13

684 62 33
                                    

Yoongi

Bakın şu an çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum çünkü Jungkook koskoca boş koltuğa uzanmak yerine benim oturduğum koltukta başını dizlerime koymuş, cenin pozisyonu alarak uyumuştu. O huzurla uyurken ben kendi kendime kavga ediyordum resmen, psikiyatriye falan mı gitsem ne yapsam? Hayır yani odada sadece biz vardık, diğer 2 aptal mutfakta bir şeyler atıştırıyordu bu yüzden kafamı dağıtacak bir şey yapamıyordum.

Biraz daha iç sesimle tartıştıktan sonra anı akışına bırakmayı seçip ellerimi altın saçlarına attım. Saçlarını severken etrafa dağılan şampuan kokusu hoşuma gitmişti. Birden bire gözlerini hafifçe araladığında ellerimi çekmiştim. Bunu fark edip pürüzlü sesiyle konuştu. "Devam et."

"Bir şey sorabilir miyim?" Olumlu mırıltılar çıkarıp konuşmamı bekledi. "Daha önce hiç sevgilin olmadığını söylemiştin, dediğinde ciddi miydin?" Ben hâlâ böyle birinin sevgilisi olmadığına inanamıyorumda çünkü...

Gözleri kapalıydı, yanakları ve dudakları büzüşerek tatlı bir görüntü ortaya çıkmıştı. "Olması mı gerekiyor?"

"Hayır ama...yani ne bileyim Jungkook, insanların ideal tipisin. Sevimli ve kibarsın." Ayrıca çok güzelsin.

"Şey...aslında birkaç itiraf almıştım ama sadece hoşlandığım kişiyle beraber olmak istiyorum. Sevmediğim biriyle neden sevgili olayımki?"

Ben bu çocuğun nasıl benden hoşlanmasını sağlayacağım ya? "Aslında haklısın, hoşlandığın biri var mı?"

Gözlerini açtı ve yan yatarken düz şekle geçerek yüzüme bakmaya başlamıştı. Bu şekilde bana bakması biraz utandırıcı... "Şu anlık yok ama gelecek hakkında bir şey tahmin edemem. Ya en ummadık kişiye karşı bir şeyler hissedersem?"

Dediklerine karşı gülümsemeden edememiştim, ummadığı kişi ben olurum belki. "Sevgide böyle bir şey zaten, bir bakıyorsun o kişiyi bir anda düşünmeye başlıyorsun. Başlarda anlamıyorsun ama sonradan ona daha da bağlanıyorsun."

"Sanırım birinden hoşlanıyorsun."

Evet senden, ama bunu anlamıyorsun bile. "Aslında şu sıralar birini aklımdan çıkaramıyorum."

Şaşırmış gibiydi. "Ah öyle mi? Peki kız mı erkek mi?"

Biseksüel olduğumu unutmamış. "Erkek...neyse." Daha fazla dayanmayı reddedip ona eğildim ve dudaklarından bir öpücük çaldım. "Uyusana sen."

Mızmızlandı. "Ama uykum kaçtı, senin yüzünden."

Güldüm. "Özür dilerim ama akşam uyuyamazdın zaten, böylesi iyi." Mayıştığı için tombullaşan yanağını öptüm.

Kıkırdadı. "Sen şimdi beni böyle öpüp duruyorsun ama bu tarz şeyleri sevgililer yapar."

Daha yeni mi fark ediyorsun cidden? "Yani...biri görse yargılar evet. O zaman bir daha öpmeyeyim."

Gözlerini kaçırdı. "Ama..."

"Ama ne?"

"Sen öpme ben öperim."

Duyduğum şeyle istemsizce kahkaha atmıştım. "Ha yani ben öpünce sevgili oluyoruz ama sen öpünce arkadaş mı?"

Kızarmış ve panikle başını kucağımdan çekip ayağa kalkmıştı. "Öyle bir şey demedim!"

Nasıl bu kadar şapşalsın? "Cidden çok sevimlisin."

•~♠️~•

Saat 7'ye kadar çocuklarla beraber masa oyunu oynamış ve yemeğimizi yemiştik. 7 olmasıyla üstümüzdeki rahat kıyafetleri değiştirip gündelik kıyafetler giymiştik. Herkes sonunda hazır olunca evden çıkıp sahile doğru ilerlemiştik.

Her zamanki gibi ilk mızmızlanan Jimin olmuştu. "Hava soğukmuş ya, sahilde eser şimdi."

Taehyung, dezavantajı avantaja çevirip kolunu ona atıp kendisine yaklaştırmıştı. "Üşüdüysen ısıtayım seni."

Onlar birbirine sokulmuş yan yana yürürken biz Jungkook'la beraber yetim yetim peşlerinden gidiyorduk.

Konuşup onların dikkatini çektim. "Hava cidden soğuk, sahildeki kafelerden birine gireriz."

"Tamam~"

Kısa bir sürede kafeye gittiğimizde içerideki sıcaklık ile montlarımızı çıkarıp güzel bir yere oturmuştuk.

"Burada Hoseok çalışıyordu değil mi?"

"Ne?" Eğer burada çalışıyorsa sıçtım çünkü Jungkook'la sevgili olduğumuzu söylediğimden bu konuda saçmalayıp durur.

Taehyung bana bakışlarıyla Hoseok'u gösterdi. "Bak şurada."

İç çektim. "Barmen değil miydi bu ya? Kafede ne işi var?"

Jimin dediğim şeye gülmüştü. "Hoseok her gün iş değiştiriyor Yoongi, şaşırmayı bırak artık."

Şu ana kadar sessiz kalan Jungkook konuştu. "Neden her gün iş değiştiriyorki?"

Sorusunu Taehyung yanıtladı. "Hoseok delidir biraz, patronlarına sataşıp duruyor."

Tam o sırada Hoseok yanımıza gelmişti. "Selam yakışıklı arkadaşlarım, ne istiyorsunuz?"

"Selam, 4 tane bira ve çerez tabağı." Onlara döndüm. "Atıştırmalık başka bir şey istiyor musunuz?"

Jungkook konuştu. "Ben içmeyeceğim."

Hoseok, Jungkook'un bu dediğine şakayla karışık cevap verdi. "1 bira içmekten bir şey olmaz, 4 tane getiriyorum."

"Patatesli cips bir de."

İsteklerimiz bitip Hoseok gittiğinde Jungkook'a döndüm. "Eğer içmek istemiyorsan zorlama."

Soğuktan sıcağa geçip mayıştığı için çok tatlı duruyordu. "Dün sarhoş olup her şeyi kaçırmıştım, o yüzden içmek istememiştim ama 1 taneden bir şey olmaz."

"Ohoo bir sürü şey kaçırdın, mesela ben seni giydirdim falan." Bir saniye ben az önce dışımdan mı konuştum? Ne oluyor bana bugün?

Lovefool/YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin