19. Bölüm

15K 1.2K 765
                                    

*satır arası yorumları unutmayalım canımlar

(multi :Kuşluk vakti )

Bu bölüm en favori yorumları yapan new___moon 'a ithaf 🎈

Nâre Çalaphan'dan 🔥

Kapalı duran gözkapaklarımın ardına vuran güneş ışıkları beni huzur kokulu bir güne uyanmaya davet ediyordu. Kirpiklerim aralanmış, yabancı tüller arasından sızan ışık hüzmesi çakırlarımla raks ediyordu. Ruhumda bir esaretten azledilişin sevincini yaşanıyordu. Bedenim sıcacık ve güçlü bir çift kol tarafından sarmalanmış, iliklerine kadar yaşamanın mutluluğundaydı şefkati.

Üzerimdeki kaygan kumaşın yardımıyla usulca döndüm. Arkamı yasladığım güven timsali kocam derin derin uyuyordu yanıbaşımda. Uyandırmaktan korksam da dokunmadan edemiyordum. Avucum tıraşlı yanağına narince dokundu. İçimde bugüne dek taşıdığım kıymık misali cümle hicabât  dün gece bir oluşumuz ile uçup gitmişti aramızdan. Bir ben kalmıştım geriye uryânlığım ile karşısında, birde ona beslediğim aşkım...

Gözlerim uykunun mahmuriyetini atmak ümidiyle ağır ağır açılıp kapanmaya devam ediyordu. Ellerim ise onlara eş Osman'ımın tenini seyirde... Derken bir duraksama geliyordu zihnime. Göğsümde nefesim bir saliseliğine donuyor, irileşen gözlerime yelpaze misali seriliyordu kirpiklerim. Ellerim havada asılı kalmışken yavaşça çekiyordum onları kendime. Sevdiğimin kollarından sıyrılıp az evvel yattığım yerde oturuyordum. Bakışlarım boşluğa dalar gibi düşüyordu pencereden vuran güneşe. Dudaklarımda ise hoş bir tebessüm...

-Nâre'm... '

Daldığım yerden Osman'ımın sesi kendime getirmişti beni. Başımı çevirip yüzümdeki tebessüm ile baktım nur çehresine. Kehribar rengi gözleri sabah güneşiyle nasıl böyle güzel parlıyordu... Ona doğru eğilip dudaklarına bıraktım günaydın busemi. Uyku mahmuru yüzü hemen gülüvermişti. Yerinden birazcık doğrulup o da benim gibi sırtını yatak başlığına dayadı. Kolunu açmış, başımı dün geceki gibi göğsüne yaslamamı bekliyordu. Bekletmedim hiç. Başım ömrünce ait olduğu yeri, huzuru buldu usulca. Saçlarımın üzerine öpücükten çiçekler kondurdu.

-Kollarımın arasından firar ettin küçük hanım. Söyle bakalım, kocan senin kokun olmadan nasıl rahat uyusun?'

Uykulu kısık sesi içime sıcak meltemler estiriyor, eli ip askılı geceliğin açıkta bıraktığı tenime yumuşak dokunuşlar bırakıyordu. Dudaklarımı birbirine bastırıp kendi kendime gülümsedim. Uykudan tamamen arınmış zihnim yaşadığım şeye inanamıyordu. Karnının üzerinde duran eline kapandı avucum.

-Aslında kalkmazdım yanından. Ama garip bir şey oldu. 'dedim onun gibi mırıldanarak. Dediğim ile tenimde dolanan eli aniden durmuş, bana hissettirmemek istese de hafifçe kasılmıştı bedeni. Havada kalan avucu omzuma tutunup beni kendine yavaşça bastırdı. Sanki görünmez bir tehlikeden sakınmaya çalışır gibiydi haleti ruhiyesi.

-Neymiş? Yine ses falan... ' sona doğru kısıldı sesi. Sustu. Gördüğüm tedavinin en başında doktora ne anlattıysam anlatmıştım ona da. Gördüğüm kabusları, duyduğum sesleri, ağlama gülme krizlerimi... Bundandı korkmasının sebebi. Avucumun altında duran elini okşadım.

-Yok. Öyle değil. 'dedim yumuşak bir tavırla.  Hafifçe başımı kaldırıp yüzüne baktım. İfadesini yumuşatmış olsa da gergindi yüzü. Gülümsedim güzelce.'Ben hayatımda ilk defa rüya gördüm.' dedim kehribarlarına bakarak. Gergin yüzü bir anda şaşkınlığa bırakmıştı yerini. Yutkunarak iyice doğruldu yerinden. Oturma vaziyeti aldığında uzanıp kucağımda duran ellerimi avuçlarına aldı. Sakin kalmaya çalışıyordu.

HOŞNÜMÂ    (tamamlandı)   MUÂŞAKA SERİSİ 🌿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin