💫2.Bölüm💫

301 14 18
                                    

👆🏼şarkıyı açmayı unutmayın:)

Selaaaaaaam:)

Bölüm günlerini belirledim aşkolar. Şimdi haftada 2 bölüm atacağım. İlk günümüz pazartesi ikinci günümüz ise cuma günü. Muhtemelen bölümlerin çoğunu gece 00.00 ile 03.00 arası paylaşmaya çalışacağım. Eğer gece atamazsam gün içerisinde atarım:)

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum kuzular😌❤️❤️

Sabah kalktığımda kendimi düne göre daha iyi hissediyordum. Yandaki çekyatta yatan Naz'ı uyandırmamaya gayret göstererek odadan çıktım. Banyoya girip ayılmak için yüzümü yıkadım. Sessizce mutfağa ilerledim. Annemin kahvaltı hazırladığını görünce yanına gittim.

-Günaydın yavrum.
-Günaydın.
-Naz nasıl?
-Daha iyi.
-Ah bahtsız yavrum benim.

Annem'ler Naz'ın durumu biliyorlardı. Ondan dolayı hiç ses çıkarmamışlardı. Sofrayı kurup anneme döndüm. O sırada mutfaktan içeriye giren babamı gördüm.

-Günaydın baba.
-Günaydın Denizcim.
-Ben odaya gideyim.
-Tamam yavrum.

Odanın kapısını sessizce açtım. Aynı şekilde sessizce kapattım. Yatağıma oturup Naz'a baktım bi süre. Naz aslında dıştan bakıldığında aşırı sevimli bir kızdı. Kıvırcık omuz hizasındaki açık kumral saçları vardı. Taş çatlasa 1.62 olan boyu ve boyuna göre düzgün bir fiziği vardı. Yüzü sadece yanaktan ibaretti ki bence bu onu aşırı tatlı yapıyordu. Yemyeşil badem gözlere sahipti. Ben ise Naz'ın aksine dümdüz neredeyse belime uzanan koyu kahve saçlarım, 1.70 boyum, ince yüzüm ve kahve gözlerim vardı. Üzerimdeki hırkaya sarılıp Naz'a doğru yürüdüm.

-Naz.
-Kalk hadi.
-Uykucu kalk artık.
-Bırak beni Deniz.
-5dakikaya kalkmış olmazsan geldiğimde iyi şeyler olmaz bak.

Ona gülüp odadan çıktım. Kapıda abimle karşılaşınca içime düşen huzursuzluk hissiyle yüzümü düşürdüm.

-Günaydın bacım.
-Günaydın abi.
-Naz iyi mi dün gece iyi gözükmüyordu?
-Merak etme daha iyi.
-Pekala.

Abim gidince derin bir nefes odanın kapısına yaslandım. Tam o anda yaslandığım kapı bir hışımla açıldı. Tabi bende sırt üstü yere uzanmış oldum.

-Ahh!
-Deniz!
-Ahhh sırtım.

Naz hem gülmemeye çalışıp hemde benim kalkmama yardım ediyordu. Beni kaldırıp yatağıma oturmama yardım edince gözlerimi gülmemek üzere kendini sıkan yüzüne çevirdim. Dayanamayıp sesli bir kahkaha atınca bende ona karşılık verdim. Beraber mutfağa yürüdük.

-Günaydın.
-Günaydın kızlar.
-Hadi geçin sizde koyuyorum çayları.

Naz'ı şuan çok zor bir duruma soktuğumun farkındayım. Çünkü Naz'ı bildim bileli abimden hoşlanıyordu. Ama abimden ona karşı hiç yeşil ışık yanmamıştı. Abim için ben neysem Naz'da oydu. Ben abimin karşısına Naz da yanıma geçti. Bizimkiler genelde Naz'ın yüzünü güldürmek için bol gülüşmeli bir kahvaltı yapmıştık. Sofrayı toparlayıp bulaşığa girdik. Kısa sürede ortalığı toparlayıp çayları doldurdum. Annemlerin çayını onlara verdikten sonra bizim çaylarımızı alıp odaya geçtim.

-Sağ ol.

Kendi çayımıda camın kenarına koyup koltuğa oturdum. Naz düşünceli duruyordu.

-Abim dimi.

Naz gözlerini evet anlamında kapatıp açtı. Aslında Bulut'la çoğu kişi bizi ikiz sanardı. Bulut benim erkek versiyonumdu. Abimle aramızda 2yaş vardı.

-Kendini yıpratıyorsun.
-Vazgeçemiyorum.
-Vazgeçmek istemiyorsun.
-Beni bir hastan olarak gör o zaman. Şimdi dinliyorum seni.
-İleride hayatına baktığında hata yaptığını göreceksin. Seni farkında olmayan biri için deli divane olmanın ne anlamı var?
-Kalbimden atmak istemedim mi sanıyorsun!
-İstemedin! Çünkü isteseydin beynin sana bir şekilde onu kötülerdi ister inan ister inanma ama zamanla kalbinde buna alışırdı. Ama sen onu bırakmayı hiçbir zaman istemedin.
-Denedim Deniz kaç kere denedim olmadı yapamadım.
-Eğer...
-Eğer ne?
-Buranın dışında bir yere gidersek ilk işin beni dinleyip onu unutmak olacak. Tamam mı!
-Tamam doktor hanım.
-Anlaşıldı doktor hanım.

İkimizde kıkırdayarak çaylarımızı yudumladık. Akşama kadar evde vakit geçirdik. Normalde her gün görüşmemize rağmen konuşacak şeyler buluyorduk bir şekilde. Dün olan akşamki rutinimizi aynı şekilde getirip yataklarımıza girdik. İkimizinde heyecandan uyuyamadığı açıktı. Naz'da bende aynı yerleri aynı sırayla yazmıştık. Puanlarımızda aşağı yukarı aynıydı. Eğer bir sorun olmazsa ikimizde aynı hastanede çalışmayı planlıyorduk.  Kendimi bir şekilde zorlayıp uykuya daldım. Sabah Naz'ın üstüme atlamasıyla uyandım.

-Kalk hadi Deniz! Saat 9 oldu.
-Naz git başımdan.
-Açıklandı sonuçlar açıklandı!
-Ne!

Kafam yerine gelince annemlere seslendim. İkimizde bilgilerimizi girip annemle ablamın eline verdik. Birbirimize sarılıp gözlerimizi kapattık.

-Yüklendimi?
-Kızlar sakin daha yüklenmedi.
-Şimdi.
-Bir saniye.
-Noldu?
-Neresi?
-Anne konuşsana!
-Zeynep Abla?

İkisinden ses gelmeyince yavaşça kafamızı o tarafa çevirdik. Annem yatağa oturmuş sulu gözlerle telefona bakıyor. Ablam ise şaşkınlıkla bize bakıyordu.

-Anne noldu? Abla bişey söylesene.

Ablam ikimize birden sarıldı.

-Tebrik ederim kızlar ikinizde Marmaris'e gidiyorsunuz.
-Ne?!
-Abla ciddi misin?!

Naz'la birbirimize sarılıp zıplamaya başladık. Marmaris ikimizinde hayaliydi. Bakışlarım anneme kayınca Naz'dan ayrıldım. Annem gidip sıkıca sarıldım. Naz sulugözlerle bize bakarken annem onada gel işareti yaptı. İkimizi kolları altına alıp kafamıza öpücük bıraktı.

-Ben sizi nasıl göndereceğim kızlarım.
-Öyle söyleme anne.
-Deniz haklı Gülce teyze.
-Oy benim kuzularım.

Abimle babam uykudan uyandırılmanın siniriyle kapıya dikilmişlerdi.

-Sabahın köründe ne bu ses.
-Bi bırakmadınız pazar pazar uyuyayım.
-Sen hala uyu Mehmet! Kızın Marmaris'leri kazansın sen uyu.
-Ha?

Abim şaşırınca onun o haline hepimiz güldük. Gidip babamın elini öptüm. Arkada sessizce dikilen Naz'ı da babam çağırınca onun aile şevkatinden birazda olsa nasibini aldığı için mutluydum. Hepsi odadan çıkınca Naz'la birbirimize baktık. Tekrardan sarılıp sessizce odada tepinmeye başladık. Dışardan görenler bizi deli sanabilirdi. Annemler kahvaltıya çağırınca beraber mutfağa geçtik. Az öncenin aksine masada gergin bir ortam vardı. Annem durgundu. Babam ise sessiz. Abim ise her zamanki halindeydi. Sessizliği bozan babam oldu.

-Ne zaman başlıyorsunuz?
-Ayın başı gibi başlamamız gerekiyor babacım.
-Çok uzak değil mi kızlarım?
-Annem merak etme bir telefon uzağında olacağız.
-Hem vakit buldukça geliriz yanına Gülce teyzem.
-Aynen Naz haklı.

Masa tekrar sessizliği boğulduğunda bende sesimi çıkarmadım. Annem masayı topladıktan sonra bizi odaya gönderdi. Sadece bir sorunumuz vardı. Naz devlet hastanesinde çalışırken ben devlete bağlı bir klinikte çalışacaktım. Hemen görev yerlerimizi araştırmaya koyulduk. Çok uzak değillerdi birbirlerine. Kendimize birkaç ev bakıp not aldık. Yarın sular biraz durulunca bizimkilere gösterecektik. Gecenin bir yarısına kadar geleceğimizle alakalı hayaller kurdup sonunda yorgun düşüp uykuya daldık.

Bu bölüm burda bitmiştir:((

Bölüm nasıldı kuzular?

Bakalım kızlarımızı görev yerlerinde neler bekliyor?

Hikaye hakkında biraz daha bilgi sahibi olmuşsunuzdur muhtemelen. Yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Şöyle söyleyeyim şuan ben 17.bölümü yazıyorum. Yani bölümleriniz hazır. Hikaye çok yavaş yavaş kendini belli ediyor ondan dolayı anlamadığınız bir şeyi sonraki bölümlerde anlayabilirsiniz🤭🤭

Şimdilik ben kaçar. Cuma gecesine kadar beklemede kalın bebişler❤️🤭

Sonraki bölümde görüşürüz;)

Yıldızlara Bak💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin