9. Taehyung ve Jungkook

12.1K 682 547
                                    

Yoongimiz geçirdiği ameliyat nedeniyle şu an ailesinin yanındaymış umarım iyi olur ❤️ Sabah 6 kişi olarak fotoğraf paylaştıklarında gerçekten çok kötü hissettim 😿

Jungkook ve Taehyung o gün okul çıkışı cafeye gitmeye karar vermişlerdi ve cafeye doğru ilerliyorlardı. Jungkook, Hoseok yeni bir mesaj atmış mı diye telefonunu kontrol ettiğinde görüldü yediğini gördü "İşime gelir" diye mırıldandı. Tae soran gözlerle ona baktı:

-Jungkook ara sıra kendi kendine konuşuyorsun.

-Öyle mi?

-Evet

-Değişikmişim.

Tae gözlerini devirerek gülümsedi. Cafeye oturduklarında Jungkook hemen atıldı:

-Hikayenin devamını merak ediyorum.

-Ben de bugün gelen o çocuğun kim olduğunu ve seni nereye götürdüğünü merak ediyorum.

-Ama ilk önce ben merak ettim.

-Peki

Tae, ona çabuk yeniliyordu. Hep "peki, tamam, pekala" kelimelerini Jungkook'a bahşediyordu. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı:

-Evin önünde duran arabadan bir çocuk indi ve kapının eşiğinde yiyişmeye başladılar. Daha sonra Hyunjin yakasından tutup onu içeri götürdü ve içeride de haltlarına devam ettiler hepsi bu hadi şimdi siparişlerimizi verelim.

Jungkook çok şaşırmıştı. Birkaç saat önce anlatırken hıçkırıklara boğulan çocuk en acı verici kısmında rap yaparmışçasına anlatıp saniyeler içerisinde de konuyu değiştirip siparişten bahsetmişti.

Aslında Tae de kendisine çok şaşırmıştı. Demek ki bazı şeyleri halletmeye başlamıştı içinde, bu güzel bir gelişmeydi. Ettikleri kahve siparişinden sonra Tae, Jungkook'a döndü:

- Bugün gelen çocuk hakkında hala bir şey söylemedin?

- O değil de sen bu hikayeni nasıl da hızlıca anlattın resmen sonunu iyi öğrenemedim.

- Jungkook... Konuyu değiştirme!

- Alakası bile yok.

Aslında çok alakası vardı, Jungkook o gelen çocuğun eski fuckbuddysi olduğunu söyleyemezdi. Kendisini siktirmek için wcye götürdüğünü çünkü eskiden de öyle yaptıklarını anlatamazdı. Çünkü Tae çok masum ve tertemiz biriydi (en azından Jk öyle sanıyordu) , ona böyle şeyleri anlatamazdı işte...

-Tae! Gerçekten doğru düzgün anlatsana şunu.

-Aslında hızlı geçmemin nedeni daha fazla üstünde durup canımı yakmamaktı.

-Şey, ben özür dilerim...

-Ah, hayır Jungkook! Anlatacağım peki.

Tae hikayesini daha yavaş tonlarda anlattığında gözleri yeniden dolmuştu, ama sabahki gibi değildi. Jungkook Tae'yi dinledikten sonra konuştu:

-Tae... Senin için gerçekten çok üzgünüm çünkü ilk sevdiğin kişiden darbe yemişsin ve aşk hayatına böyle başlamışsın. (sanki kırmızı odadaki doktor hanım amk)

Jungkook durup söylediklerini düşündü. Bir psikolog edasında konuşmuştu, hem de aşk hakkında! O bu zamana kadar aşk gibi bir duyguyu hiç tatmamış, varsa yoksa seks ile ilgilenmişti. 2 günde neler olmuştu? Kafasına saksı düşmüş de fabrika ayarlarıyla mı oynanmıştı?

-Öyle oldu Jungkook...

-Ama dürüst olmak gerekirse, aldatılmış sayılmazsın.

-Nasıl?

-Hyunjin sana çıkma teklifi etmemiş, hoşlandığını bile söylememiş. Sevgili olmadığın biri seni nasıl aldatabilir? Bence sen duygusal bir yoğunluk içine girmiş olabilirsin.

Jungkook söylediği her sözden sonra içten içe şaşırıyordu. Eski hiçbir şey sikinde olmayan herkesi tersleyen Jungkook bir anda bambaşka bir Jungkook olmuştu. İnanılmaz bir durum içindeydi...

- Ama Jungkook sana dedim ya, o elimi tutuşu o bakışı gerçekten... Of belki de gerçekten kendi kendime kurmuşumdur kafamda.

- Sanırım öyle olmuş, ilk aşkın olduğu için aşkın anlamını tam bilememişsin ve her hareketini aşka yormuşsun.

-Sen biliyor musun aşkın anlamını?

Jungkook bocalamıştı. Sınav sorusu çalışmadığı yerden gelmişti, göz bile geçirmemişti bu konuya.

- Umm, aslında hayır. Açıkçası ben hiç aşık olmadım.

- Ne? Gerçekten mi? Öyleyse erkeklerden hoşlandığını nasıl anladın?

Jungkook kapana kısılmış, boncuk boncuk terliyordu: (gay panic :D)

- Ben aslında... Gay olduğumu hoşlanarak değil de, yani... Etkilenerek anladım.

Taehyung güldü:
- Bu gay olduğun anlamına mı geliyor yani? Herkes hemcinsinden biri için hayatında illa ki "Wow, fazla etkileyici" gibi düşüncelerde bulunmuştur.

Jungkook ses tonunu yükseltti:

- Öyle değil Tae! Bak... Bilmediğin şeyler var.

- Öğret o zaman. Neyi bilmem gerekiyor?

- Öğreteyim mi?

- Evet

- Bunu isteyeceğini sanmıyorum.

- Of Jungkook. Anlaşılması zor birisin.

- Teşekkür ederim.

Jungkook öyle soğuk tavır koymuştu ki yudumladıkları kahve bile titremişti. (edebiyat yapiyim diyom da ben yapacağım edebiyatı sikiyim gerçekten ya)

Taehyung Jungkook'a hafif bozulmuş bir şekilde kahvesini içerken telefonuna bir mesaj geldi:

parkjiminies
Tae, şu sıralar hiç görüşemiyoruz. Neden acaba? 

kimtaehyung5
Bilmem, neden? Görüşebiliriz ki.

parkjimines
Jungkook denen çocuk okula geleli 2 gün oldu ve ondan kopmuyorsun. İki günde satıldım resmen... Siz onunla daha önceden tanışıyor muydunuz?

kimtaehyung5
Hayır ama o gerçekten iyi birisi. İstersen üçümüz buluşalım.

parkjimines
Hayır, ben sadece seninle görüşmek istiyorum

Jungkook hesabı ödemek için masadan kalktı. Tae hesabı kendi ödemek istiyordu ve hızlıca masadan kalkarken Jimin'e "Bir dakika Jimin ben sana birazdan döneceğim" diye bir mesaj attı. Ancak o sırada Jimin'den gelen mesaj Tae'yi fazlasıyla şaşırtmıştı.

parkjimines
Jungkook ile aranda ne boklar var çok iyi biliyorum.

"0505" Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin