Bir anime dünyasına ışınlandığını düşünsene. İşte tam bu olay bu kitapta gerçekleşiyor. Bu kitapta baş rol sen olabilirsin. İstediğin kişi olabilir, istediğinle aşk yaşayabilirsin. Hadi gel ve beraber kendi anime evrenini kuralım. Açıklama yok sadec...
Slmm. Öncelikle bölüme minik bir duyurudan sonra geçeceğim. Hikayemize yeni biri daha katıldı wuhuuu. Karşınızda....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beyza nur
Özgünlük: Dokunduğu bitkileri kontrol edebilir.
Bakugo ile aşk yaşayacak. İlerleyen bölümlerde büyük ihtimalle gelir.
Sizde acele edin ha bakın en güzeller doluyor😺 Neyse biz hikayeye dönelim
<><><><><><><><>
Şimdi hepimiz sınav alanına doğru ilerliyorduk. Tek korkum şu sürekli küfür eden çocuktu. Daha Beren'e adını bile sormamıştım ama zaten gözüm tutmadı onu. Acaba özgünlüğü neydi. Kendine bu kadar güvendiğine göre iyi bir özgünlüğü olsa gerek. Sınav alanının kapısına kadar gelmiştik. Baya büyük bir kapıydı. İçerisi görünmüyordu ama bay büyük olduğu kesindi. Çok heyecanlıydım. Ellerim falan titriyordu o derece yani. Beren'de bir o kadar heyecanlıydı. Şu psikopat ise gülüp duruyordu. Çocuğa garip isimler vermekten sıkılıp Beren'e adını sordum.
"Ha o mu? Onun adı Bakugou. Sana Almanya için tatile giden arkadaşımdan bahsetmiştim ya hani. İşte o bu. Kendisi biraz sinirlidir ama alışırsın."
"BİRAZ MI??" Diye atladım. O sırada konuşmaya ortak olan Bakugou ortaya atladı.
"Ne o yoksa beğenemedin mi?"
"Kes sesini!"
"Tamam çocuklar yine başlamayın!" diye araya girdi Beren. Tam bir şey söylemek için ağzımı açmıştım ki çat diye bir anaos yapıldı.
"Sınav Başlamıştır" NE! Herkes bir anda açılan kapıdan içeri girmeye başladı. Onların en arkasında kalan ben daha ne olduğunu anlamadan koşmaya başlamıştım. Alanda hiç bir şey yoktu. Bir şehir merkezine benziyordu. O sırada her yerden minik robotlar çıkmaya başladı. Yani minik dediysem neredeyse bir bina kadar falan varlar. Herkes hurra robotların üstüne dalmaya başladı. Bende kenarlardan bir kaç robot bulup su ile bozmaya başladım. Beren onları rüzgar ile oradan oraya fırlatıyordu. Şu Bakugo'nun özgürlüğü de her ne ise güçlü bir şeye benziyordu. Patlamalar ile robotlara abanıyordu. Her bir robotun üstünde puanlar verilmişti. Midoriya ise hiçbir şey yapmadan etrafta robot arıyordu. Şu an elimde olan robotu harcamak yerine ona bıraktım. Hızlıca başka bir robot buldum. Sürekli su harcamaktan yorulmuştum. Toplamda 32 puan olmuştum. Bir az daha etrafta robot aradım ama bulamadım ne yani hepsi bitmiş miydi. Hayır bir tane hariç. Hızlıca robotun yanına gittim. Tam su fışkırtmaya hazırlanmıştım ki biri hızlıca gelip robotu fırlattı. Toz duman arasından seçebildiğim yüz onundu. Bakugo.
"Sanırım bu son robottu" diyerek hızlı bir iç çekti.
"SENİN DERDİN NE O BENİM ROBOTUMDU!" diyerek atıldım.
