Az önce fark ettim ki ben ne kadar yersem yiyeyim daima açmışım arkadaşlar 🙂🔫
Th: Ne yaptığını sanıyorsun?
Hs: Kapa çeneni de beni dinle
Th: Sen Jungkook'un fuckbuddysi değil misin?
Hs: Anlattı demek sana
Th: Hayır ben öğrendim
Hs: Nasıl?
Th: En son çenemi kapatıp seni dinliyordum?
Hoseok iç çekişten sonra devam etti:
- Jungkook ile sevişiyor musunuz?
- Hayır biz sadece arkadaşız.
- Buna inanmıyorum.
- Nasıl kanıtlayabilirim?
Hoseok gerçekten inanmıyordu çünkü Jungkook asla sikme amacı gütmediği birinin yanında bulunmazdı. O öyle biriydi işte... Şerefsizlik falan vardı ama kimse onun peşini yine de asla bırakmazdı:
- Bak Tae...
- Adımı nerden biliyorsun?
- Bi sus! Jungkook bizim okulumuzdaydı ve o... O herkesle sevişen resmen bulduğu herkese geçiren bir çocuktu.
Tae'in yüzü dehşete bürünmüştü. Açık konuşmak gerekirse ondan bu kadarını beklemiyordu.
- Okulun tuvaletinde birçok kişiyi hallettiği, kendini çekerek bağıra bağıra inlediğini biliyor tüm okul. Hatta küçük sınıftaki çocuklara porno izletip hocalarına seks teklifi etmişliği var.
Tae'in beyni dönmüştü. Küçük sınıftaki çocuklara... Porno izletmek... Hocalarına... Seks teklifi etmek... Bu kadarı çok fazlaydı! Jungkook gerçekten çok ileri gitmişti.
-Ben okulu kendi rızasıyla değiştirdi sanıyordum meğer birkaç saat önce öğrendim ki müdür atmış. Jungkook ile daha önce seks geçmişimiz olmuştu ve benim bugün ona gerçekten ihtiyacım vardı. O ise ondan asla beklemediğim bir hareket yaparak beni reddetti. Uzaktan birkaç sefer gözetlediğimde sürekli seninle yakın olduğunu gördüm. Gerçekten güzel kalçaların olduğu için sana bağlı kalıp senden başka kimseyi görmediğini düşündüm aklıma başka neden gelmiyordu çünkü Jungkook gerçekten seks amacı gütmüyorsa biriyle yakın olmazdı.
Tae şekilden şekile girerken Hoseok'un dediği "güzel kalçalar" mevzusuna da kafayı takmıştı. Hoseok onun bu telaşlı bakışları altında gülümsedi:
- Korkma dostum, ukeyim sikmem seni.
- Gerçekten tek derdimiz bu mu şimdi?
- Ben gerçekten şokum ya. O sana hiç bu mevzuları açmadı mı?
- Yemin ederim tek kelime etmedi bu konular hakkında. Hatta aksine benim dertlerimi dinledi tavsiyeler verdi. Sürekli sakin ve içe kapanık rolünü oynadı.
Tae dediklerinden sonra duraksamıştı. Kendisi de profosyonel bir içe kapanık rolcüsü değil miydi? Ama eve döndüğü an bilgisayarından izlediği görüntüleri, aklında kurduğu çeşitli fantezileri ve hiç abartısız her gün kendisini çektiğini bir tek kendi biliyordu. "En sessiz olandan korkacaksın" sözünün somut haliydi. Şimdi Jungkook'a bu kadar şaşıramazdı kendi hali böyleyken. Ancak... Jungkook belli başlı konularda gerçekten ileri gitmişti. Küçük sınıflara yaptığı şey kan dondurucuydu.
- Demek ki babası iyi korkutmuş.
- Ne diyorsun?
- Jungkook ve babasının arasında bir diyalog geçmiş. Babası ondan sert bir şekilde değişmesini aksi takdirde onu okuldan alıp şirkette çalıştıracağını söylemiş. Bunu öğrenmiştim ama Jungkook'un asla değişmeyeceğini bildiğimden umursamamıştım. Demek ki gerçekten işe yaramış. (hobi ermişlerden misin amk sadece kook ve babası arasında geçen şeyi biliyon vay aq)
Tae'in aklı dünkü konuşmaya gitmişti... Jungkook ona "değiştirilmek zorunda kaldım" şeklinde cümle kurmuştu. Şimdi kafasında oturmaya başlamıştı işte her şey... Hoseok konuşmasına devam etti:
- Yani diyeceğim şu ki Jungkook'tan normal bir arkadaşlık veya aşk ilişkisi bekleme. Onun amaçları çok farklı, bu amaçları da benden başka kimse daha iyi karşılayamaz. Her anlamda uzak dur ondan yoksa fena olur. İyiliğin için konuşuyorum dostum.
Hoseok bu sözlerinden sonra gitmişti. "Dostum" sözcükleriyle ortamı sakinleştirmeye çalışsa da Tae onun gözlerindeki ateşi görebilmişti. Tae yavaş adımlarla markete gidip alacaklarını alıp Jimin'in evine yönelmişti. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışırken içinde bir savaş veriyordu.
Jm: Tae! Nerede kaldın?
Th: Markette sıra vardı da
Jm: Şükür gelebildin (chimchim but muslim)
Filmi açıp koltuğa yayılmışlarken Tae filmi izliyormuş gibi yapıp zihninde teker teker ölçüp tartıyordu her şeyi.
"Kimsin sen Jungkook?"
"Kimsin sen?"
"Kimsin?"
İç sesi ona bu soruları sorarken onun verebileceği cevap yoktu. Henüz 2 gündür hayatında olan bu kişiyi acilen tanıması gerekiyordu. Onunla daha sık vakit geçirecek onu çok daha iyi tanıyacaktı. Fakat Jungkook kendisi gibi profosyonel bir oyuncu çıkarsa... İşte o zaman yüzüne karşı bu soruyu sorması gerekecekti.
"Kimsin sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"0505" Taekook
Fanfiction{TAMAMLANDI} Onlar tüm bu zorlukların üstesinden gelebilecek şeye sahipler, birbirlerine..