💫9. Bölüm💫

147 7 0
                                    

👆🏼şarkıyı açmayı unutmayın

Selaaaaaaam

Ben geldim kuzularım🤭

2021 güzel geçsin dedik ilk günden mutasyona uğramış virüs 15 kişide görülmüş😱 2020yi aratmaz inşallah🤦🏼‍♀️🤦🏼‍♀️

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum kuzucuklarım🤭🤭❤️

Ben kaçar;)

Toprak elinde dolu bir su bardağını uzattı. Yanımda duran kıza yavaşça verdim bardağı. Elleri o kadar çok titriyordu ki suyun yarısını üzerine dökmüştü.

-Daha iyi misin Hande?
-İiyiyim.
-Anlatmak ister misin?

Hande kafasını yavaşça aşağı yukarı salladı. Ben eteğimi düzeltim yan döndüm. Toprak ise karşımızdaki koltuklardan birine oturdu.

-2 gün öncesine kadar çok güzel bir hayatım vardı. Önemliside mutluydum. Sevdiğim adam yanımdaydı. Ailem yanımdaydı. Bi insan 1günde evsiz kalır mı?......2 gün önce erkek arkadaşımın yanından ayrıldıktan sonra eve geçtim. Odama girince aklımı karıştıran şeyle bir süre şoka bile girmiş olabilirim. Reglim çok gecikmişti ve şiddetli bir şekilde midem bulanıyordu. Aklımdaki düşünceyi doğrulamak için hemen test yaptım. Ama işler düşündüğüm gibi ilerlemedi.
-Hamile misin?
-Evet. Aileme anlatınca bana sadece 2 seçenek sundular. Benim duygularımı varlığımı umursamadan. Ya bebeği aldırıp Berk'ten ayrılacaktım. Yada bir daha onların yanına dönemeyeceğimi söylediler bana.

Hande sustu bir süre konuşamadı. Rahatlaması için ne ben üstüne gittim ne Toprak. Arada Toprak'la göz teması kurup analiz yapıyorduk. Hikayenin sonu inanın beni şimdiden korkutuyordu.

-Yapamadım. Aldıramadım bebeği. Siz doktor hanım kendinizi benim yerime koyun. Size dünyaları verseler canınızın bir parçasından vazgeçer misiniz?

Durdum. Gözlerim şaşkınlıkla açılıp göbeğime indi. Elim istemsizce göbeğime gitti. Kafamı kaldırıp akan gözyaşlarımı hızlıca sildim. Toprak'a bakmaya öyle utanıyordum ki gözlerim sadece Hande'nin masmavi gözlerindeydi.

-Vazgeçmem.
-Bende vazgeçemedim. Ama annem ve babam kendi kızlarından vazgeçti. Beni kapının önüne koydular. Dik durmaya çalıştım inatla. Gidebileceğim tek yer Berk'in yanıydı. Sabahın ilk ışıklarında ilk bulduğum taksiye atladım. Berk'in evinin önüne gelince arabadan indim. Çantamdaki anahtarla sessizce kapıyı açtım. Birkaç kez seslendim ama ses gelmedi. Merdivenlerden üst kata çıktım. Yavaşça Berk'in odasının kapısını araladım. İlk önce afalladım. Kafam karıştı ama arkadan duyduğum sesle bütün umutlarım yerle bir oldu. Berk'in yatağında yatan bir kız vardı.
"-Sude aşkım uyandın mı?"

Hande tekrar gözyaşlarına boğulunca ona destek verircesine saçlarını okşadım.

-Ben donmuş bir halde kızı izlerken belimde hissettiğim eller ve boynuma bırakılan öpücükle bütün kanım vücudumdan çekildi sanki. Berk'e dönüp ona hızlıca tokat attım. Ben olduğumu anlayınca gözleri hızlıca büyüdü.
"-Hande? Sen? Ne işin var burda?
-Yazıklar olsun sana Berk! Yazıklar olsun. Ben senin için ailemi karşıma alıp geldim az önce! Ailemi yoksaydım be senin için! Bu ne şimdi şaka falan mı? Allah belanı versin Berk!"
Aynen bu şekilde içindekileri döktüm ona. Arkamı dönüp merdivenlere yürüdüm. Kolumdan yakalayıp beni kendine çevirdi.
-Hande açıklayabilirim bak.
-Neyi açıklayacaksın ya neyi! Ne kadar karaktersiz olduğunu mu? Ama merak etme bu saatten sonra benide bebeğimizide asla göremeyeceksin!
-Bebeğimiz mi?
-Hıı. Buraya ne güzel hayallerle gelmiştim ama hepsi boşmuş.
-O bebeği aldıracaksın Hande!
-Sana mı soracağım?
-Evet! Hemen aldıracaksın!
-Bundan sonra bana karışmaya hakkın yok! Uzak dur benden de bebeğimden de!
Aynen bunları söyledim ve onun söylediklerini dinlemeden evden çıktım. Ne yapacağım ben şimdi? Nereye gideceğim? Nasıl devam edeceğim hayatıma? Bittin ben bittim ya.
-Hayır saçmalama ne bitmesi.
-Toprak bey haklı. Hem her zaman bir yol vardır.

-Benimde aşka olan inancım tekrardan bitti. (Kısık sesle söylemiş olduğum cümleyi duymamaları için dua ettim. Ama Toprak kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu)

Hande'yi bir otele yerleştirdik. Ve bir sonraki randevuya kadar iyice düşünmesini söyleyip onu gönderdik. İnanın bu durum sandığımız kadar kolay durumlar değildi. Çok zor olacaktı hemde çok zor. Hande gideli 5dakikadan az olmuştu. Toprak'ın masasına dayanmış bir şekilde dışarıyı izliyordum. Toprak yanıma gelip elindeki kahveyi bana uzattı. Tebessüm edip kahveden bir yudum aldım.

-Kafana fazla takıyorsun.
-Takmıyorum sadece o kızın yerinde ben de olabilirdim bu beni fazla geriyo.
-Bu kadar hassas davranırsan üzülen sen olursun.
-Boşver üzülen ben olayım.
-Hassas bir kalbin var.
-Ve dünya hassas kalpler için cehennemdir.

Toprak'ın hafif güldüğünü görünce bende tebessüm ettim.

-Ben gitsem iyi olacak.

Kafasıyla onaylayınca yaslandığım yerden kalktım. Yavaşça kapıya yürüdüm. Kapıdayken bana dönük olan Toprak'a baktım.

-Görüşürüz.
-Görüşürüz.

Odadan çıkıp merdivenlere doğru yürüdüm. Hastaneden çıkınca hızlıca arabaya bindim. Çantamı yan tarafıma atıp derin bir nefes aldım. Arabayı çalıştırıp eve doğru sürdüm arabayı. Eve girince kendimi duşa attım. Hızlıca bir duş alıp üzerime pijamalarımı geçirdim. Telefonumu alıp salona geçtim. Koltuğa uzanıp yandaki poları üstüme örttüm. İnstada gezinirken birden bir takip isteği geldi. Kaşlarımı çatıp kimden geldiğine baktım. İsmin üzerine tıkladım.

-Miraç Yılmaz.

Hesabı gizli olduğu için bakmama fırsat olmadı telefonumu kapatıp mutfağa geçtim. Elime aldığım elmayı güzelce yıkayıp salona geçtim. İsteği kabul edip geri istek attım. Telefonu kapatıp televizyonu açtım. Biraz tv izleyip kafamı dağıttım. İyice uykum gelince odama geçip yatağıma girdim. Hemen uykuya dalamasamda biraz geçtikten sonra uyuyabilmiştim.

Bu bölümde burda sona erdi:((

Bölüm nasıldı kuzular??

Ben kaçar kuzular🤭

Bir sonraki bölüme kadar görüşürüz;)

Yıldızlara Bak💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin