Zor geçen bir hafta boyunca her gün bir mağazaya gitmiştik nihayet tüm alışverişimizi tamamlayıp evimizde oturabilecektik. Salon harika olmuştu hatta iyi ki annem beni dinlemeyip zümrüt yeşilini tercih etmiş diye bile geçirmiştim içimden. Özellikle kitaplık çok güzel olmuştu bir duvarı kaplıyordu ikimizin kitapları. Annemin odası gösterişliydi ve gerçekten mükemmel seçimler yapmıştı. Benim odam bunu uzun uzun anlatabilirdim çünkü muhteşem olmuştu. Beyaz renkli bir yatak odası takımı seçmiştim. Siyah renkli farba kullanmıştık, ayrıca püsküllü halım da siyahtı. Bunları daha güzel gösteren bir prenses odasını andıran yatağımın etrafındaki siyah tüllerdi bu tülleri ledlerle süslemiştim. Çalışma masam boştu ama siyah sandalyeme hayranlıkla bakıyordum. Komodinimin üzerinde bir abajurum vardı bunlar çok güzel bir uyum oluşturmuştu. Tek duvarıma şehir manzarası olan bir duvar kâğıdı yapıştırmıştık. Son olarak annem gitarımı koymam için gitar koyacağı almıştı. Odama hayranlıkla bakıyordum.
Telefonumu elime alıp Umut'u görüntülü aradım tüm evi gezdirmeye başladım. Telefon ekranındaki Umut evimizi çok beğenmişti beş dakikada bir, çok güzel olmuş diyordu belki ben kırılmayayım diye olabilir bundan emin değilim. Tüm evi gösterdikten sonra odama geçtim ve sohbet etmeye başladık.
"Hangi üniversiteyi seçeceksin?"
"Aklımda birkaç tane var ama asıl istediğim Akdeniz üniversitesi."
"Hangi bölüm?"
"Hukuk."
"Çok güzel, avukat olmak istiyorsun değil mi?"
"Evet. Peki sen hangi bölümü seçersin?"
"Ben daha önce hiç düşünmedim ne olmak istediğimi. Ayrıca daha bir yılım var."
"O zaman beraber seçeriz."
"Olur."
"Kızım yemek hazır haydi gel." Annemin sesini duyduğumda Umut'a görüşürüz deyip telefonu kapattım. Mutfağa yaklaştıkça mis kokular burnuma geliyordu. Annem fırında patatesli tavuk yapmış.
Sandalyeyi çekip oturduğumda annem yarın başlayacağı yeni işine dair yorumlar yapıyordu.
Sohbet ederek yemeğimizi bitirdiğimizde anneme toplamasında yardımcı oldum. Sonra beraber salonumuza geçip papatya çaylarımızı yudumlayarak bir komedi filmi izlemiştik.
Annemle kaliteli vakitler geçirmeye başlamıştık birbirimize bağlanmıştık. Arkadaş gibiydik her şey şaşırtıcı derecede iyi gidiyordu. Mutluyduk ilk defa üzüntü yoktu.
Film bittiğinde uykum gelmişti pijamalarımı giyip direk yatağıma girdim.
***
Sabah annemden erken uyanıp ikimize güzel bir kahvaltı hazırlamaya başladım. Peynirleri küp küp kesip küçük bir tabağa koydum, zeytinleri de bir kâseye koydum ve üzerine limon sıkıp pul biberle kekik serptim. Reçelleri de küçük kâselere koydum. Domates ve salatalıkları kesip tabaklara koydum üzerine biraz zeytinyağı, limon, tuz ve kekik ekledim. Bunları böyle yapınca tadı çok güzel oluyordu Saniye teyzemden öğrenmiştim. Kahvaltı tabakları, çatal, kaşık ve bardakları koyduğumda sadece ekmek eksikti. Siteye yakın bir yerde fırın görmüştüm. Telefonumu ve cüzdanımı yanıma alıp fırına doğru ilerlemeye başladım. Sabah erken olduğu için etraf çok boştu. Fırına vardığımda iki ekmek alıp eve doğru yürürken pepenin iki ekmek aldım şarkısı aklıma geldi, yüzümde oluşan tebessüm kahkahaya dönüşmesin diye yanak içlerimi ısırmaya başladım, nihayet gülme isteğim geçtiğinde yanaklarımı ısırmayı bıraktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya
Чиклит🌼 Bana göre üç renk var dünyada ya da benim hayatımda üç renk var. Siyah, beyaz ve sarı. Siyah benim için kötülük yerine iyiliği temsil eder, kusurlarımızı ve bizim kötülüklerimizi örter. Bu yüzden bizde yaptığımız kötülükleri unuturuz ve iyi bir i...