7

839 73 24
                                    

Yoongi

Sabahın köründe telefonumun ve kapımın çalması ile yatağımdan kalkmıştım. Bugün haftasonuydu, neden erken kalkmak zorundayımki? Huysuzlanarak kapıyı açtım. Jimin'di, başka hangi deli olabilirdi ki zaten?

"Hyung hazırlan çabuk, Jungkook'un evine gidiyoruz."

Bir salın beni ya. Lütfen, sadece uyumak istiyorum. Dün zaten düşünmekten uyuyamamıştım. "Ben niye gidiyorum be? Gidin işte Taehyung ile birlikte."

Omuzlarımdan tutup kendime gelmem için sallamaya başladı. "Olmaz, o bu işlerde iyi değil."

Tek kaşımı kaldırdım. "Ne işi?"

İçeri geçti ve kapıyı kapattı. "Yalakalık işi. Jungkook'un partiye gelebilmesi için birkaç yalan ve yalakalık yapmamız gerek."

Gözlerini devirmeden edememiştim, ben ne alakayım? "Hani bu iş sendeydi, benden ne istiyorsun oğlum ya?"

Güldü. "Bende yalan bitti. Eh sende bu konuda iyisin, bizi her ektiğinde iyi yalanlar uyduruyordun. Hayırlı bir işe yarasın yalanların hyung."

Belliki bırakmayacak bu beni. Oflaya puflaya lavaboya ondan sonra da odama gitmiştim. Tam o sırada odadan bağıran Jimin'in sesini duymuştum.

"Serseri gibi giyinme!"

Ben ve serserilik mi? Pfft! Ben sadece masum bir çocuğum (!) Gardrobu açıp içinden boğazlı bordo bir kazak ve siyah bir pantolon almıştım. Onları giydikten sonra botlarımı ve siyah montumuda giymiştim. Saçlarımıda taradıktan sonra hazırdım. Odadan çıkıp önünde dikildim. "Kısa sürsün, saatlerce oturamam. İşim gücüm var benim." İşim gücüm uyumak ama neyse. Uyumakta bir iş güçtür.

Ayağa kalktı ve kapıcya doğru ilerledi. Yürürkende bie yandan geveleniyordu. "Kusura bakmayın Başkan Min, rahatsız ettikte evinizden çıkarttık sizi."

Duymazdan geldim ve evden çıktım. Telefona baktığımda- dur saat 2 mi? 2'de mi uyanmıştım? Belki de Jimin olmasa uyumaya devam ederdim...

Merakla bana döndü ve düşüncelerimden ayrılmamı sağladı. "Ne diyeceğiz?"

"Projeye çalışacağız, sonra da bizde kalacak diyelim işte. Partide alkol olur, eve öyle gönderemeyiz onu."

Dalgayla konuştu. "Vay hyung, baya misafirpervermişsin."

"Sen de beni iyice davar yaptın ya."

"Yani, biraz davarlık var sende."

Konuşa konuşa geldiğimiz evin ziline basıp kapının açılmasını bekledik.

Aklıma gelen şeyle hemen konuştum. "Jungkook'un haberi var değil m?"

"Ha? Hayır, yok. Ama tahmin etmiştir ya. Boşver onu, uyuyordur o."

Ne? Aptal mı bu? Şu an resmen baskın yapıyoruz. Haberleri olmadan gelmiştik, ya anne babası ona kızarsa? "Sen tam bir salaksın."

Omuz silkti. "Bir şey olmaz, Jeon ailesi beni seviyor."

Kapı tıpkı Jungkook'a benzeyen bir kadın tarafından açlmıştı. Bu annesiydi, Tanrım...o annesinin aynısıydı resmen. Koca gözler ve masum bakışlar.

"Ah Jiminie~ geleceğini bilmiyordum."

"Pardon biraz baskın gibi oldu."

Kadının gözleri beni bulunca kabalık olmaması için hafifçe -çok abartmadan- eğilmiştim. Sırf saygıdan eğiliyordum, yoksa hiç sevmem böyle şeyleri. Sen kimsinki ben senin önünde eğileyim yani?

Beni gözleriyle süzüyordu, nedense gerildim. "Bu genç adamda kim?"

Jimin hemen müdahele etti. "Bu Yoongi, Jungkook'un ve benim arkadaşım."

Tanıyormuş gibi? "Ah Yoongi sen misin? Jungkook senden bahsetmişti, beraber matematik çalışmışsınız."

Duyduğum şeyle aniden kızarmıştım. Jungkook benden nasıl bahseder lan? Ne diye bahseder, niye? "Evet, okul çıkışları beraber ders çalışmaya başladık. Adımı oğlunuzdan sıkça duyacaksınız gibi efendim." Son cümleyi söyleyip söylememek arasında kalsamda söyleyivermiştin işte. Yine de yanlış anlaşılmak istemiyorum.

"Öyle mi? Jungkook'un hemen arkadaş edinmesine sevindim, umarım iyi anlaşırsınız." Kenara çekildi. "İçeri girsenize. Jungkook uyuyor, onu uyandırmaya gideyim."

Jimin konuştu. "Hayır, hiç zahmet etmeyin. Biz sizinle konuşmaya geldik."

Tek kaşını kaldırdı. "Benimle mi?"

Kadın her ne kadar bize iyi davransada hemen ciddi olabilecek bir tipteydi. Yani şöyle söyleyeyim, Jungkook'un dediği gibi ailesi disiplinli gibi. Ben iyi bir gözlemciyimdir, kadının tavırlarından bile belli disiplinli olduğu.

"Evet sizinle."

"Tamam o zaman içeri geçin bakalım. Size atıştırmalık getirmemi ister msiniz?"

"Hayır, teşekkürler. Çok durmayız zaten."

Acayip sıkıcı ama bir o kadar gerici ve heyecan verici bir ortamdı.

"Konuya hemen girmek gerekirse, akşam grup projesi için bir araya geleceğiz ve geç saatlere kadarda projeyle ilgileneceğimiz için yatılı kalacağız. Eğer izin verirseniz Jungkook'ta gelse." Kadın arada bana tip tip baktığında rahatsız olmuş ve gözlerimi başka yere sabitlemiştim,bu ne böyle? Sanki oğlunu yiyeceğim? Jimin bana baktığını fark edip hemen lafa daldı. "Biliyorum Yoongi'yle daha yeni tanışıyorsunuz ama beni yeni tanımıyorsunuz, bana güvenin efendim."

Kadın iç çekmiş ve biraz daha düşündükten sonra konuşmuştu. "Tamam, sana güveniyorum Jimin. Ama yatılı kalma fikri pek hoşuma gitmedi."

Sonunda kendimi tutamayıp konuşmuştum. "Bayan Jeon, yeni tanıştık ve doğal olarak çocuğunuz için endişeleniyorsunuz ama sizce biraz abartmıyor musunuz? Beni yanlış anlamayın ama oğlunuza biraz güvenmelisiniz efendim." Bakın bu cidden delilik, resmen çocuğun bizimle dışarı çıkması için yalan söylüyorduk hatta izin için evine kadar geliyorduk. Bu tür ebeveynler psikiyatriye gitmeli ve tedavi olmalılar, bu hiç sağlıklı bir düşünce yapısı değil. Bebişim Jungkook ebeveynleri yüzünden atılgan olmuyor ve utangaç kalıyordu.

Lovefool/YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin