💫21. Bölüm💫

110 8 0
                                    

👆🏼şarkıyı açmayı unutmayın

Selaaaaaaam

Ben geldim:)

Nasılsınız kuzular?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum🥺❤️

Sabah zar zor kalktım. Naz'ı uyandırıp banyoya geçtim. Ayılmak adına yüzümü yıkayıp odama döndüm. Altıma krem renginde yüksek bel bir kumaş pantalon üzerime ise siyah dar bir bluz geçirdim. Tişörtü içime sokup kemeri bağladım. Saçlarımı ensemde bir topuz yapıp önümdeki perçemleri düzelttim. Halka küpelerimi takıp hafif bir makyaj yaptım. Mutfağa geçip hızlıca bir şeyler hazırladım. Naz'la beraber karnımızı doyurunca etrafı toparladık. Siyah deri ceketim ve siyah stilettolarımı giyip çantamı aldım. Naz da hazır olunca evden çıktık. Asansörü çağırıp beklemeye başladık. Kapısı açılınca Naz'ın gözlerinin büyüdüğüne yemin edebilirim.

-Günaydın.
-Günaydın.
-Sana da günaydın Naz hanım.

Naz gıcık olduğunu belli edercesine bir yüz ifadesi yaptığında gülmemek için elimle ağızımı kapattım. Bora'nın sabır dilercesine gözlerini kapattığını gördüm. Onların o haline içimden güldüm. Kapı açılınca Naz hışımla arabaya doğru gitti.

-Nasıl dayanıyorsun sen buna?
-Alışınca böyle davranmaz merak etme.
-İnat keçiyle konuşulmuyor bile.
-Sizi duyuyorum! Ayrıca inat keçi sensin Bora!
-Çok bilmiş.
-Merak etme alışacaktır.
-Neyse tutmayayım seni.
-Görüşürüz.
-Görüşürüz.

Bora'nın yanından geçip arabaya bindim. Naz'ı sıkıştırmak yerine sessiz kaldım. Bir gün illa kendisi açıklayacaktı. Zamanına bıraktım. Beni bırakınca usulca hastaneye girdim. Bizim kata gelince odama geçmek yerine Toprak'ın odasına girdim. Üstümde değişik bir yorgunluk vardı. Gözlerimin uykulu ve yorgun baktığına yemin edebilirdim. Kapıya kafamı yaslayıp Toprak'ın geniş sırtını seyrettim. Kapıya 2-3 kez tıklatınca usulca bana döndü. Yüzü önce şaşırdı sonra gerildi. Kafamı kapıdan alıp içeriye girdim.

-Deniz?
-Hı?
-İyi misin?
-Hı hı.
-Pek öyle gözükmüyorsun ama?
-Garip bir yorgunluk var üstümde. Önemli değil boşver.

Sıkıntıyla beni süzdü. Ama iyi olup olmadığımdan emin olmak ister gibiydi bu bakışları. Onu endişelendirmek istemezdim.

-Bora'nın ağızını araman için son 2gün sana.
-Hangi konuda?
-Sence Toprak?
-Bence bırakalım yesinler birbirlerini.
-Bu benim aklıma daha önce niye gelmedi. Allah allah.
-Zekiyim kızım.

Oturduğum yerden kalkıp elimde 2 yapıp saatimi işaret ettim. Onun kısık sesli kahkahasını işittim. Arkamı dönüp odasından çıktım. Gün boyu hastanede sıkıcı bir gün geçirmiştim. Bol sıkıcı ama. Öğlen ara vakti gelmişti. Ne bişey yiyesim nede bir yere gidesim vardı. Tek isteğim yatağıma girip sonsuza kadar orda uyumaktı. Koltuğumda biraz geriye yaslanıp gözlerimi kapattım. Aklımdaki sorunlar tek tek önüme geldi. Naz... Aileme olan özlemim... Miraç... ve Toprak... Zaten başka kimim vardı ki. Ailem ve Naz. Başkasına gerekte yoktu zaten. Bok yok! Salaksın sen yemin ederim! Senin kalbin olduğum için utanıyorum. Sanki gelen herkes canımızı yakıp gitmiyormuş gibi konuşma. Belki bu sefer yakmayacak? Nerden biliyorsun Deniz. Kes artık sesini! Duymak istemiyorum seni! İç sesimle olan hafif kavgayı bitirmek için gözlerimi açtım. Karşımda bir adet Toprak görmeyi beklemeyerek.

-T...toprak?
-Açlıktan ölmene izin veremem Deniz.
-Ben aç değilim ki?

Bana gözlerini kısıp baktı. Aynı zamanda da ellerini beline koydu. Bi an karşımda annemi gördüğüme yemin edebilirim. Ben büyük bir kahkaha atınca o ise somurttu. Oturduğum yerden kalkıp odamın kapısını kapatıp onun yanına geçtim. İçimdeki duygu karmaşası Toprak sayesinde biraz susmuştu. Karnım iyice doyunca gözlerim camdan dışarıya daldı. Annemlere olan özlemim aşırı kabarmıştı. 1hafta sonra Naz'la izin almıştık. Onları görecektim. Ama genede özlüyordum işte. Farkında bile olmadan gözümden bir damla yaş düştü. Toprak kaşlarını aniden çatınca gözümdeki yaşı sildim.

-Neyin var Deniz?
-Gerçekten önemli bir şey değil.
-Seninle alakalı olan her şey önemli. Şimdi anlat seni dinliyorum.

Aniden duyduğum cümle kalbimin hızını arttırmıştı. Kalbime aldırmayarak Toprak'ın bal rengindeki gözlerine baktım.

-Sanırım ailemi fazla özledim.
-Başka?
-Sıradan günlük şeyler işte. Önemli olmadığını söylemiştim.
-Sıradan günlük şeylerden kastın özel hayatın mı?
-Sayılır.
-Miraç aklını karıştırıyor.

Sustum. Sustu. Ne kabul ettim. Ne de reddettim. Sadece onun bomboş bakan gözlerine baktım. Sanki kafam içindekileri anlamaya çalışıyordu. Düştüğüm karmaşada düğümleri çözmek istiyordu.

-Küçük kızımızı  aşık ediyoruz. Hadi bakalım hayırlısı.
-Ne?!
-Duydun işte kızım. Olmaz böyle. Kalbini sustura sustura onun sesini tamamen kapatmışsın. Kendini kapatman için gereken bir durum yok Deniz. Bak hayat gerçekten kısa. Sen yarın yaşayıp yaşamayacağını biliyor musun? Belki sayılı dakikalarımız kaldı. Bırak kırılsın kalbin. Hayat bunu umursaman için çok kısa. Hayatın senin elinde. Belki hiç üzülmemek için aşk nedir merak etmemişsindir. Ama aşk sonunda üzülmek olsa bile çok güzel bişey.

Yürü be Toprak! Duydun mu Deno? Daha ne kadar susturacaksın beni?

Kalbimin sesi içinde yükseliyordu. Ve ben ilk kez buna karşı gelmedim. İlk kez susturmadım o sesi. Gözümden birkaç damla daha düştü. Ellerimle yüzümü kapatmışken bana sarılan büyük kollarla beraber biraz irkildim. Başımı onun omuzuna yasladım. Burnuma dolan okyanus kokusuyla sanki kendimden geçmiştim. Ah şu erkek parfümleri... kendimi toparlayıp ondan uzaklaştım.

-Tamam.
-Ne tamam?
-Kalbimin sesini susturmayacağım.
-Güzel. Akşam saat 7 de Naz'ı da alıp dışarıya çıkıyoruz.
-Nereye gideceğiz?
-Süprizleri sever misin?
-Hayır.
-O zaman sürpriz.
-Çok kötüsün Toprak.

Kahkahası koridordan odama kadar gelince bende güldüm. Keyfim yerine gelmişti. Kalan hastalarımla ilgilenip odamdan çıktım. Hastanenin sakin koridorlarında yürüyüp dışarıya çıktım. Hava güzeldi. Eve yürümeye karar verdim. Kulaklıklarımı çantamdan alıp bir şarkı açtım. Anlat bana kalbim nasıl sevilir? Sen o işi bana bırak. Peki nasıl anlayacağım bunun gerçek aşk olduğunu? Anlamayacaksın. Hiçbir zaman emin olamayacaksın. Sonra kendini ona kaptıracaksın. Eğer gerçek aşksa kendini elinde sonunda belli edecektir. Ya değilse? Ya değilse diyerek kendini kapatırsan niye yaşıyorsun ki? Bir gün dönüp baktığında her şeye rağmen yüzünü güldüren bi hikayen olmayacak mı? Kafamın içindeki soruların yanıtlarını kalbim cevaplıyordu. Ama ben kabul etmekte zorlanıyordum. Yoksa aşık olmaktan mı korkuyordum?

Bu bölümde burda bitti:((

Bölüm nasıldı kuzular?

Aklımda yeni bir kurgu yazma fikri var hadi hayırlısı bakalım...

Desteklerinizi bekliyorum❤️❤️

Bir sonraki bölüme kadar görüşürüz;)

Yıldızlara Bak💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin