Tam anlamıyla 4019 kelime...
Biraz uzun ve sıkabilir o yüzden ara vererek okumanızı tavsiye ederim.Karnımdaki ağrı kesildiğinde rahat bir nefes aldım ve etrafıma bakınmaya çalıştım. Daha önce görmediğim bir sıfat duruyordu karşımızda. Bize doğru doğrulttuğu elini indirdi ve bir kaç kez daha parmağını şıklatarak yıldırımlar çaktırdı ve durdu.
Beren yattığı yerden "Sen kimsin be!" Diye bir çığlık kopardığında Todoroki hızla ağzını kapadı.
"Hiç kimse mi beni tanımaz?" Dedi adam ve bir kaç adım bize yaklaştı. Shigaraki yerden kalkarak sağ elini ona doğru doğrulttu.
"U-uzak dur onlardan!"
"Ayıp olmuyor mu?" Shigaraki inleyerek karnını tuttuğunda adam onu sert bir tekmeyle yere serdi.
"Sana kollarımı açmıştım ben." Dedi küçümser bir ses tonuyla. "Sen bana ihanet et diye mi?!"
"B-ben.." Adam parmak uçlarından mor ışınlar çıkararak Shigaraki'yi bir kaç metre öteye fırlattı.
"SHİGARAKİ!" Todoroki diğer eliyle Ceren'in ağzını kapatırken Dabi hemen önünde duran adamın paçalarını tutuşturmayı denedi ama alevler saniyeler sonra söndü.
"Ne o özgünlüğün yeterli değil mi?" Diye sırıttı adam omzunun üstünden Dabi'ye bakarken. Onu da bir tekmeyle geriye savurduğunda tekrardan Shigaraki'ye döndü.
"Bir hatanın bedelini herkes çekecek."
"Dokunma onlara!" Adam tekrardan elini bizim üzerimizde gezdirdiğinde tekrardan bir karın ağrısıyla yerlere devrildik.
"Şimdi ebeni belledim!" Bakugou sinirle kapaklandığı yerden kalktığında sol eliyle bir patlama yarattı ama elinde sönüverdi.
"Enerjisi mi azaldı?" Dedi eline bakarken. O sırada yüzüne yediği bir tekmeyle Todoroki'nin üzerine yuvarlandı. Todoroki'nin dengesini kaybetmesini fırsat bilen Ceren sinirle ayağa kalktı ve hafif koyu havadan faydalanarak yarasaya dönüşüp kötünün dikkatini dağıtmaya çalıştı.
"Ceren dur!" Kaminari çarpmak üzere olan bir yıldırımı kendi üzerine çektiğinde Ceren de nedensizce eski haline döndü.
"Cidden hepiniz vahimsiniz." Cidden vahimdik.
"İstediğin ben değil miyim!? Sana ihanet eden ben değil miyim beni al! Beni öldür lütfen lütfen lütfen!" Shigaraki adama yalvarırken yine sadece metrelerce uzağa savrularak sonuç almıştı. Yere tutunarak ayağa kalktım ve ona doğru parmağımı salladım. Göt yok ya hani rahat batıyor.
"Sen özgünlüklerimizin enerjisini azalttın uyuz köpek!"
"Gerizekalı mısın kızım!?" Midoriya beni hızla tekrardan yere çekerken sinirle kolumu çekmeye çalıştım. Adam beni umursamadan yerde yatan bedenlerin arasında gezinmeye başladı. O sırada kollarımın ve bacaklarımın uyuştuğunu hissettim. Beni ve diğerlerini çevreleyen mor bir katmanla ayaklarımız yerden kesildi.
"Demin de söylemiştim. Bir kişinin hatasının bedelini herkes kaderiyle ödeyecek."
"H-hareket edemiyorum." Diye inledi Beyza. Ben de edemiyordum. Adam diğer elini sırayla bizim üstümüzde gezdirirken göğüs kafesimde acayip kötü bir baskı hissediyordum. Baskı gittikçe artıyordu. Dayanamayacağım derecede artıyordu.
"Bırak bizi!" Diye bağırdı Kirishima ama fayda olmadı. Göğsümde ki baskı arttıkça yorgunluğum daha da artıyordu. Sanki hiç uyanmayacağım bir rüyaya girecekmişim gibi. Artık bağıramıyordum bile. Sesimi çıkarmaya gücüm kalmamış gibi. Belli bir saniyeden sonra sertçe yere düştüğümü hatırlıyorum. Kimseden ses çıkmıyordu. Gür adım sesleri uzaklaşıyordu. Sonrası ise hatırlayamayacağım kadar uzak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunrise Of Heroes
FanficBir anime dünyasına ışınlandığını düşünsene. İşte tam bu olay bu kitapta gerçekleşiyor. Bu kitapta baş rol sen olabilirsin. İstediğin kişi olabilir, istediğinle aşk yaşayabilirsin. Hadi gel ve beraber kendi anime evrenini kuralım. Açıklama yok sadec...