22

1.7K 107 14
                                    

Sabaha omzuma sürekli birinin dürtmesiyle uyanmıştım. Gözlerimi ovuşturarak açıp kimin uyandırdığına baktım. Tanımadığım bir bayan gülümseyerek bana bakıyordu.

"Doğa hanım?"

Yataktan doğrulup ayılmaya çalışarak etrafa bakındım. Odanın içinde tuhaf makinalar görünce gözlerimi daha çok açarak bayana tekrar döndüm.

"Siz kimsiniz?"

Kadın gülümseyerek elindeki maşayı masama bıraktı.

"Akşam ki mezuniyetiniz için sizi hazırlamaya gelmiştik fakat hala uyuyorsunuz. Gözleriniz şişecek."

Kaşlarımı çatarak etrafa tekrae baktım. Bütün bunları kim planlamıştı? Aklıma gelen isimle kıvırcık kahküllerimi geriye attım. Bütün bunlara ne gerek vardı ki? Bayan dönüp gülümseyerek bir dakika yapıp yataktan kalktım. Odadan çıkıp aşağıya indim. Gözlerim onu aramıştı fakat etrafta görünmüyordu.

"Doğa hanım Kartal bey bir saat önce evden çıktı. Biz de vakit kaybetmeden başlasak mı?" diyen kadına dönüp gülümsedim. Soracağımı bildiği için kaçmıştı.

Bayanın yanından geçip tekrar odama çıktım. Saniyesinde saçlarımı yıkamak için bir makinanın önüne oturtup saçlarımı lavobo gibi bir şeyin içine bırakmıştı. Elimi yüzümü yıkasaydım da kendime gelseydim ondan sonra başlasaydık daha iyi olur du da neyse.

Sıcak su saç diplerimi ısıtırken rahatça gülümsedim. İşte bu iyi gelmişti. Yıkama işlemi biter bitmez kadın saçlarımı havluya sarıp sandalyeye oturmam için işaret etmişti. Dediğini yapıp sandalyeye oturdum. Çoraplarımı çıkartıp ayaklarımı ılık suyun içine dokmuştu. Aynı anda minik çantanın içinden bir kaç malzeme çıkartıp elimi çekiştirmişti.

"Hanım efendi buna gerçekten gerek var mıydı?" demiştim çekinerek. Bayan bana gülümseyip tırnaklarıma törpü yapmaya başlamıştı.

"Gerçekten çok güzel elleriniz var. Akşama çok güzel olacaksınız. Kendinizi bana bırakın."

Dudaklarımı ısırarak karşıma baktım. Şu an neyin içine düştüğüm hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kapı tıklanınca Kartal beyin gelmesini ümit ederek girmesini söyledim. O değildi ama adamlarından birisi gelip başını kaldırmadan selam verdi. Elindeki poşeti bana uzattı.

"Size getirmemi istedi."

Poşeti elinden alıp boştaki elimle içindekini çıkardım. Gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açıldı. Bana telefon almıştı. Kendimi mahçup hissederek törpü yapan kadına baktım. O işiyle ilgileniyordu. Kutunun içindeki telefonu çıkartıp telefonu açtım.

Her şeyi ayarlanmış görünüyordu. Hayatım boyunca ilk telefonumdu. Nasıl kullanacağım hakkında hiç bir fikrim de yoktu. Telefonu kurcalarken yanlışlıkla bir uygulamaya basmıştım. Rehber yazısını görmemin hemen ardından tek kayıtlı bir isim görmüştüm.

Kartal

İlk kendisini kaydetmesi beni şaşırtmamıştı. Saate baktığımda gözlerime inanamadım. Ben bu saate kadar uyumuş muydum gerçekten...

Saatlee süren bakımın ardından bayan yüzümdeki maskeyi çıkartıp yüzümü temizledi. Bir çanta daha açıp içinden bir sürü makyaj çıkardı.

"Sade bir makyaj size çok yakışır."

Gülümseyip başımı sallamıştım. Makyajım yapılırken bir melodi duymuştum. Bayana bakıp ne olduğu hakkında soru sorarken kaşlarıyla masayı işaret etti. Telefonun çaldığını yeni fark ettiğimde mahçupça gülümseyip arayab kişiye baktım. Kartal yazısını görünce hemen açtım.

"Nasıl gidiyor?"

Cevap veremeyecek kadar utanıyordum.

"Doğa konuş benimle."

"Neden böyle bir şey yapıyorsunuz?"

"Ben hiç bir şey yapmıyorum. Mezuniyette güzel olman için uğraşıyorum." demiş ve ardından mırıldanmıştı.

"Gerçi sen doğal halinle de hepsine taş çıkartırsın da..."

"A-Anlamadım?"

"Yok bir şey. Sana bir haberim var."

"Dinliyorum."

"Aileni buldum. Şimdi adamlarım oraya gidiyor."

Kadın gözlerime makyaj yaptığı için tepki verememiştim. Hafif gülümseyebilmiştim.

"Kurtulacaklar mı?"

"Umalım da sağ olsunlar."

"Siz de gidin lütfen."

"Benim başka işlerim var. Şimdi kapatmam gerekiyor."

Cevap vermeme bile müsade etmeden telefonu yüzüme kapatmıştı. O kadar şey için uğraşmışken ısrar etmem yüzsüzlük olurdu. Telefonu masaya bıraktığımda bayan dudaklarıma ruj sürüyordu.

"Sevgiliniz çok şanslı."

Şaşırarak bakışlarımı bayana vermiştim. Kartal bey ile sevgili değildik.

"Aslında-"

"O kadar pürüzsüz yüzünüz var ki. Doğal haliniz bile mükemmel."

Gülümseyerek başımı salladım. Bayan ayağa kalkıp tekrar çantasına yöneldiğinde aynadan kendime baktım. Gördüğüm kişinin ben olduğuna inanamıyordum. O kadar çok değişmiş görünüyordum ki ben bile kendimi tanıyamamıştım. Havluyu başımdan çekip kısa kıvırcık saçlarımı etrafa dağıttı.

"Alttan ufak bir topuz yaparsam daha güzel ve hoş durur."

"Siz nasıl isterseniz."

....

Elbisemi giyinip bayana baktım. Beni boydan süzerek başını sallıyordu.

"Beğenmediniz mi?"

"Beğenmek ne kelime Doğa hanım. Tek kelime ile eşsizsiniz."

"Gerçekten mi?"

Gülümseyip başını olumlu anlamda sallamıştı. Heyecanla aynanın önüne geçip kapattığım gözlerimi yavaşça açtım. Ağzım açık kalmıştı. O kadar güzel görünüyordum ki kendime hayran kalmıştım. Ben kendimi izlerken bayan eşyalarını toparlamaya başlamıştı.

Odamdan çıkıp yavaş adımlarla merdivene doğru ilerlemeye başladım. Stilettolarımın çıkardığı o ses çok hoşuma gitmişti. Tek tek merdivenleri inerken aşağıda onun olmasını ümit etmiştim.

Onun yerine adamlarından birini görmüştüm. Adam başını kaldırmadan kapıyı işaret etmişti.

"Arabanız hazır efendim"

"Teşekkür ederim." diyerek evden çıkmıştım. Siyah jipin etrafında beş tane adam vardı. Aralarından geçip arabaya bindim.

Onu beklediğim için kendime kızıyordum. Bütün bunları yapacak fakst partnerim olmayacağını söylemişti. Aklımdan tamamen silinmiş olması beni sinirlendirmişti. Mezuniyette partnersiz nasıl duracaktım ki...

Elimdeki minik çantayı yanıma bırakıp şoföre dönmüştüm.

"Şey Kartal bey nerede acaba?"

Dikiz aynasından bakarak "Hiç bir fikrim yok efendim." demişti.

Umarım ailem denen insanlae kurtulur ve ben de bu stresten çıkardım. Hayalimdeki mezuniyete bu kadar güzel gideceğimi hiç tahmin etmemiştim fakst Kartal bey bu hayalimi gerçekleştirmişti. Bunun için ona mimnettardım.

ZEMHERİ (Kırık Hayaller Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin