(Sudenaz'dan)
"Tamam herkes burada mı?"
"Ecrin yok?"
"Aradım beş dakikaya gelirmiş."
"Bir de Jirou yok."
"O odasında gelmeyeceğini söyledi."
"Herkes burada olsun demiştim!"
"Eğer bizi neden topladığını bilseydi belki de gelirdi?" Bakugou'nun sinirli ses tonuna aldırmayıp konuşmaya devam ettim.
"Herkes burada olsun dedim çünkü bir oyun oynayacağız."
"LANET OYUNLARINIZI OYNAMAYACAĞIM ÇÜNKÜ EN SON BİZE OKULU TEMİZLETMİŞTİNİZ!" Beyza Bakugou'ya nah çekerken ortak salona koşarak Ecrin girdi.
Nefes nefese konuştu. "Neler kaçırdım?" Ellerimi birleştirip herkese oturması için işaret yaptım.
"Bu cezalı bir oyun değil-"
"Sanki cezalı olsa oynayacaktık da." Bu sefer lafa giren Beyza'ydı neden cezalı oyunları sevmediğini bilmiyordum oysaki bir önce ki oyunu o başlatmıştı.
"Lütfen lafımı kes-me." Herkesin sustuğunu anladığımda konuşmaya devam ettim."Okulun içine türlü türlü notlar ve ip uçları sakladım. Herkes hazır olduğunda size ilk ip ucunuzu vereceğim. Kendi eşyasını ilk kazanan kişi okul içerisinde beni bulsun. Kazanan kişiye istediği bir şey verilecek."
"Oha harika!" Dedi Beren kafasından sinsi planlar yapmaya başlarken. Bu oyunu yapıyordum. Çünkü canım kaos istiyor. Kargaşa istiyor.
"Tamam o zaman herkes oynayacak mı?" Koltuklara yayılmış olanlar kafalarını salladı. Cebimden bir miktar ufak kağıt çıkardım. Sırayla herkese vermeye başladım.
"Bunlar ilk ip uçlarınız." Herkese dağıttıktan sonra kendimi sandalyeye attım. Gözlerim arka sırada kendi başına kitap okuyan Ceren'i buldu. Bağırdım.
"Senin için de bir kartımız var Ceren!" Ceren kafasını kaldırdı ve elini gerek yok anlamında salladı. Sandalyemden istemeye istemeye kalkarak Ceren'i kolundan tutarak çekiştirmeye başladım.
"Herkes oynayacak küçük hanım. Hadi"
Kolunu kurtarmaya çalışırken konuştu "O-oyun sevmem ben kitap okumak istiyorum."
"Biz burada o kadar oyun hazırlamışken nah sana kitap okuma." Eline ip ucunu tutuşturdum. Ve bütün salon duyacak şekilde bağırdım.
"Özgürlük kullanmak ve rakibini kışkırtmak serbest! BAŞLADI!" Bir anda herkes yerinden kalkarak bir yerlere bakmaya başladı. Ben de kaosa aç biri olarak Beren ve Momo'nun arkasından gittim. Momo hala Todoroki'yi seviyordu. Beren daha bunu fark etmese bile eminim bir olaylar çıkacaktı.
Hissediyorum.
"Sudenaz senin şu oyun sevdandan nefret ediyorum." Arkamdan gelen tanıdık sesle irkildim ve döndüm. Uraraka elinde ki kağıdı evirip çeviriyordu ve bir şeyler çözmeye çalışıyordu.
"İp ucu hakkım yok mu ya!" O itiraz ederken alaycı bir şekilde konuştum.
"O elinde ki zaten ip ucu canım." Ben kahkahalar atarak yürümeye devam ederken o ise hiç eğlenmiyor gibi görünüyordu.
"Göreceksin kazanacağım!" Durdu ve alaycı bir bakış attı. "Ödülümü bile seçtim." Yürümeye devam ederken arkama dönmeden konuştum.
"Söylesene ya. İmkansızları duymayı severim." Uzun bir müddet olduğu yerde durdu. Ben ise Beren ile Momo'nun arkasından ağır adımlarla yürümeye devam ettim. O sırada Uraraka beni en hassas noktamdan vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunrise Of Heroes
FanfictionBir anime dünyasına ışınlandığını düşünsene. İşte tam bu olay bu kitapta gerçekleşiyor. Bu kitapta baş rol sen olabilirsin. İstediğin kişi olabilir, istediğinle aşk yaşayabilirsin. Hadi gel ve beraber kendi anime evrenini kuralım. Açıklama yok sadec...