💫20. Bölüm💫

121 8 0
                                    

👆🏼şarkıyı açmayı unutmayın

Selaaaaaaam

Ben geldim kuzular:)

Nasılsınız görüşmeyeli?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum🥺❤️


Geldiğimiz an elimi çekip akan bir damla gözyaşımı sildim. Kızın kurduğu cümlelere misliyle cevap versemde iğnelemeleri canımı acıtmıştı. Toprak elimi tutup beni yürümeye zorladı. Naz'ın ve Bora'nın bağırışları ise boşa gitti. Bahçeye çıktığımızda hafifte olsa üşüdüm. Toprak üzerindeki ceketi çıkarıp omuzlarıma astı. Kimsenin olmadığından emin olunca gözyaşlarımı yavaşça saldım. Toprak'a bakmıyordum. Onun yüzünden ağladığımı düşünmesini istemezdim. Sadece... ben sadece... bu kadar aşağılanmak istemezdim. Hemde bir hemcinsim tarafından.

-Özür dilerim Deniz. Seni onun gibi biriyle karşı karşıya sokmamalıydım.
-Sorun değil.
-Ağlıyor musun sen?
-Hayır.
-Bak bana.
-Hayır Toprak.
-Ağlıyorsun işte.
-Sinirlerim bozuldu.

Gözyaşlarım akmayı bırakıp yerine kahkaha attığımda sinirlerimin iyice bozulduğunu anladım. Toprak ne olduğunu anlayabilecek kadar zeki biriydi. Ondan saklamam saçmalık olurdu.

-Niye böylesin?
-Nasılım?
-Duygularını saklamak zorunda hissediyorsun kendini? Neden kendini sınırlıyorsun?
-Bilmem. Duygularımı başkalarına göstermeyi pek sevmem.
-Ben senin için bir başkası mıyım?

Toprak'ın sesinde hafif bir kırgınlık vardı. Makyajımı dağıtlamadan gözlerimi sildim. Toprak'a biraz yanaşıp gözlerinin içine baktım.

-Hayır. Yani öyle demek istemedim. Benim için elbette değerlisin. Yani dost olarak.

Sıçtın Deniz bide sıva istersen. Şşşş çaktırma. Ne çaktırma çocuk gülüyo karşında. Bana güldüğü ne malum. Yok ben senin iç sesin olduğuma utanıyorum. Oha gamzeleri mi var onun. Varmış. Toprak koluna girmem için bana yaklaştı. Bende koluna girip salondan içeriye girdim.

-Yalnız bir ara senden ders almam gerekiyor.
-Neden?
-Kızım o nasıl gömmektir. 90.dakika golüydü resmen.

Hafif bir kahkaha attığımda Naz ile göz göze geldik. Gözlerinden adeta imalar akıyordu.

-Gitsek mi ben iyice sıkıldım.
-Bence de havası kaçtı buranın.
-Katılıyorum.
-Gidelim o zaman.

Naz benim koluma girip beylerin önüne geçtiğinde gözlerimi kısıp ona baktım.

-Neler oluyor Naz Yıldırım?
-Asıl sana neler oluyor Deniz Sayar?
-İlk ben sordum.
-Beni ilgilendirmez.

Naz'la her yerde laf dalaşına girebilme özelliğimiz vardı. Kapının önüne gelince montumu giydim.

-Eee nereye gidiyoruz?
-Sahile inebiliriz aslında ama kızlar yorgunsanız eve bırakabiliriz sizi.
-Sahil havası iyi gelir bizede.
-Peki o zaman.

Toprak'ın açtığı kapıdan içeriye binip telefonuma bakındım. Annem aramıştı. Ona geri dönüp sabah detaylıca anlatacağımı söyledim. Yola çıkınca sessizdik. Sadece yarım açık olan camlardan giren rüzgarın sesi vardı. Sahile vardığımızda etrafta çok insanın olmaması içimi rahatlatmıştı. Üstümüzdekilerle düğünden kaçmış gibi gözüküyorduk. Yan yana park edilmiş arabaların kaputuna yaslandık. 4müzde sessizce önümüzdeki denizi izliyorduk. İçimi karıştıran bir şey vardı. Ne olduğunu biliyor ama kabullenemiyordum. Resmen duygularımdan kaçıyordum. Ama bu pek umrumda değildi. Naz ile Bora'nın kavgasıyla başlayan sohbeti sessizce dinledim. İkisi ne kadar birbirine nefret dolu kelimeler dökse de gözler her şeyi ortaya seriyordu. Naz'ın kalbine birinin girmeye çalıştığını görmek beni mutlu etmişti. Sonuçta arkadaşımın mutluluğu benim mutluluğumdu. Biraz sohbet ettikten sonra üşüme bahanesiyle eve gitmeyi teklif ettim. Hep beraber asansöre bindiğimizde Toprak'ın Bora'ya gittiğini anladım. Bizim katta durunca teşekkür edip kısa bir vedalaşma oldu. Eve girince ayağımdakileri çıkarıp yatağıma sırt üstü uzandım. Neden böyleydim? Neden içim yanıyordu. Saçma düşüncelerimi ertelemek amacıyla yatağımdan kalktım. Üzerimdeki elbiseyi çıkarıp eşofmanlarımı alıp banyoya geçtim. Ilık bir duş alıp saçlarıma sardığım havluyla mutfağa geçtim. Benden sonra Naz girmişti banyoya. Dolaptan bir tane elma alıp güzelce yıkadım. Salona geçip elmamı yerken düşüncelerimi serbest bıraktım. Miraç'ın bana olan ilgisini anlamamak salaklık olurdu. Evet belli ki bana bir ilgisi vardı. Ama aklıma yatmayan bişey vardı. Sanki eğer ona güvenirsem zaten enkaz altında olan güvenimi tekrar kaybedecekmişim gibi hissediyorum. Ayrıca tek gecelik bir ilişkinin kurbanı olmakta istemezdim. Miraç yakışıklıydı, zengindi, zekiydi, anlayışlıydı... Bir kızın arayabileceği her şey onda varken mantığım bana itiraz ediyordu. Zaten kalbimin sesini susturalı yıllar olmuştu. Ayrıca partideki kızın imaları hala canımı yakıyordu. Bir kişi, bir olay, bir söz bile bir anda bütün modumu yerle bir edebiliyordu. O kadar dalmışım ki yanımda oturan Naz'ı fark etmem uzun sürdü.

-Salaksın!
-Ha?
-O salak kızın dediklerini takacak kadar salaksın!
-Ssen nas...
-Lavaboya giderken kulak misafiri olmuş olabilirim. Kesinlikle bilerek olmadı. Asla Bora'yı tehdit edip sizi dinlemedim. Asla!
-Hııı inandım say.
-Bana bak esmer şeker! O çakma sarışın gibi yada o k@şarın dediklerini umursamıyorsun çünkü sırf kıskançlığından dediğine kalıbımı basarım.
-Biliyorum ama canımı yaktı sözleri.
-Emin ol misliyle cevap verdin. Al izle.

Naz'ın elime tutuşturduğu telefondan videoyu izledim. Toprak'ın şaşkın bakışları kızın sinirden mora dönmesi...

-Seni şeytan. Ne ara çektin bunu?
-Meslek sırrı güzelim.
-Keşke şu ilgi alakanı Bora'yada göstersen.
-Ona mı? Pislik! Domuz! Salak herif!
-Seni bu kadar sinir eden ne?
-Sinir etmeyen bişey yok. Çocuk başlı başına sinir katsayımı yükseltmek için dünyaya gelmiş.
-Onun adı aşk olmasın?
-Aşk mı? Alemsin Deno.
-En büyük aşklar... Nefretle başlar bebeğim sende bunu unutma.
-Seni boğmamam için tek bir neden söyle?!
-Benden başka kimsen yok. Beni bozamazsın.
-Ben ve minik kalbim bunu sevmedi.
-Senide mimik kalbinide yerim bücürüm.
-10cm'nin lafını mı yapıyorsun mal.
-Şşşş cırlama bana.

Ufak bir yastık savaşından sonra odamıza çekildik. Makyaj masamın önüne geçip saçlarımdaki havluyu çıkardım. Saçlarımı tararken aklıma saçma sapan şeyler gelip gülmüştüm. Yatağıma girince yorganıma sarıldım. Uyumak benim için kolay olmamıştı. Bir anda hayatımın bu kadar değişmesini beklemiyordum. Tamam buraya geleli neredeyse 4 ay olmuştu ama tam alışmamıştım. Bir şeyler ya eksikti yada fazlaydı. Hangisi olduğunu ise bana zaman gösterecekti. Ve benim beklemekten başka çarem kalmamıştı.

Bu bölümde burda bitti:((

Bölüm nasıldı kuzular?

Bazen çıkış yolu bulamadığınız zamanlar da unutmayın ki beklemekten başka çareniz yoktur. Ve beklemek sizi kötü veya iyi bir yolun sonuna ulaştırır

Desteklerinizi bekliyorum🥺❤️

Bir sonraki bölüme kadar görüşürüz;)

Yıldızlara Bak💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin