Gözlerimi araladığımda saat sabahın dokuzuydu. Bir anda yerimden sıçradım. Geç kalmıştım. Ara yıl tatili bitmişti. Sekizinci sınıfın ikinci dönemi başlamışı. Birkaç ay sonra mezun olacaktık. Ama ben daha ilk günden geç kalıyorum. Hemen tuvalete koştum. Elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyindim. Dolaptan aldığım bir elmayı ağzıma tıkarak çantamı sırtladım. Tam çıkacaktım ki yine gözüme çarptı. Okula giderken hep gözüme çarpsın diye astığım o fotoğraf. U.A. lisesi. Hayalimdeki kahramanlar okulu. Özgünlüğüm o okul için yeterli mi bilmiyorum. Ama o okul her zaman favorim oldu. Hayallerimdeki gibi bir kahraman olmamın ilk adımı. Ben bunları düşünürken ayağım kapının eşiğine takıldı ve yere çakıldım. Ağzmda ki elma yere düştü. Harika demi daha ilk adımdan yere serildim. Eşyalarımı hızlıca toplayarak okula doğru koştum. Sınıfa kadar geldikten sonra orada durdum. İçeriden sesler geliyordu. Demek ki hala hoca gelmedi. Ani bir cesaretle kapıyı açtım. Harika hoca gelmemişti. Hemen boş bulduğum bir sıraya oturdum. Shao dibimde bitti. (Kim olduğunu bilmiyom salladım bir şeyler)"Ne var yine! " Diye tersledim
"Sadece oturuyom hayret bir şey"
"Eminim" Elimle onu ittirerek sıradan attım. Shao okuldaki en popüler çocuk. Ama bana takıntılı. Neyseki onun gibi birine asla bakmam. Sınıfta bu nedenle beni terslemeyen tek bir kişi var. Gözlerim hemen onu buldu. Ona görünmeden arkasından dolandım ve yanına oturdum.
"Pştt ben geldim" Masaya bir şey karalamakta olan Beren kafasını kaldırdı. Sitemize eder gibi konuştu
"Hiç gelmeseydiniz Sude hanım"
"Alarmım çalsaydı geç kalmazdım tabi. Hem ayrıca şanslıyım bak hoca gelmemiş."
"Tabi canımm"
"O ne demek"
"Hocanın oğluna bir süper kötü saldırmış. Hastaneye zar zor yetişti kadıncağız."
"Oha"
"Vallah" Ciddiyetini bir müddet tutuktan sonra kahkahayı bastı.
"Bence bu hiç de gülünç bir durum değil"
"Hayır ondan değil" Dedi kahkahalarının arasından. Gülmekten yıkılıyordu.
"Ne be" Eliyle karnını tutarak zar zor arkamı işaret etti. Arkamı döndüğümde yüzüm domates döndü. Yüzümü gizleyerek ona döndüm.
"Onun burada ne işi var. Okuldan gideceğini söylemişti" Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Çantamı kafama bastırarak kendimi sakladım.
"Sen onu haşladıktan sonra mı? Zannetmiyorum" Kahkahalarla yere yığıldı.
"O sadece bir kazaydı. Hem yara bile almadı. Sadece birkaç gün hastanede kaldı sonra düzeldi. Sence ben niye bilerek birine zarar vereyi-" Arkadan Shao'nun sesini duydum.
"Çantanın altındaki" Bilerek mi yapıyor bu çocuk ya. Tek çare çantanın altına saklandım ve beklemeye başladım.
"Selam S-u-d-e" İsmimi basrırarak söylemişti. Eh sanırım bu kötüye işaret. Çekingence kafamı çantanın altından çıkarıp o a döndüm.
"S-selam Izuku" Tatilde güçlerimiz ile ilgili çalışma yaparken istemeden çocuğu haşlamıştım. O gün bu gündür ilk defa konuşuyoruz. Aslında onun bir gücü yok sadece dövüş çalışmaları falan yapıyordu. Yapmaz olaydı.
"Ehe şey kolun. İyileşmiş" Arkadan Beren'in kahkaha sesleri okulu inletiyordu.
"Evet iyileşti. Doktor sinirlerime zarar vermediği için şanslı olduğumu söyledi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunrise Of Heroes
FanfictionBir anime dünyasına ışınlandığını düşünsene. İşte tam bu olay bu kitapta gerçekleşiyor. Bu kitapta baş rol sen olabilirsin. İstediğin kişi olabilir, istediğinle aşk yaşayabilirsin. Hadi gel ve beraber kendi anime evrenini kuralım. Açıklama yok sadec...