11.BÖLÜM

106 62 34
                                    


Telefonuma gelen mesaj sesiyle uyanıyorum, gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey Umut'un kapalı gözleri oluyor, birbirimize o kadar çok yakınız ki hatta benim bir bacağım Umut'un kalçasının üzerinde. Umut'u uyandırmamaya çalışarak üzerinden kalkmaya çalışıyorum ama kıpırdadığım anda Umut uyanıyor, hemen ayağa kalkmaya çalışıyorum ama uyku sersemi olduğum için Umut'un yanına düşüyorum.

"Günaydın." Harika Umut beni bu şekilde görüyor.

"Günaydın." Diyorum bende ayıp olmasın diye, sonra telefonuma gelen mesaja bakmak için sehpanın üzerindeki telefonumu elime alıyorum.

"Annem: Günaydın tatlım, eve varmak üzereyiz."

"Umut annemler geliyor."

"Tamam, ben gidiyorum o zaman."

"Tamam görüşürüz." Camdan bakıyorum babam arabasını garaja park ediyor. "Umut dur, geldiler bile benim odama çık hemen." Umut odama doğru koşmaya başlıyor.

Hayır, çamaşır makinasında Umut'un tişörtü var yukarıya koşuyorum, makinadan tişörtü çıkartıp yarı yolda Umut'u yakalayıp eline ıslak tişörtü tutuşturuyorum merdivenlerden inerken bileğimdeki lastik toka ile saçımın yarısını bağlayabiliyorum kısa oldukları için. Kapı çalıyor koşarak kapıya bakıyorum.

"Hoş geldiniz anne." Diyorum.

"Hoş bulduk, yeni mi uyandın?"

"Evet, mesaj sesinle uyandım."

"Şaşırdım bu saatte evden çıkmıştın dün kurs için." Ne kurs vardı, saat kaç oldu kim bilir.

"Bugün başım çok ağrıyor gitmeyi düşünmüyorum." Ne zaman iyi yalan söylemeyi öğrendim ben.

"Sen bilirsin, bizde üzerimizi değiştirip çıkacağız hemen."

"Tamam anne ben sizi tutmayayım, ben uyumaya gidiyorum akşam görüşürüz." Yalan iki. Odama doğru yorgunmuş gibi çıkıyorum annemlerde arkamdalar sonunda ikinci kattaki odalarına giriyorlar bende hızlıca kendi odama çıkıyorum. Odamdan içeriye giriyorum Umut yatağımda oturmuş bir şekilde buluyorum.

"Umut kursa geç kalıyoruz."

"Farkındayım."

"Ben annemler evden çıkana kadar üzerimi değiştireyim."

"Kıyafetlerin güzel saçının daha çok yardıma ihtiyacı var." Umut'a yanlış bir şey demiş gibi bakıyorum. "Tamam o zaman saçımı düzleştirmeme yardımcı ol." Diyorum küstahça. Düzleştiricimin olduğu dolabı açıp düzleştiricimi alıyorum ve fişe takıyorum. Hızlıca saçlarımı tarayıp dörde bölüp bağlıyorum her parçasını o sırada Umut bana garip garip bakıyor,

"Kızlar bunları böylemi yapıyor?"

"Evet." Diyorum gülerek o sırada düzleştiricinin ısındığı için ötüyor. "Arka kısımla sana emanet ben yaparsam uzun sürer."

"Nasıl yapacağım?"

"Şuraya basınca ağzı açılıyor saçımı içine koyup yavaşça aşağıya indireceksin çok bekletirsen saçım yanar o yüzden dikkatli ol."

"Tamam."

Umut benim anlattığım şekilde düzleştiriyor ve gayet iyi yapıyor. Kısa saçlarımın arkaları tam üç dakikada dümdüz oluyor önler için sıra bana geliyor. Ben saçlarımı düzleştirirken Umut elini yüzünü yıkamak için odamdaki banyomu kullanıyor. Umut'un işi bittiğinde bende saçlarımı tamamen düzleştirmiş oluyorum, kısa olduğu için çabuk bitiyor. Üzerimdeki tişört çok salaş olduğu için düzgün ve daha güzel olan kırmızı tişörtümü alıp banyoya giyinmeye gidiyorum elimi yüzümü yıkayıp çıkıyorum ve Umut'tan bir dakika isteyip dudaklarıma kirazlı dudak nemlendiricimi sürüyorum. O sırada kapı kapanma sesi geliyor annemler gitmiş olmalı.

PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin