştı onu. Göğsümü açıp, tam orta yere kurulacak bir tahta oturmasını dilemiştim. Ama daha vuslat gelmeden hasret düşmüştü payımıza. Kollarım arasındaki bedeni bir kurşun ile cansız düşüvermişti göğsümün üstüne. Ne adını söyleyebilmiş, nede acıdan yanıp sönebilmiştim. Onu aylarca karnında taşıyan, sonrada binbir emekle doğuran kadın vurmuştu. Annesi... Vurmuş, bir de ümit dolu gözlerle 'O gitti. Alazım gelecek.' diye sayıklamıştı ardından. Ama sonu polis tabancasından çıkan kurşun ile gelmişti. Nâre yaralı halde bir ambulansa binerken, annesi bir ceset torbasında diğer ambulansa binmişti...
Ameliyathanenin otomatik kapısı açılıp içeriden Mehmet çıkagelmişti. Üzerindeki kıyafetlerden onunda ameliyata girdiği anlaşıyordu. Hocası onun omuzuna destek verir gibi vurup diğer yöne giderken o benim ve yanımdan ayrılmayan Bâyezid ile Baybars'ın yanına gelmişti. Şakacılığına alışık olduğumuz yüzü ciddiyet içindeydi. O kadar isterdim ki şimdi komik birkaç espri yapsın ve Nâre iyi odaya alındı desin... Yutkunarak baktım yüzüne. Beklentiyle baktım. Anlamış gibi gözlerini kapatıp açtı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOŞNÜMÂ (tamamlandı) MUÂŞAKA SERİSİ 🌿
Ficción General🌺 🌿MUÂŞAKA SERİSİ 🌿 🌺 Oldum olası sevilmedim ben.. Bir el olsun okşamadı şefkatle sırma saçlarımı.. Benim lügatımda erkek ; şefkat yoksunu bir karabasandı daima.. Taa ki onu tanıyana dek.. Benim adım Nâre.. Bu dünyaya kor olup yanmaya, bed...