8

676 98 49
                                    

Oy verebilir misiniz:'>

Eren
Kapı kırılacakmışçasına çalınınca kimin geldiğine bakmaya gerek bile duymadan açtı kapıyı Eren. Ütülenmiş gömleği ve siyah pantolonu ile her zamankinden daha sakin duran Levi, tehditkar bakışlarını evde pislik tespit etmek için odada gezdiriyordu. Ancak Armin ve diğerleri geldikten sonra Eren en azından tek hücreli gibi yaşamayı bırakıp hayatına az da olsa düzen vermeye çalışmıştı.

"Beni neden sen götürüyorsun anlamadım Levi-_-"

"Çünkü sen sorumsuz veledin tekisin ve Kruger gitmeyeceğinden korkuyor. Ama adamın senden başka işleri de var. Zaten ebeveyniniz oldum artık, tch. Hadi."

Eren, Levi'nin buram buram temizlik kokan arabasına girince nefesinin kesildiğini hissetti. İçeride öksürseydi Levi'ın onu arabanın üzerine bağlayıp öyle yolculuk edeceğini bildiği için camı açıp sakince nefes almaya çalıştı. Daha sonra ise aklına takılan konuyu açmak için mükemmel bir zaman olduğunu düşündü.

"Sana bir şey anlatmalıyım Levi."

"Yanlış anladın Eren, psikoloğun olmayacağım. Seni psikoloğa götüreceğim."

Eren adamın komik olmayan şakasına göz devirip konuya girdi.
"Jean ve Connie hiçbir şeyi ciddiye almıyor. Armin ise...benden bir şey saklıyor. Tek seçenek sen kalıyorsun."

"Öncelikle beni son seçenek olarak görmenden onur duydum bok çuvalı, ikincisi ise Armin bir şey saklıyorsa saklanması gerekiyordur. Şimdi anlat."

"Ben sanırım halüsinasyonlar görüyorum."

Levi gri gözlerini yoldan çekip çocuğa dikti.
"Ne zırvalıyorsun velet?"

"Bir anda başım ağrıyor, sonra ne olduğunu anlayamadığım görüntüler görüyorum. Anı gibiler ama...ben böyle şeyler yaşamadım."

Eren gördüğü şeyleri detaylıca açıkladıktan sonra Levi ona bakmadan konuştu.
"Eren doğruyu söyle. Günde kaç mafya hikayesi okuyorsun??"

"Ne diyorsun Levi?"

Adam çocuğun ciddi olduğunu anlayınca yaşadığı paniği çaktırmamaya çalıştı. Aynı zamanda da gri, büyük binanın önünde durdu.
"Şaka bir yana, ki hiç gülmedin... Ben psikolog değilim ve neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok. Ama şahsen bunu sorman gerektiğine inanıyorum."

Eren başını sallayıp arabadan inerken bir kez daha adamın katı, emir veren sesini duydu.
"Eren."

Ona bakmaya fırsat bulamadan bir el kafasına dalıp saçlarını sertçe karıştırdı.
"İyi olacaksın..."

Çocuk hafifçe gülümseyip arabadan indi. Son basamağa kadar Levi'ın peşinden geldiğini fark etmemişti.
"N'apıyorsun Levi?"

"Hadi ama...Garip kaşlı psikoloğunı görmek istiyorum."

Eren bu sert adamın içinden bazen nasıl bir çocuk çıktığına şaşırmadan edemedi. Sonra kaşlarını çattı ve gitmesini söyledi. Kapıdan içeri girerken o arabasını çoktan çalıştırmıştı.

Bu da Mikasa'nın izlediği sahnenin Eren'im gözünden yazılmış versiyonuydu. Karışık olmamıştır umarım:/

I'll tell the stars about you||eremikaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin