FEZA
Demir'e sarıldım çünkü o an buna ihtiyacı olduğunu hissetmiştim. Feride Hanım ne kadar kötü bir niyetle yapmasada Demir'den habersiz böyle bir şey yapması onu hayal kırıklığına uğratmıştı. Demir'in bu sarılmayı uzatacağını anladığımda yavaşça ondan ayrıldım. Yağan yağmurla da yeterince ıslanmıştık zaten. Demir masumca gözlerime bakmaya başladı.
Feza: Ben yani artık dönsek mi artık
Demir gülümsedi. Bunu yaptığın da içimde bir şeyler yer değiştiriyor gibi hissediyordum. Demir başıyla onayladı ve arabaları koyduğumuz yere doğru ilerledi.
Feza: Nereye?
Demir: Dönelim demedin mi?
Feza: Şu halimize bak su gibiyiz böyle arabaya binemeyizDemir sanki bunu yeni farketmiş gibi ikimizi de süzdü. Ve bi anlık hamle ile elimi tuttu bunu beklemiyordum. Kalbim ağzımda atmaya başlamıştı. Ama elimi çekmeye de içim el vermedi. Ve göz göze gelmekten kaçınarak ilerlemeye başladık. Her yer çok sessizdi. Sadece yavaş yağan yağmur sesi ve bir de toprak kokusu hakimdi çevreye. Konağa yaklaştığımız da bir anda Demir'in elini bıraktım. Demir anında dönüp gözlerime bakmaya çalıştı bense gözlerimi ondan kaçırabildiğim kadar kaçırdım. Demir sinirle konağın büyük kapısından bahçeye girdi ve giriş kapısına ilerlemeye başladı.
Feza: Demir dur
Demir o kadar hızlı durup döndü ki bu nedenini bilmediğim bir şekilde korkmama sebep oldu. Tamamen yanına gidip gözlerinin içine ben baktım bu sefer.
Feza: Özür dilerim ama bu bilemiyorum işte
Demir: Feza ne istemiyorsun bana net olsana beni mi?
Feza: Hayır, hayır amaNe söylemem gerekeni bilmiyordum. Demir'i istemediğimi söyleyemiyordum ama istediğimide. Demir çok net bakıyordu gözlerime bir cevap bekler gibi.
Demir: Peki
Demir bir anda beni çekip dudaklarıma yapıştı. Bunu beklemiyordum. Demir öyle yumuşak ve içten öpüyordu ki elimde değilmiş gibi vücudumun yönlendirmesi bana ait değilmişçesine karşılık vermeye başladım. Bana göre uzun olan ve yeri zamanı unuttuğum öpüşmeden dünyaya dönüp kendime geldiğimde Demir'den ayrılıp hızla içeri girdim. Ve koşarak odama çıktım.
DEMİR
Feza'yı öptüm çünkü bunu gerçekten istediğimi farkettim. Bu zamana kadar ciddi ilişkim sadece bir kere olmuş o da yaşadığım ihanet ile bir daha yaşamamam kanısına varmamı sağlamıştı. Ama Feza'yı tanıyana kadar. Ona öyle bir his besliyordum ki hem incitmeye korkuyor dokunmaya kıyamıyordum hemde yanında olduğum her an ona dokunmak için can atıyordu içim. Neden ve nasıl böyle oldu bilmiyorum ama elimde olmadan onu her gördüğümde içimde bir şeyler hissediyordum. Tekrar içimdeki kuru dalları yeşertmeyi sağlamıştı. İşin garip yanı onu sevmem için hiç bir şey yapmadan. Belki de bunu sevmiştim. Doğaldı. Kendi gibiydi ve oynamaya ihtiyaç duymuyordu. Onu öpmemle beni bahçede bir başıma bırakıp benden kaçarcasına koşar adım içeriye girdi. Arkasından bir süre baktıktan sonra onun aksine ağzım kulaklarımda içeriye girdim. Salonda beni bekleyen kızların gergin yüzü ile ne olduğunu anlamadım.
Demir: Bir sorun mu var
Arzu: Bizde bunu sana soracaktık amaDüşündüm tabi ya anneannem ile ettiğimiz kavga yüzünden gergin gelmemi bekliyorlardı.
Asu: Anneannem anlattı abi biliyoruz rol yapmana gerek yok
Demir: Herkes hata yapar Asu'cum evet öğrendiğimde çok kızdım ama şu an bu olanları değiştirmeyecek
Asu: Gerçekten mi?
Demir: Evet öyle canım
Arzu: O zaman anneannem geldiğinden beri odasından çıkmadı belki gidip bunları ona da söylemelisin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtar Beni
RomanceHayatımız sahiden bizim elimizde. Yaşayacaklarımızı, hayatımıza alacağımız insanları biz mi seçiyoruz sahiden. Ya elimizde olmayan başımıza gelen şeyler ? Kalem kimde, defter kimde ? Ben sadece kendim için yaşayacağım. Yere daha sağlam basmak, kimse...