72

1K 79 15
                                    

"Serumunuz bitmek üzere. Bitince çıkışınızı yapacağız."

"Teşekkür ederim."

Baygın olduğum günleri de sayarsak tam üç gündür kollarım serum yemekten delik deşik olmuştu. Kartal'ı dünden beri görmemiştim. Eminim ki iyi olduğumu görünce gitmişti.

Gül de ortada yoktu. Sanırım yine en başında olduğum gibi tek başımaydım. Hemşire kolumdaki serumu çıkartıp yanımdan kalktı.

"Siz hazırlanıp çıkabilirsiniz."

"Şey ödeme?"

"Çoktan yapıldı. Siz bunları düşünmeyin."

Gülümseyip başımı salladım. Hemşire odadan çıkımca yataktan kalkıp kenardaki giyisilerimi hızlıca giyindim. Gül'ün evinde daha fazla kalamazdım.

Hava hala aydınlıkken otele gitmem gerekiyordu. Ayakkabılarımın bağcıklarını bağlayıp odadan çıktım.

Hızlı adımlarla ilerlerken önüme bakmıyordum. Tıpkı eskisi gibi, biri yüzümü görse ne der? Dalga geçer mi? Ailemi sorgular mı? diye düşünmeye başlamıştım.

Hastaneden çıktığımda yüzüme vuran o hafif rüzgarla gözlerimi kapattım. Sanki yıllardır dışarıya çıkmamışım gibi hissediyordum.

Ellerimi montumun cebine yerleştirip yürümeye devam ederken biriyle çarpışmıştım. Başımı göğsüne sert vurduğum için biraz sarsılmıştım.

Gözlerimi yavaşça çarptığım kişiye çevirdim. Gördüğüm kişiyle istemsizce bir adım geriye atmıştım.

"S-Sen..."

"Peşimden gel."

"Ne?"

Anlamasam da ayaklarım onu takip ediyordu. Arabaya binip kapıyı kapatınca olduğum yerde durmayı bırakıp hemen diğer tarafa dolandım.

Arabaya binip kemerimi bağladım. İstemsizce hala beni düşünmesi mutlu etmişti. Duygusuzca arabayı çalıştırıp önüne bakan Kartal'a baktım.

Mutlu olsam bile  artık eskisi gibi değildi bana. Hep böyle uzak duracaktı. Ona acı veriyordum. Bana baktıkça annesini hatırlıyordu.

Sessizce arkama yaslanıp yolu izlemeye başladım. İkimizin de gıkı çıkmıyordu. Denizin önünden geçerken istemsizce kaşlarım çatılmıştı.

"Kartal dur."

"Neden?"

"Durdur arabayı!"

Dediğimi tekrarlatmadan arabayı durdurmuştu. Hızlıca kemerimi çözüp arabadan indim. Korna çalan arabaları umursamadan koşarak karşıya geçtim.

"Gül dur!"

Ellerini iki yana açmış kendini atmak üzere olan Gül'e seslenmiştim. Etraftaki insanlar korkarak onu izliyordu.

"Gelme!"

"Dur lütfen!"

"Doğa git!"

"Neden bunu yapıyorsun? Birden bire ne oldu sana? Biri bir şey mi dedi? Canına kıyacak kadar ne yaşattılar sana?"

"Sana git dedim!"

"Gitmem! Hadi gel konuşalım. Ne olduğunu anlat bana. Her şeyin bir çözümü vardır."

"Bırak ölsün."

Arkamdaki sese dönüp kaşlarımı çaresizce çattım. Kartal nasıl bu kadar nefret dolu olabilmişti? Gül'ün ona hiç bir şey yapmamasına rağmen.

ZEMHERİ (Kırık Hayaller Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin