Şu günlerde hiç ilham gelmiyor bir şekilde ilerletmeye çalışacağım hikayeyi...
Jm: Tae... İyi değil gibi duruyorsun?
Th: Imm aslında biraz başım ağrıyor.
Jm: Yatabilirsin
Th: Şey, eve gitsem iyi olacak
Jm: Nasıl istersen
Taehyung yine filmin ortasında gitmişti. Ama bu ona bazı anıları hatırlatamazdı, söz vermişti kendine Hyunjin diye biri asla olmayacaktı artık. Geçmişinde bile...
Eve varıp kendini yatağa bıraktığında zihninde düşünülmesi gereken bir sürü düşünce vardı. Ancak o düşünemedi, bu ağır düşünceler onu uykuya sevketmişti. Gözleri ağır ağır kapanırken kendisini görmemesi gereken bir rüyanın içinde bulmuştu. Jungkook ile beraber yaramazlık yaptığı bir rüyaydı bu...
~Rüya
Th: Jungkook yapma Tae Jungkook'un ellerini kendi kasıklarının üzerinden çekmeye çalıştıkça Jungkook daha da bastırıyordu parmaklarını. Tae ise dayanamayıp ufak inlemeler bırakıyordu. Kook kalçalarından tutup kucağına yerleştirdi kediciğini. Tae bu sertliğin üstünde kıvranırken Kook onun kulağına fısıldadı:
- Senin de buna ne kadar ihtiyacın olduğunu ve ne kadar çok istediğini biliyorum güzelim.
Tae inkar etmek istese bile başaramamıştı. Çünkü onun fısıldayarak konuşması bile o kadar etkilemişti ki Tae'yi, adeta titretmişti. Kook bunu anlayıp tekrar fısıldamıştı kulağına:
- Şimdi bana ne istediğini söyle kedicik.
Tae hırıltılı inleyişler içinde "Seni" diyebilmişti. Kook bebeğini kucaklayıp yatağa bıraktığında üstüne çıkmış ve sertçe dudaklarına yapışmıştı. Tae de ona vahşice karşılık vermeye başlamıştı ki...
Tae hemen rüyasından uyandı. Fazla terlemişti ve yüzünde dehşet içeren bir ifade vardı. Böyle bir rüyayı nasıl görebilmişti? En fenası da nasıl etkisine girebilmişti? Küçüğüne (haşmetli 27 cm) baktığında kalktığını görmüştü. "Lanet olsun" diye bağırarak wcye koşmuştu.
Kendini çekip inleyişlerini bırakırken aklında Jungkook vardı, daha doğrusu o rüya vardı. Bir yandan işini yapıp bir yandan kafasının içinde rüyayı devam ettiriyordu. 2 gündür tanıdığı Jungkook'un erotik bir rüyayla karşına çıkması ve Tae'yi aşırı derecede etkisi altına almasını kabullenemiyordu bir türlü Tae... "Hayır ben bu kadar kolay değilim, bu kadar kolay olamam." diyerek gözyaşlarını akıtıyordu. Bir de şey... Akıttığı tek şey gözyaşı değildi 🙂🔫
Tae işini halledip kendini tekrar yatağa bıraktığında hayatı sorgulamaya başlamıştı. Hareket edecek gücü yoktu ve zihnini çalıştırıyordu sadece, bu daha yorucuydu...
Telefonuna gelen mesaj bildirimini kontrol edince Jimin'den "Ben sana demiştim" diye bir mesaj geldiğini gördü. Yatağından doğrulup "Neyi?" yazdı. Jimin ise saniyesinde cevap vermişti.
"Jungkook'un paylaştığı postun altındaki yorumlara bak"
Hemen dediğini yaptı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jeonjungkook0 Fire 🔥
a) Jungkook oppa neden gittin okuldan 🤧
b) Biliyorum gaysin ama benim popom çok güzel
c) Seninle o unutulmaz seksi tekrar yaşamak istiyorum
d) Kim bilir kimleri beceriyorsun şimdi
e) Ah Kook... Yılların semesi beni uke yapmıştın ama o kadar güzeldi ki...
hhoseokkSiktirin gidin Kook'un hayatında her zaman sadece ben olacağım aptallar
Ve bunun gibi daha birçok yorum vardı... Tae aklını yitirmek üzereydi. Birkaç dakika sonra Jungkook yorum kısmını kapatmıştı, öyle de yapardı tabii. Yeni hayatı yeni okulu ve en önemlisi yeni Jungkook vardı. Bu yorumlara daha fazla maruz kalamaz, kapatırdı tabii yorum kısmını...
Tae Jimin'e "Haklısın" diye mesaj attı. Jungkook, hayatındaki herkesle bir seks geçmişi olan, ama şartlar yüzünden değiştirilmek zorunda kalmış biriydi. Üstelik değişme rolünü çok iyi üstlenmişti.
Jimin'den "Ben her zaman haklıyım, sen sadece bana güven" mesajını alan Tae sadece görüldü atabilmişti. Çünkü bugün o kadar şok olduğu an olmuştu ki hepsini sindirmesi gerekiyordu.
Tae Jungkook'un fotoğrafını şimdi favlamıştı. Yeni görmüş gibi yapmıştı, yorum kısmı kapalı olduğu için "yorumları görmedim" mesajını vermeye çalışıyordu. Jungkook'un şu an çok telaşlı olduğunu ve umarım görmemesi gerekenler görmemiştir düşünceleriyle yanıp tutuştuğunu tahmin edebiliyordu.
"Tae ben geldim"
Annesinin sesini duyan Tae onu karşılamıştı ve beraber yemek yemişlerdi. Tae daha sonrasında odasına çekilip cam kenarına oturmuştu. Aynı rüyayı görmemek için uyumak istemiyordu. Aslında rüyayı görmek istediğini kendisi de biliyordu ama işte bunu kabullenemiyordu. Arkadaşıydı Jungkook onun, daha fazlası olamazdı... Olabilir miydi? HAYIR OLAMAZDI!
Tae yine iç sesiyle kavga ederken asıl sorusu kafasında çok netti.
