28

440 46 8
                                    

Yoongi

Saatin gece 2 olmasıyla herkesin yavaş yavaş uykusu gelmeye başlamıştı. Hatta Jungkook koltukta kıvrılmış uyuyordu; başı kucağımda olduğu için saçlarıyla oynamıştım bu yüzden mayışmış ve en sonunda uyumuştu.

Jimin'in esnediğini gören Taehyung hemen atılmıştı. "Uyusak mı artık? Yarın okul var, erken kalkacağız."

"Uyuyalım."

"Birlikte uyumayacak mıyız cidden?"

Jimin ayağa kalkmış ve masadaki çöpleri toplarken Taehyung'a cevap vermişti. "Niye birlikte uyumamamız senin için bu kadar sorun oldu?"

"Çünkü buraya her geldiğimde birlikte uyuyorduk, o yüzden garipsedim. Ayrıca benimle uyumayı seviyorsun sanıyordum."

"Seviyorum ama Jungkook senden daha sevimli, üzgünüm." Omuz silkmişti. "Yoongi, Jungkook'u odaya götürür müsün? Bizde burayı toplayalım Taehyung."

Taehyung itiraz etmeden işe koyulduğunda ben de Jungkook'u uyandırmamaya çalışarak onu kucaklamıştım. Yakın arkadaşlarımın önünde onunla yakın olmak biraz utandırıcı. Kulağımı gıdıklayan mırıltısıyla uyandığını anlamıştım. Nazikçe onu yatağa uzandırdığımda hâlâ birbirimize yakınken konuşmuştu. "Telefonumu salondan getirir misin Yoongi?"

Loş ışıkta bile gözlerin parıltısı hâlâ belli oluyordu, evet yine gözlerimin içine bakıyor. O da beni öpmek istiyor mudur? Çünkü şu an gözüme acayip tatlı geldi, yeni uyandığı için bebek gibi yanakları tombullaşmıştı.

"Yoongi?"

Sesini duyduğum anda kendime geldim. "Ah tamam, getiriyorum."  Üzerinden kalkıp salona gittim. Masadaki telefona tam uzanmışken bir mesaj istemsizce gözüme çarpmıştı.

"Yeobum:Yarın okuldan kaçta çıkıyorsun? Çıkışta senin almaya geleceğim, biraz özlem gideririz."

Arkadaşı falan herhalde, beni ilgilendirmiyor ya banane. Banane değil mi yani banane, sonuçta Jungkook'la aramızda hiçbir şey yok beni ilgilendirmez. Ama ya sevgilisiyse ve bundan kimsenin haberi yoksa? Off ben ne diye mesaja baktıysam!?

Düşüncelerimle beraber odaya geri döndüğümde kıvrılmış, yattığını görmüştüm. Adım sesimi duyduğunda gözlerini aralamış ve uzatmış olduğum telefonu almıştı. "Teşekkür ederim." Telefonu açıp ışığın yüzüne vurmasına neden olmuştu, mesajı görmüş olmalıydıki yüzünde hafif bir gülümseme oluşmuştu.

Sevinmesi mormal bir şey yani, anladığım kadarıyla uzun zamandır görüşmüyorlar ve yarın birbirlerini görecekler. Off şu merakımı dindirmek için yarın okul çıkışı ona bir baksam iyi olur.

Kapıyı kapatmadan mırıldandım. "İyi geceler."

Telefonda parmaklarını gezdirirken karşılık verdi. "İyi geceler."

~♧~


Taehyung'un çalan alarm sesiyle koltukta diğer tarafa dönmüştüm. Şu hâlime bakın ya, Jungkook'la uyumak varken Taehyung'la uyuyorum. Neyseki aynı koltukta yatmıyoruz. Taehyung uyurken bir şeye sarılırken uyuyor, koala gibi bana yapışmasıyla uğraşamazdım.

"Kapat şu alarmı be!"

"Tamam ya, bağırma. Telefonumu bulamadım bir an." Yorganını üstüne çekiştirip telefonuna bakınmaya başladı. "Off sabah sabah okul mu olur ya?"

Onu duymazlıktan gelip uyumaya devam ettim, bir insan niye alarmı erken kurarki? 15 dakika önce kursan yeter, zaten ev yakın. Mızmızlana mızmızlana yüzümü sarılmış olduğum yorgana gömdüm .

"Günaydın~"

"Günaydın Jungkook, lavaboya gitte sonra ben gireyim."

Her sabah senin tatlı sesinle uyansam ya...

"Jimin girdi, onun çıkmasını bekliyorum." Koltuğun göçmesiyle ayaklarımın dibine oturduğunu anlamıştım. Dünki geceki gibi aynı pozisyona gelmiştik ama bu sefer ben alttaydım o ise üstümde. Vücudunun ağırlığını bana verip kollarını bana sarmıştı. "Sana da günaydın, uyanda bir şeyler atıştıralım."

Ha yani ona günaydın demedim diye trip mi yedim? İyi de ben uyanmamıştımki. "Çok ağırsın ya." Yanıma düşmesini sağlayıp onu koltukla arama sıkıştırmıştım. Birden yanakları pembeleşmiş ve gözleri hafifçe büyümüştü, sanırım bunu beklemediği için utanmıştı. Hiç çekinmeden kolumu beline sarıp başımı göğsüne gömdüm. Ama kokun çok güzelki senin... her şeyin nasıl bu kadar güzel?

Küçücük koltukta sıkış tepiş birlikte yattık ya daha ne diyeyim?

"Ya pardon bölüyorum ama yaklaşık 10 dakikadır bu hâldesiniz be, geç kalacağız aloo! Kalkında hazırlanın."

Belindeki kollarımı hafifletip ondan ayrıldım ve doğruldum. Ona bir baktığımda göz göze gelmiştik ama hemen gözlerini kaçırmıştı. O gerçekten utanmış mıydı? Yani ne bileyim önceden de birlikte yatmıştık, utanmasını nasıl anlamalıyımki şimdi? Bak yine paranoyağa bağladım gördünüz mü? Aslında var ya hiç düşünmeyeceksin tam gaz basacaksın da işte insanoğlu maalesef düşüncelerine başa çıkamıyor.

Jungkook'un uzanmaya devam edeceğini anladığımda kalkıp çantamın olduğu odaya gittim. Biri beni çıplak bir şekilde  basmadan önce hızlıca giyinip gömleğimi iliklemeye başladım. Giyindikten sonra lavabonun boş olduğunu görüp hemen girdim ve kişisel ihtiyaçlarımı karşıladım. Saç maç falan derken saatin yaklaşmasıyla evden çıkmış ve Jungkook'un yaptığı reçelli ekmekleri yiye yiye okula yürümeye başlamıştık.

Taehyung offlamaya puflamaya başlamıştı yine. "Gidip bir de şu projeyi sunacağım ya!"

Jimin ağzındaki lokmayı bitirip konuştu. "Yapalımda kurtulalım artık, ne olursa olsun."

Aptal bunlar ya, araştırmadan etmeden proje yaptılar dün akşam. Bir de az kalsın içki içeceklerdi, içkili bir şekilde yapacaklardı. Neyseki ben akıllıyımki izin vermedim. "Son güne proje bırakmışsınız bir de konuşuyorsunuz, 50 alırsanız şükredin."

Taehyung iç çekmişti. "Sabaha kadar uyanık kaldım 50 falan almayı kabullenemem~"

Jimin kolunu Jungkook'un omzuna atıp kendine çekmişti. "Dün gece bir çok heyecanlıydın, gözümden kaçmadı sanma. Bir şey mi oldu?"

"Yeobum Amerika'dan gelmiş, okul çıkışı birlikte takılacağız."

Jimin bana tedirgin edici bir bakış atmıştı. Bir şey olacakta ne olacak bakalım gün içinde belli olur.

Lovefool/YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin